hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Şeytan (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=120)
-   -   şeytanı yenmek basittir! Kuranda ipuçları vardır. (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2888)

aorskaya 30. August 2012 02:18 PM

şeytanı yenmek basittir! Kuranda ipuçları vardır.
 
[i]SELAMUN ALEYKÜM,

Sevgili kardeşlerim,

[b]Bizim; yeni hayatımızın belki cehennemde geçmesinde çok önemli rol oynayan, fakat aslında tesirinin yok edilmesi çok da basit olan şeytanı yeterince tanımazsak, onunla başa çıkmammız mümkün olmaz.
[/b]
[color=green]Ancak, kuranı önemseyerek, onu öğrenip, anlamaya çalıştıkça, şeytanın aslında gözümüzde büyütüldüğü kadar da güçlü olmadığını, onun rahatlıkla yenilebileceğini görürüz.[/color]

[b][color=red]Ama, kuranla ilişiğimizi koparıp, onun rehberliğinden faydalanmayı reddedersek, şeytanın ve dostlarının hilelerine düşmekten kurtulamayız.[/color][/b]

Acaip bir şekilde de, o tuzaklar bize zevk vermeye başlarki, bu zevkin sarhoşluğu altında ondan kurtulmayıda istemeyeceğimiz durumlar oluşur.

Bunu adeta, uyuşturucu kullanan bir müptelanın, uyuşturucu almadan yapamnaz hale gelmesiyle, uyuşturucu aldıktan sonra zevk alabildiğine ilişkin örneğe benzetebiliriz.

Ama, uyuşturucunun etkisi geçtikten sonra, çekilen acılara katlanmanın mümkün olmadığınıda bilimsel olarak bilmesek bile duyduklarımızdan çıkarabiliriz.

[b]İşte, şeytanın uyuşturucu etkisyle dinin asıl kaynağından uzaklaşan kimseler de ahirette, şeytanın uyuşturucusundan mahrum kaldıklarında, o uyuşturucunun zararlarını, onu alıp, kuran gibi hayati besin kaynağını terketmenin acılarını ebedi cehennemde göreceklerdir.

Bu nedenle, şeytanı yenmek zorunda olduğumuzu bilelim ve onu nasıl yeneceğimizi, rabbimizin bize din olarak indirdiği kurandan görelim.[/b]

[b]Kur'an-ı Kerim'de şeytan ile mücadele edebilmemiz için verilen bilgilerden bir kısmı şöyle zikredilmektedir.[/b]

[color=blue]“Dedi ki: “Bana onların diriltileceği güne kadar mühlet ver” Allah “Sen mühlet verilenlerdensin” dedi.[/color] (hicr 36-37)
[COLOR="Blue"]Dedi ki: Beni azdırdığın şeyden dolayı onları saptırmak için dosdoğru yolunda oturacağım.” “Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım. onların çoğunu şükrediciler olarak bulmayacaksın” dedi.”[/COLOR] (araf 17)
[COLOR="Blue"]Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur” dedi.[/COLOR](hicr 41-42)

[b][color=green]Şeytanı yenmek için, onun hilelerini, tuzaklarını görmek ve tedbirler almak için Şeytanın İtiraflarından yararlanmak gerekir.

İnsanlara karşı saklanarak düşmanlık eden şeytanın, Rabbimize karşı nasıl itiraflarda bulunmuş ve insanlara nasıl düşmanlık yapacağını, onlara nasıl yaklaşacağını açıkladığını kurandan biliyoruz.

Yüce Rabbimiz, şeytanın bu İtiraflarını Kur'an-ı Kerim'de zikretmekte ve bizleri ikaz etmektedir. Şeytanı düşman olarak kabul eden Müslümanların, bu düşmanı tanıyabilmeleri için şeytanın bu itiraflarını değerlendirmeleri gerekmektedir. Yine insanlar şeytana uzak kalmaya çalıştıkça, şeytanın uymadıkça, şeytanın insanı yönetemeyeceği açıklmasını iyi anlayalım. Aksi halde; şeytanı değil, kendimizi suçlamak gerektiğini bilelim.[/color][/b]

[i][b]“Şeytan hangi yolda bulunmaktadır?” sorusuna, “Sırat-ı müstakimdedir.” cevabını verebiliriz. [/b][/i]
[COLOR="Red"][B][FONT="Comic Sans MS"][U][CENTER]
ŞEYTAN; SIRAT-I MÜSTAKİMDE BULUNMAKTADIR.[/CENTER][/U][/FONT][/B][/COLOR]

Ancak sırat-ı müstakimde bulunma gayesi Rabbimizin rızasını kazanmak için değil, bu doğru yoldaki Müslümanları saptırmaya çalışmak ve onları bu yoldan uzaklaştırmak içindir. Şeytan doğru yolda bulunmasına rağmen; doğru yolun, doğru yolcusu değildir.

[CENTER][FONT="Comic Sans MS"][B][COLOR="Red"]ŞEYTANIN DOSTLARI DA, AYNI ŞEYTANİ GAYE İLE MÜSLÜMANLARIN ARASINDA, CAMİLERDE VE CEMAATLERDE BULUNMAKTADIRLAR.[/COLOR][/B][/FONT]
[/CENTER]

[color=red]Gayeleri Rabbimizi hoşnut etmek değil, Müslümanları saptırmaya ve doğru yoldan engellemeye çalışarak tağutu hoşnut etmektir.

Ne yazık ki Müslümanların bilgisizliğinden ve gafletinden faydalanarak, bu konuda önemli bir başarı gösterebilmektedirler.

Rablerinin rızasını gözeterek doğru yola talip olan Müslümanların, bu yolda görecekleri her insanı samimi bir Müslüman olarak kabul etmemeleri gerekir.

Çünkü şeytanın birçok dostu, şeklen ve zahiren bu yolda gözükmekte, “Müslümanlar kardeştir” hükmüne göre kendilerini kardeş kabul eden Müslümanları aldatmaktadırlar.

Bunlar doğru yoldaki sapık kullardır. Doğru yolda gözükmelerine rağmen Müslümanların kardeşi değil, Müslümanların düşmanıdırlar.[/color]

[b][color=red]Şeytan “Senin dosdoğru yolun üzerinde durarak; onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yanaşacağım.” demektedir. [/color][/b]

[color=blue]Dikkat edilirse bu yanaşmada tek bir yon belirtmemekte; önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yanaşacağını ifade etmektedir.

Bu itirafı değerlendirmemiz için, sırat-ı müstakimdeki bir Müslüman’ın önünde, arkasında, sağında ve solunda ne olduğu belirlememiz gerekecektir. [/color]

Bu konudaki birçok görüşü değerlendirerek, meseleyi şu şekilde ele alabiliriz.

Şeytan, İnsanlara bu dört yönden de yaklaşacağını ifade etmektedir. Örneğin, şeytanın arkadan yaklaşması ne demektir? Şeytan arkadan yaklaşıp, ensemize tokatmı atmaktadır, kafamıza sopaylamı vurmaktadır da bizim yanlışa düşmemizi sağlamaktadır.

Şeytanin bu yaklaşımlarından korunmak isteyen Müslümanların, bu yaklaşımları iyi bilmeleri ve ona göre tedbir almaları gerekmektedir.

saygılarımla
aorskaya
[/i]

not: şeytanın bu yönlerden yaklaşmasında; hangi araçları kullanmakta olduğunu ise her yön için başlık açarak anlatmaya çalışacağım.

Fers 8. September 2012 08:27 PM

selam

[B]Bizim; yeni hayatımızın belki cehennemde geçmesinde çok önemli rol oynayan, fakat aslında tesirinin yok edilmesi çok da basit olan şeytanı yeterince tanımazsak, onunla başa çıkmammız mümkün olmaz. [/B]

bakara/102
vettebeuu maa tetluuş şeyaatiinu.......ve laakinneş şeyaatiine keferuu.../
inkarcı şeytanların okuduklarına uyanlar...

kimmiş bu şeytanlar, şeytanın inkarcısı ve inkarcı olmayanı mı var...

enbiya/81,82
ve li suleymaaner riiha aasıfeten tecrii bi emrihii.../emre amade şiddetli rüzgar ...
ve mineş şeyaatiini men yeguusuune lehu.../ dalgıç şeytanlar...

sad/36,37
fe sehharnaa lehur riiha tecrii bi emrihii ruhaaen.../emre amade hafif rüzgar...
veş şeyaatiine kulle bennaain ve gavvaasın.../ derine dalan/çalışkan, yapı ustası şeytanlar...

emre amade/kişiye itaat eden, derine dalan ve yapı ustaları/meslek sahibi olan bu şeytanlar neyin nesi.....
tesirinin yok edilmesi basit olan o şeytanlarla bunların bağlantıları var mı...

ates demir 8. September 2012 08:45 PM

İblisine/vehmine uyana şeytan denir,
Aslı şirk olup; bedeli yana yana ödenir.
Rabbine uyman için dedin evvelden "bela"
Hatırla sözü ölmeden verilirken her sela.

khaos 8. September 2012 09:01 PM

A’RAF 18-Allah buyurdu: "Çık oradan, yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki, cehennemi tamamen [U]sizden[/U] dolduracağım."

A’RAF 202 - [U]Şeytanların [/U]kardeşlerine gelince, onlar öbürlerini sapıklığa sürüklerler, sonra da yakalarını bırakmazlar.

AL İ İMRAN 175-
İşte size şeytan. O yalnız kendi dostlarını korkutur. Eğer inananlarsanız onlardan korkmayın, benden korkun.

ates demir 8. September 2012 09:11 PM

"Cehenneme uğramayacak kimse yoktur"
Cennetin talibi az cahiminki çoktur.
Demir yanar ateşle hatırlar "bela" andı
Halden hale geçerken bi Muradım anladı.

galipyetkin 9. September 2012 02:26 AM

Sayın Fers.

Evet; inkârcı olmayanı var.

Süleyman kıssalarında anlatılan, edebi benzetme sanatı ile o güne göre akla hayale gelmeyecek, bizlerin ''şeytanca'' diye nitelendirdiğimiz ve nedense hep uzak kaldığımız işler yapan yani ilim va bilime kulak veren 'Kulak hırsızları' bilim adamları, alimler. Bizde ''alim'' denilince hep Kur'an üzerinde 'derin hocalar' anlaşılıp, ''müsbet bilimler'' denilen bilimlerle uğraşan ilim-bilim adamları akla gelmez. Hatta uçmaya kalkanları kafaları bile kesilir, sanatkârlar aşağılanır.

Hıcr; 16 - 18:

16- Andolsun biz, gökte birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için onu süsledik.
17- Ve göğü taşlanan bütün şeytanlardan koruduk.
18- Ancak kulak hırsızlığı eden şeytan hariç, onu apaçık bir alev sütunu takip eder.


Saffat; 6 - 10:

6- Gerçekten biz dünya göğünü (o yakın göğü) bir zinetle, yıldızlarla süsledik.
7- Onu her inatçı şeytandan koruduk.
8- Onlar yüksek (melekler) topluluğunu dinleyemezler. Her taraftan kovulup
atılırlar.
9- Uzaklaştırılırlar. Onlara ardı arkası kesilmez bir azab vardır.
10- Ancak kulak hırsızlığı yapanlar olur. Onu da yakıcı bir alev takip eder.


Rahman; 33:

Ey ins ve cinn topluluğu! Göklerin ve yeriyüzünün çaplarından
aşıp geçmeye gücünüz yetiyorsa hemen aşın geçin. Ancak üstün
bir güçle (sultan ile) geçebilirsiniz."

Rahman-33 suresi bu insanları gayet güzel anlatmış. Yaşayış(yeryüzü) ve düşünüş(gök-sema) monotonluğundan kurtulmak yani ilerlemek-terakki etmek istiyorsanız üstün güç olan ve sağlayan ilim-bilime(sultana) kulak verip yerine getirin. Hemen! Ne duruyorsunuz? Aklınızı çalıştırın!

İnkarcı, kovulmuş, taşlanmış, inatçı, marid ..... şeytanlar olduğuna göre bu vasıfta olmayanlar da var demek ki.... İşte bunlar bilim adamları.

Kral Süleyman'ın ihtişamını sağlayanlar, Saba Melikesi'ni hayretlere düşürenler bunlardır; esirler olarak anlatılmışlardır; halbuki islamda esir alıp da tutsak olarak tutmak yoktur, savaş sonrası derhal bırakılırlar. Bunlar Vahye-ilime ''kulak veren'' olduklarından, müslüman ve Kral Süleyman'a bağlı hür kişilerdir.

İşte Sayın Fers, bemim anladığım ve var dediklerim ''inkârcı olmayan, şeytan olmayıp da şeytan benzetmesi yapılanlar'' bu bilim adamları.

Yanılıyor muyum?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Fers 9. September 2012 07:51 AM

selam

[B]"tesirinin yok edilmesi çok da basit olan şeytan"[/B]

belkide, iki elleri arasındakilerden habersiz şahsiyetlerin tanımındaki şeytan da tam anlamıyla budur...

hesap gününün gerçekleşme ihtimalinin paniğiyle, yapılan pisliklerin faturasını yüklenecek hayali bir kahramana ihtiyaç duyulduğu o an için imdatlarına koşan varlık olarak bir kenarda tutulan, alemlerin efendisine kafa tutmuş/posta koymuş, ateşten yaratılmış, her türlü pisliğin ardından kulaklara fısıldayan olarak kendini köşeden gösteren "işte herşeyin sorumlusu/ beni yanıltan bu" diye işaret edilecek olan fedakar! varlık...

kendileride, sadece o na yenik düştükleri anlarda baatıla selam veren aslında gelen ilme/öğüde kulak veren özünde samimi muhteremler....

[B]İnkarcı, kovulmuş, taşlanmış, inatçı, marid ..... şeytanlar olduğuna göre bu vasıfta olmayanlar da var demek ki.... İşte bunlar bilim adamları.[/B]

öyleyse, bu tanımınıza göre şeytan iblisinle/kibrinle bütünleşmiş, her türlü pisliği kendine meziyet edinmiş kişilikler, yaptıklarının adıda şeytanlık olamaz...

galipyetkin 9. September 2012 10:09 AM

Sayın Fers.

Ben iblis olarak kişinin düşüncesinden kaynaklananı, şeytan olarak da kişinin kendisini anlıyorum.Bu vasıftakiler kişinin kendisinden başkası da olabilir.
Mesela Süleyman'ın çalışkan, o güne kadar görülmemiş, bilime dayalı şaşırtıcı yöntemler kullanan yapı ustaları ve dalgıçları vs...... Süleyman'a ve başka insanlara göre Kinaye olarak ''Şeytan'' olarak tanıtılmış. Yöntem ve eylem sonuçları Süleyman için zarar doğurucu değil faydalı. Süleyman düşmanları için ise onlar ''şeytan''

Televizyonda spor sunuculuğu yapan Rıdvan Dilmen var. Lakabı ''Şeytan Rıdvan''. Onun sahada kullandığı önceden kestirilemeyen becerileri, aklını kullanarak herbir oyunda alışılmadık uyguladığı yaratıcı yöntemleri herkes için şaşırtıcı, fakat rakip için zararlı yani Rakibe göre pislik olan her şeyi kendine meziyet edinmiş yaratıcı bir ''şeytan''; takımı için ise her şeyi ile faydalı, düşünüş ve yöntemleri ''şeytan gibi'' biri ama ''şeytan'' değil, ''ilaç''. Hani deriz ya ''yine bir şeytanlık düşünüyorsun''.

Son paragrafınıza cevap olabilir mi?

(Şunuda akılda tutmakta yarar var. Süleyman bir ''kral'', bir fitne, bir işgalci, ekonomik ve sosyal yöntemi de bu vasıflara uygun, rekâbete dayalı. Saba Melikesi'ne karşı tutumu belli)


Saygılarımla.
Galip Yetkin.

khaos 9. September 2012 02:21 PM

[QUOTE=galipyetkin;12406]Sayın Fers.

Ben iblis olarak kişinin düşüncesinden kaynaklananı, şeytan olarak da kişinin kendisini anlıyorum.Bu vasıftakiler kişinin kendisinden başkası da olabilir.
Mesela Süleyman'ın çalışkan, o güne kadar görülmemiş, bilime dayalı şaşırtıcı yöntemler kullanan yapı ustaları ve dalgıçları vs...... Süleyman'a ve başka insanlara göre Kinaye olarak ''Şeytan'' olarak tanıtılmış. Yöntem ve eylem sonuçları Süleyman için zarar doğurucu değil faydalı. Süleyman düşmanları için ise onlar ''şeytan''

Televizyonda spor sunuculuğu yapan Rıdvan Dilmen var. Lakabı ''Şeytan Rıdvan''. Onun sahada kullandığı önceden kestirilemeyen becerileri, aklını kullanarak herbir oyunda alışılmadık uyguladığı yaratıcı yöntemleri herkes için şaşırtıcı, fakat rakip için zararlı yani Rakibe göre pislik olan her şeyi kendine meziyet edinmiş yaratıcı bir ''şeytan''; takımı için ise her şeyi ile faydalı, düşünüş ve yöntemleri ''şeytan gibi'' biri ama ''şeytan'' değil, ''ilaç''. Hani deriz ya ''yine bir şeytanlık düşünüyorsun''.

Son paragrafınıza cevap olabilir mi?

(Şunuda akılda tutmakta yarar var. Süleyman bir ''kral'', bir fitne, bir işgalci, ekonomik ve sosyal yöntemi de bu vasıflara uygun, rekâbete dayalı. Saba Melikesi'ne karşı tutumu belli)


Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

Sayın Galip Yetkin anlattıklarınız mantıklı ama kafama takılan bir şey oldu.

Hani meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik; İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir. Göklerin ve yerin yaratılışında da, kendi nefislerinin yaratılışında da Ben onları şahid tutmadım. Ben, saptırıcıları yardımcı-güç de edinmedim. (18/50-51)

peki buradaki şeytan kim?

galipyetkin 9. September 2012 05:43 PM

Sayın Khaos.

Bahsettiğiniz sahnede yer alan İblistir. Kişinin kendisine bağlı, saptırıcı ihtiraslarıdır. Size vesvese veren düşüncelerinizdir. İçinizden size seslenendir. İradenize onu denetim altına alabilirsiniz. Ve sizin vefatınızla o da yok olur.

Bir başka kişi karşısında o düşünce sistemi ve cesedinizle birlikte, bir insan olarak siz karşınızdakini saptırıcı olarak şeytan oluyorsunuz. Tanımı Bakara-14'te. Münafıklar olarak tanımlayabilirsiniz.

Bu konuda size şu makaleyi okumanızı tavsiye edebilirim: Tıklayın.[url]http://www.istekuran.com/index.php?page=iblis-nedir-kur-an-da-iblis-15-01-2006[/url]

Saygılarımla.
Galip Yetkin.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:59 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam