hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Oruç (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=237)
-   -   DİKKAT ! Bayram vakti yanlış (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2850)

pramid 7. August 2012 05:58 AM

DİKKAT ! Bayram vakti yanlış
 
DİKKAT ! Bayram vakti yanlış
Malum 19.08.2012 tarihi Pazar günü bayrama hazırlanıyoruz. Ama bir sorun var. Ramazan ayının sonunu haber veren yeni ay, 17.08.2012 tarihinin 18:55 saatinde doğuyor.


Verilen linkleri lütfen inceleyiniz.


***







Yeni Ay. [url]http://rasathane.ankara.edu.tr/2012/takvim.php[/url]


***


Aug 17 15:54 : [url]http://eclipse.gsfc.nasa.gov/phase/phases2001.html[/url]


***


17.Ağustos.2012 18:55 Yeniay



[url]http://www.astroset.com/bilgi/astroloji/aydonem.htm[/url]


***


Din adamları, hilalin göz ile görülmesi tezini ortaya atmışlardır. Bu rasathanenin gelişmiş olmadığı çağlarda geçerli bir kural idi. Zira şahitliklerini bu şekilde yapılmakta idi. Günümüz tekniğinde bu geçerli midir? Bakalım Kuran-ı Mübin aklını kullananlar için ne demektedir;


Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir. Rahmân 5


O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır. Nahl 12


Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona (aya) birtakım menziller takdir eden O'dur. Allah bunları, ancak bir gerçeğe (ve hikmete) binaen yaratmıştır. O, bilen bir kavme ayetlerini açıklamaktadır. Yûnus 5


O, sabahı aydınlatandır. O, geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı (vakitlerin tayini için) birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, aziz olan (ve her şeyi) pek iyi bilen Allah'ın takdiridir. En’âm 96


Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilal) olur da geri döner. Yâsîn 39


Sana, hilal şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lakin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah'tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz. Bakara 189 (Bu ayet için Gökbilinde/Astronomide “evler” konusunu irdeleyiniz.)


Ayrıca bakınız: Zümer 5, Fâtır 13, Lokman 29


Kuran ayeti, “Şehr” yani ay’ın başlangıcını şahitliğe bağlamaktadır.


(Bakınız:
Bakara / 185
“فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ” ,
“femen şehide minkumu-şşehra”)


Gözle görülme talebi, bir çok ülkenin siyasi hesaplarına kurban gitmektedir. Taktir sizin.


Bu verilere göre Ramazan Bayramı 18.08.2012 Cumartesi günüdür. Bayramınız kutlu olsun.

AYETLERE İTİBAR ETMEM; İLLAKİ DİN ÜLEMASINDAN BİR BEYFENDİNİN (HAYRETTİN KARAMAN' IN) GÖRÜŞÜ LAZIM DİYENLER İÇİN İSE;

Her ne kadar fıkıh kitaplarında muvakkit ve müneccimlerin hesaplarına itibar edilmemesi istikametinde yaygınlaşmış görüşler bulunmakta ise de bu görüşlerin o zamanlar henüz gelişmemiş bulunan ve biraz da mitoloji ve efsanelerle karışık bir halde bulunan astroloji ile iştigal eden müneccimler hakkında olduğu açıktır. Bugün ise son derece gelişmiş bulunan tekniğin de yardımcı olduğu astronominin çok basit bir alfabesi mesabesindeki ay hesaplarının kat'iyyeti konusunda tereddüde düşmek; bu hesaplarla görülemeyeceği kesin olarak tesbit edilen ayı, gözleriyle gördüğünü iddia edeni hatasız kabul ederek, tasdik edip hesapların hatalı olduğuna hükmetmek, ay yüzeyine sayısız vasıtalar gönderen, oraya ayak basan ve hatta Merih'ten televizyon yayını yapan, insanların bu faaliyetlerine ait hesapları gerçekleştiren astronominin tesadüfen doğru tutturduğunu iddia etmek kadar yersizdir. ([url]www.hayrettinkaraman.net[/url])

[url]www.vekuran.blogspot.com[/url]

ates demir 7. August 2012 09:49 AM

Günahsız gecirilen her gün bayramdır.

Hasan Akçay 9. August 2012 04:20 PM

[I]Kuran ayeti, “Şehr” yani ay’ın [U]başla[/U]ngıcını şahitliğe bağlamaktadır[/I].

Yani [I]bütün bir ay[/I] anlaminda SEHRU RAMAZÂN [COLOR="Red"])[/COLOR] kapa parantez seklindeki hilal ile [U]basla[/U]r. Bu yil o hilal, her ne kadar Allah'in hic bir kulu tarafindan görülmedi ise de, 19 Temmuz sabahi dogdu; bütün gün batiya yol aldi ve aksam batti.

Malum, ramazânin son hilali [COLOR="Red"]([/COLOR] ac parantez seklindedir. Internette onun sevvalin [COLOR="Red"])[/COLOR] kapa parantez seklindeki ilk hilaliyle karistirildigini gördügüm icin söylüyorum.

Kisacasi, 19 Temmuz ramazâna aitti; ramazânin birinci günüydü.

Ama o gün oruc tutmadik.
Tutmamiz [B]imkansiz[/B] idi

cünkü, sizin de belirttiginiz üzere,

önce sahidlik
sonra oruc.

Bu durumda "O sehre tanik olanlariniz onu oruclasin!"daki SEHR [I]bütün bir ay[/I] olabilir mi? Ya da Allah "imkansiz"i mi istiyor kullarindan?

Sevgi ile,
Hasan Akcay

pramid 17. August 2012 07:58 AM

Arkadaşlar aşağıdaki adresten canlı olarak ayın durumunu gözlemleyebilirsiniz.

Cumartesi günü 1 şevvaldir.

[url]http://aa.usno.navy.mil/imagery/moon[/url]

Ayrıca: [url]http://www.al-islam.com/Loader.aspx?pageid=620[/url]

[url]http://vekuran.blogspot.com/2012/08/dikkat-bayram-vakti-yanls.html[/url]

merdem 19. July 2013 12:45 PM

Bayram nedir, nereden kaynaklaniyor?
 
Uzun uzadiya arastirdim, asagidaki yaziya benzer aciklamalara rastladim hep.

Mesela:

Prof. Süleyman Ateş, "Ramazan ayı, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı günleri Kur’ân ile sabittir (Bakara: 185-197-203, Fecr: 1-2). Kur’ân’la belirlenmiş olan bu günleri kimse değiştiremez. Ama Kutlu Doğum veya Mevlit Kandili gibi kutlamalar uydurmadır, bid’attır."

Biriniz aciklayabilir mi bu böyledir diye?

***


[url]http://www.hayrettinkaraman.net/yazi/laikduzen/4/0045.htm[/url]


[B]Bayram[/B]

Müslümanların iki ortak bayramı var; Ramazan (Fıtır) ve Kurban (Adhâ) bayramları. Selamdan örtünmeye kadar bir dizi sembolün (şi'âr, şe'âir) önemli ikisi işte bu bayramladır. Müslüman kavimlerden (bugün uluslardan) her birine ait "ulus bayramları" da var, ama bunlar ortak değil, hatta bazıları üzerinde ciddi ayrılıklar da vardır. Mesela bir Müslüman ulus zorla kültür değiştirir, bu kültür de ötekilere ait bir kültür olursa, değişimin ilan gününün bayram olmasına diğer İslam topluluklarının katılmaları bir yana itirazları da olur. Ramazan ve Kurban bayramlarına gelince bu iki bayramda bir milyardan fazla Müslüman ortak ibadet, merasim, neşe, duygu ve davranışlarda bulunurlar; bu ortaklıklar, birlik ve kardeşlik duygularını pekiştirir, Müslüman halklar arasında gerekli iyi ilişkilerin kurulmasına zemin hazırlar.

İki dini bayramın ortak şiarımız, ibadet ve neşe günümüz oluşunun tarihi/başlangıcı, Müslümanların neyi niçin koruyacakları ve neyi de niçin reddedecekleri konusunda önemli ipuçları veriyor:

[B]Sevgili Peygamberimiz (s.a.) Mekke'den Medine'ye hicret edince burada, Cahiliyye (İslam öncesi) dönemden kalma yılda iki bayram yapıldığını öğreniyor ve şöyle buyuruyor: "Sizin şenlik yaparak kutladığınız iki bayramınız vardı, Allah onların yerine size daha hayırlı iki bayram verdi: Ramazan ve Kurban bayramları (Nesâî, Iydeyn, 1).[/B]

Cahiliyye Araplarının yaptıkları bayramlar, İslam'ın yıkmaya ve değiştirmeye çalıştığı putperestlik kökenli Cahiliyye kültüründen izler taşıyordu, İslam inkılabının yerleşmesi için bu izlerin silinmesi gerekiyordu, bu yüzden Peygamberimiz onları değiştirdi, Müslümanların dini inanç, tasavvur ve hayatları bakımından anlamlı olan iki bayramı meşru kıldı. Câhiliyye'den izler taşımayan, aksine bütün Peygamberler'in ortak dini olan İslam'ın geçmiş devirlerdeki uygulamasını yansıtan, güzel hatıraları canlandıran ibadet, âdet ve merasimleri ise kaldırmadı, onlara uymakta sakınca değil, tevhîd sürecini vurgulamak bakımından fayda gördü. İşte bir örnek:

[B]Allah Resûlü (s.a.) Medîne'ye geldiğinde Yahûdîlerin şûrâ günü oruç tuttuklarını gördü, bu konuda bilgi istedi, Hz. Mûsâ ve kavminin Firavun belasından kurtuldukları gün olduğunu, onu anmak için oruç tuttuklarını öğrendi ve "Biz Mûsâ'ya sizden (Yahûdîlerden) daha yakınız" diyerek Müslümanların da aynı gün oruç tutmalarını istedi. (Müslim, Sıyâm, 127 vd.).[/B]

Aşure günü oruç tutmanın sebebi ve taşıdığı anlam tevhîde aykırı değildi, aksine İbrâhîmî dinler arasında ortak olan ve tarih içinde beşer eliyle değiştirilmemiş, bozulmamaış bulunan bir değer ve âdet mahiyetinde idi. Bu orucu Müslümanların da tutmaları, yeni dinin (İslam'ın) Yahûdîlere yabancı olmadığını, tek Allah'tan arka arkaya gelen peygamberleri vasıtasıyla gönderilmiş tek dinin son temsili olduğunu sembolleştiriyor, Müslüman-Yahudi diyalogu için de iyi bir zemin oluşturuyordu.

Tarih tekerrür ediyor, bugün Müslümanların beraber yaşamak veya başkaca ilişkiler içinde olmak durumunda kaldıkları farklı inanç/din/kültür gruplarının da âdetleri, sembolleri, günleri ve bayramları var. Dinlerini ve ondan beslenen, onun içinde oluşan kültürlerini korumak için ötekilerin hangi gün, âdet ve merasimlerini alabilecekleri, hangilerinden de uzak kalacakları konusunda Hz. Peygamber'in örnekliği Müslümanların yoluna ışık tutmaya devam ediyor.

İslam dünyasının (aslına bakarsanız bütün dünyanın) aç gözlü iktidarlar tarafından içine sürüklendiği krizlere ve bunların ufkumuzu karartmakta, neşemizi kaçırmakta olmasına rağmen bayram günlerini tebrik etmek, o günlerde sevinmek için sebeplerimiz vardır; bayramlarınız mübarek olsun!

14 Kasım 2004
Pazar

Yani biz müslümaniz, biz tüm dinlerden (!) üstün bir dine sahibiz. Bu yüzden de ibadetlerimizde de en üstün olani yerine getiririz.

Dinler yarisindamiyiz acaba?

Hem Kur'an müslümaniyiz/hanifiz diyoruz hemde rivayetler üzerinden gidiyoruz.

Hani ne ibadetlerimizin tam bir dogrulugunun olmadigini hemde kimlerin yermis oldugu fetvalar yolundan gitmis oldugumuzu halen kestirmis degiliz.

Hepimizin icinde az da olsa cokta olsa bir atalar dini yatiyor.

Bir Kardesimiz Oruc hakkinda diyor ki:

[B]Allah'ın yasak aylar için bize kesin, açık işaretler vermiştir. Bu işaretler insan elinden çıkmış takvimlere bağlı değil kolayca gözlemlenebilen kozmik fenomenlere bağlıdır. 2:185. ayette kim buna "şahit olursa" diyor. Kimse geleneksel ramazana şahit olamıyor. Bu nedenle iman edenler yeni bir başlangıç yapıp sisteme kendilerini tekrar ayarlamaları gerekir.[/B]

**

Surasi muhakkak Kur'an bir felsefe, bir tarih cografya vs. kitabi degildir. Icinde eksik birakilmis olanlar helal/haramlar, huzurlu bir yasama ulasma, Takva yoluyla Rabbimizin rizasina nail olmak vardir. Yani Din hakkinda hükümler vardir, ki bunlar katiyyen degistirilemez, eksiler ve artilar eklenemez.

Durum böyle iken, yok o onu demis yok bu bunu demis diyerekten hareket etmiyormuyuz hala.

Bayram dediklerimiz elbette din adina kutladiklarimizdan olduguna göre, nedir bu bayramlar?

Her yerde bangir bangir Kutsal Dogum Günü Haftasi palavradir deniliyor, iyi güzel, anmayalim olsun bitsin. Ama Peygamberin Dogum Gününü anmak istemeyenler, neden baska beserlerin dogum günlerini kutluyorlar?

Ve dogum gününü kutlamaya yanasmadigimiz Son Elciye atfedilen bayramlar neden kutlaniliyor?

Rabbimiz kutlayin mi demis bir seyleri?

Kesilen kurbanlar Rabbimize ulasiyormu?

Neden bir gün icinde milyonlarca kurban kesiliyor? Belli araliklarla bir seyle kesilsede fakir fukara devamli doyurulsa daha hayirli olmazmi?

Sadece Ramanazan ayi icinde fakir fukaraya fidye maksadiyla verilenler tüm sene icinde dagitilsa nasil olur?

Bu bayram seyram meseleleri aynen 40 ta bir zekat isine dönüstürülüyor nedense. Senede bir gün.....

Rabbimize kulluk etmemiz sadece senede bir günle olmuyor.

Her zaman icin gecerlidir.

Ramazan diyerek bir ay icinde degildir cenemize sahip olmak/kötü konusmamak , tüm sene icin gecerlidir. Öküz gibi onu bunu midemize atmayi sadece bir ay icindemi baska uygulayacagiz?

Rivayetlere kulak asmayanlar, eninde sonunda bir kacina yakalaniyorlar!

Selam ve Dua ile.

Hasan Akçay 19. July 2013 05:31 PM

[COLOR="Blue"]Prof. Süleyman Ateş, "Ramazan ayı, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı günleri Kur’ân ile sabittir (Bakara: 185-197-203, Fecr: 1-2). Kur’ân’la belirlenmiş olan bu günleri kimse değiştiremez[/COLOR].

Mevcut anlayisa göre 2013'ün Ramazan hilaline 8 Temmuzda tanik olundu; 9 Temmuzda sahura kalkilip oruç tutuldu.

Simdi lütfen su görüntülü takvime bakar misiniz: [url]http://www.moonconnection.com/moon-july-2013.phtml[/url]

8 Temmuz ayin görüntüsüz vaktiydi. Hilal milal yoktu; Ramazan hilaline 8 Temmuzda tanik olunmadi; ertesi aksam yani 9 Temmuzda tanik olundu.

O halde sahura 10 Temmuzda kalkilmasi gerekiyordu. Çünkü Bakara 185'te Allah "SeHR"e taniklik [U]etmis[/U] olanlariniz onu oruç tutarak kutlasin!" diyor yani önce taniklik, sonra oruç.

Bu bir.

Simdi de ayni görüntülü takvimin sol üst kösesindeki July kelimesini August ile degistirin ve Agustos ayine ait takvimi lütfen inceleyin.

Görüldügü üzere son hilale tanik olunan vakit 6 Agustos sabahidir. O gün oruç tutulacak. Ramazan bayrami ise ertesi gün yani 7 Agustos 2013.

Sakatlik surada:

Mevcut anlayisa göre bütün ramazan ayinin oruç ile geçirilmesi gerekiyor. Ama bu mümkün degil. Bütün ramazan 7 Temmuz - 7 Agustos arasidir; 7 Temmuz dahil, 7 Agustos hariç.

merdem 19. July 2013 06:00 PM

[QUOTE=Hasan Akçay;18245][COLOR="Blue"]Prof. Süleyman Ateş, "Ramazan ayı, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı günleri Kur’ân ile sabittir (Bakara: 185-197-203, Fecr: 1-2). Kur’ân’la belirlenmiş olan bu günleri kimse değiştiremez[/COLOR].

Mevcut anlayisa göre 2013'ün Ramazan hilaline 8 Temmuzda tanik olundu; 9 Temmuzda sahura kalkilip oruç tutuldu.

Simdi lütfen su görüntülü takvime bakar misiniz: [url]http://www.moonconnection.com/moon-july-2013.phtml[/url]

8 Temmuz ayin görüntüsüz vaktiydi. Hilal milal yoktu; Ramazan hilaline 8 Temmuzda tanik olunmadi; ertesi aksam yani 9 Temmuzda tanik olundu.

O halde sahura 10 Temmuzda kalkilmasi gerekiyordu. Çünkü Bakara 185'te Allah "SeHR"e taniklik [U]etmis[/U] olanlariniz onu oruç tutarak kutlasin!" diyor yani önce taniklik, sonra oruç.

Bu bir.

Ramazan bayramina gelince, simdi de su görüntülü takvime bakar misiniz lütfen: [url]http://www.moonconnection.com/moon-july-2013.phtml[/url]

Son hilalin görüldügü vakit 7 Agustos sabahidir. O gün oruç tutulacak. Ramazan bayrami ertesi gün yani 9 Agustos 2013.

Sakatlik surada:

Mevcut anlayisa göre bütün ramazan ayinin oruç ile geçirilmesi gerekiyor. Ama mümkün degi. Bütün ramazan 7 Temmuz (dahil) 9 Agustos (hariç) arasidir.[/QUOTE]

Verdiginiz linkte Ay'in tüm görünüsleri günlere göre cok güzel aciklanmis, demek önceden tespit edilebiliniyor hava durumu gibi mesela.

Neden o zaman kaval gibi havaya bakarak bu gecemi yarin gecemi yoksa dün müydü diye sacmalaniyor?

Herhalde yine mezheplere göre hareket ediyor birileri, yok Arabistan'da o gece yok Türkiye'de bu gece.

Hepsi delilleriyle ortada dururken, hava kapali dahi olsa bir yerlerde AY'in görünüsleri tam olarak tespit edilmisken neden yolu yokusa sokar bu millet hayret dogrusu.

merdem 19. July 2013 06:17 PM

[QUOTE=Hasan Akçay;11949][I]Kuran ayeti, “Şehr” yani ay’ın [U]başla[/U]ngıcını şahitliğe bağlamaktadır[/I].

Yani [I]bütün bir ay[/I] anlaminda SEHRU RAMAZÂN [COLOR="Red"])[/COLOR] kapa parantez seklindeki hilal ile [U]basla[/U]r. Bu yil o hilal, her ne kadar Allah'in hic bir kulu tarafindan görülmedi ise de, 19 Temmuz sabahi dogdu; bütün gün batiya yol aldi ve aksam batti.

Malum, ramazânin son hilali [COLOR="Red"]([/COLOR] ac parantez seklindedir. Internette onun sevvalin [COLOR="Red"])[/COLOR] kapa parantez seklindeki ilk hilaliyle karistirildigini gördügüm icin söylüyorum.

Kisacasi, 19 Temmuz ramazâna aitti; ramazânin birinci günüydü.

Ama o gün oruc tutmadik.
Tutmamiz [B]imkansiz[/B] idi

cünkü, sizin de belirttiginiz üzere,

önce sahidlik
sonra oruc.

Bu durumda "O sehre tanik olanlariniz onu oruclasin!"daki SEHR [I]bütün bir ay[/I] olabilir mi? Ya da Allah "imkansiz"i mi istiyor kullarindan?

Sevgi ile,
Hasan Akcay[/QUOTE]


Kecileri kacirmamiza az kaldi, ya da coktan kacirdik.

2:185 [COLOR="Red"][SIZE="3"]Kavuran dolunay[/SIZE][/COLOR]; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde kim dolunaya TANIK OLURSA onu oruçlu geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır.


Hilal mi dolunay mi?

Hasan Akçay 19. July 2013 06:56 PM

Dolunay. SeHR Arapçanin kadim sözlüklerinde [I][B]göze çarpan[/B] yuvarlak sey [/I]diye tarif ediliyor. Hilal yuvarlak degildir ve göze çarpmaz. O kadar göze çarpmaz ki ramazan hilali görünmedi yok göründü diye kavgalar ediliyor.

"SeHR"in türevlerine dikkat. Ne anlama geliyorlar?

meSHuR: göze çarpan kisi ya da sey
SeHiR: göze çarpan yerlesim alani
teSHiR etmek: göze çarpar hale getirmek, göz önüne sermek

merdem 19. July 2013 07:13 PM

[QUOTE=Hasan Akçay;18250]Dolunay. SeHR Arapçanin kadim sözlüklerinde [I][B]göze çarpan[/B] yuvarlak sey [/I]diye tarif ediliyor. Hilal yuvarlak degildir ve göze çarpmaz. O kadar göze çarpmaz ki ramazan hilali görünmedi yok göründü diye kavgalar ediliyor.

"SeHR"in türevlerine dikkat. Ne anlama geliyorlar?

meSHuR: göze çarpan kisi ya da sey
SeHiR: göze çarpan yerlesim alani
teSHiR etmek: göze çarpar hale getirmek, göz önüne sermek[/QUOTE]

Yanlis anlamadiysam, 2012 yilinin 19 temmuzunu örnek vermissiniz ramazan baslangici olarak, gecen senenin 19. temmuzunda Ay'in göze carpan bir durumunu ben göremedim, daha dogrusu görünmez bir hali var.

Vermis oldugunuz linkte inceledim temmuz 2012 yi.

[url]http://www.moonconnection.com/moon-july-2013.phtml[/url]


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:22 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam