hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Peygamberlik özellikleri (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=459)
-   -   Bu ne biçim Elçi ki, yemek yiyor, sokaklarda yürüyor? (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3121)

sevginur 23. January 2013 06:25 PM

Bu ne biçim Elçi ki, yemek yiyor, sokaklarda yürüyor?
 
[B]İşte KUR'AN [/B]

Allah yanlış peygamber tasavurlarına karşı ayetlerde verdiği öğütlere kulak verelim inşALLAH ..

[B]Ve onlar [inkâr etmiş olanlar]:
"Bu ne biçim Elçi ki, yemek yiyor, sokaklarda yürüyor?
Ona, bir melek indirilseydi ya! Böylece onunla beraber bir uyarıcı olur! Yahut kendisine bir hazine bırakılsaydı veya kendisinden yiyeceği bir bahçe olsaydı ya!" dediler. Bu zâlimler, "Siz, yalnızca büyülenmiş bir kişiye uyuyorsunuz" da dediler(.Furğan süresi 7–8)[/B]


İşte onlara tarafımızdan o hakk gelince de, "Mûsâ'ya verilen şeyler [mu’cizeler] gibi ona da verilmeli değil miydi?" dediler. Daha evvel Mûsâ'ya verileni inkâr etmemişler miydi? "Birbirine sırt veren [destekleyen] iki sihir" dediler. Ve "Şüphesiz biz hepsini inkâr edeceğiz" dediler.[SIZE=1](49 (28). KASAS SÛRESİ 48. )

[/SIZE][B]Şimdi sen, "Ona bir hazine indirilse ya da beraberinde bir melek gelse ya!" diyorlar diye sana vahyolunan vahyin bir kısmını terk edecek olursun ve bundan dolayı göğsün daralır. Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah ise her şeye Vekîl'dir. Hud süresi 12.

[/B]
Ve eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse, haydi gücün yetiyorsa yerin içinde bir delik, ya da gökte bir merdiven ara da onlara bir Âyet getir! Allah dileseydi, kesinlikle onları hidayet üzerinde toplardı. O hâlde sakın cahillerden olma!

[B]Ve onlar [müşrikler], kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka iman edeceklerine dair en ağır yemin leriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: "Mucizeler ancak Allah katındadır." Onlara mucizeler geldiğinde de iman etmeyeceklerini anlamıyor musunuz?
55 (6). EN'ÂM SÛRESİ 35-109


[/B]

merdem 29. January 2013 06:04 PM

Beser ile Melek arasinda Karar veremedik.....
 
Eline saglik Kardesim,

bir de madalyonun öbür yüzü var.

Kimisi o bir beserdir bizden üstün tarafi nedir ki der, kimisi de yerlere göklere sigdiramaz. Öyle de böyle de haddi asanlar olmustur ve herzaman olacaktir.

Cogu kimseler ahiret günü essekler gibi pisman olacaklar yeryüzünde insan olarak yaratildiklarindan dolayi, keske toprak olsaydim diyeceklerdir. Toprak hic olmazsa Rabbine secde ediyor. Ya insanlar? O topragi cigneyip geciyoruz hic düsünmeden.

Selam ve dua ile.

sevginur 12. February 2013 07:14 PM

Selam selam

aynen aynen sevgili merdem..
bir ayet daha farkettim.. ALLAH ın bir lutfu bakarmısınız .
(Furgân: 41–42) Seni gördükleri zaman da: Bu mu Allah'ın Elçi olarak gönderdiği? Şâyet tanrılarımıza inanmakta sebat göstermeseydik, gerçekten de bizi neredeyse tanrılarımızdan saptıracaktı diye seni alaya almaktan başka bir şey yapmıyorlar. Ve onlar yakında azabı gördükleri zaman, kimin yolca daha sapık olduğunu bilecekler!

Vay be bu nasıl küçümsemedir böyle..Bu peygambere karşı değil sanki beşerliğine , insana yönelik bir küçümseme gibi değilmi (akla ziyan) bu düşünce sahiplerinin Allahın elçiliğini bir beşer değilde; ancak bir melek yapabilir der gibi..Kendileri gibi inkarcı insan soyunlarından umduklarını göremeyince.sapkınlıkları artmış anlıyorum .Bilecekler bilecekler velakin iş işten geçmiş halde biklecekler

Fers 12. February 2013 08:55 PM

.

acaba günümüzde,
huyu suyu tanıdıkları tarafınfan iyi bilinen, sözüne güvenilir biri olarak bilinen sağlam bir muhterem çevrelerinden çıkagelse ve tanıdıklarına, "ey ahalim, bu inanmakta olduğunuz batıldır, işte size Alemlerin Efendisinden gerçek" diyerek tebliğde bulunsa ve işte size rabbimden bir ayet,

"Seni gördükleri zaman da: Bu mu Allah'ın Elçi olarak yeniden gönderdiği? Şâyet inancımızda sebat göstermeseydik, gerçekten de bizi neredeyse dinimizden saptıracaktı diye seni alaya almaktan başka bir şey yapmıyorlar. Ve onlar yakında azabı gördükleri zaman, kimin yolca daha sapık olduğunu bilecekler!"

deyiverse, o kendisini yakınen tanıyıp bilip sonuna kadar güvendikleri muhteremler ne derler...hemen itaat mı ederler yoksa "son resul ve kitap bizimki iken sana ne oldu da böyle sapıttın, oysa biz seni iyi ve aklıbaşında bilirdik, git bir doktora görün ey muhterem" mi derler...

o günün koşullarını bilip etmeden, o günün kişilerinin beynine girmeden günümüzden arkalarından dilimizi serbest kılmak mıdır kolay olan yoksa hazıra konduğumuzun farkında olmadığımızı anlamak mı...

.

merdem 12. February 2013 09:00 PM

Sevginur Kardesim,


Rabbimiz bizleri korusun. Ne inkarcilardan eylesin nede Peygamberini ilahlastiranlardan eylesin. Elbette sevgimiz ve saygimiz sonsuzdur, ancak övmek ve övülmek en önce Rabbimize aittir.


Bazilarina Allah bol bol mal ve mülk ikraminda bulunur, onlari denemek icin. Iste böyleleri azar da azar, kendini bir seyler zanneder. Rabbinden gelene sükredecegi yerde büyük burunluluk taslar, zanneder ki kendi emegi ile kazanmistir hepsini. Iste bu kibirli insanlar elde ettikleri mal ve mülk yüzünden kimseyi tanimaz olurlar.

Peygamberimiz zengin biri olmadigindan ve Kureysin o zamanki tantanali guruplarina katilmadigindan hakir görülüyor. Bula bula Allah sen gibi yetim ve fakiri mi buldu elcisi olarak gönderecek diyorlar. Bunlar Kureysin kibirlileri. Birde yahudi takimi var, son elci kendi kavimlerinden gelecek umuduyla bekleyenler takimi. Allah onlara ebedi lanet etsin, sanki alay ettikleri, eziyet cektirdikleri ve öldürdükleri Peygamberler yetmemis gibi halen kendi kavimlerinden gelecek Peygamber beklemek küstahliginda bulunuyorlardi.

Zaten yahudiler degilmiydi ki müsriklerle birlik olup Peygamberimizi üzenler. Alismis kudurmustan beterdir, asirlar boyu yahudi bir damla olsun degismemistir ve kiyamete kadar da inatlarinda sabit kalacak görünüyorlar.

Allah her seyi en iyi bilendir.

Selam ve dua ile.

merdem 12. February 2013 09:07 PM

[QUOTE=Fers;15813].

acaba günümüzde,
huyu suyu tanıdıkları tarafınfan iyi bilinen, sözüne güvenilir biri olarak bilinen sağlam bir muhterem çevrelerinden çıkagelse ve tanıdıklarına, "ey ahalim, bu inanmakta olduğunuz batıldır, işte size Alemlerin Efendisinden gerçek" diyerek tebliğde bulunsa ve işte size rabbimden bir ayet,

"Seni gördükleri zaman da: Bu mu Allah'ın Elçi olarak yeniden gönderdiği? Şâyet inancımızda sebat göstermeseydik, gerçekten de bizi neredeyse dinimizden saptıracaktı diye seni alaya almaktan başka bir şey yapmıyorlar. Ve onlar yakında azabı gördükleri zaman, kimin yolca daha sapık olduğunu bilecekler!"

deyiverse, o kendisini yakınen tanıyıp bilip sonuna kadar güvendikleri muhteremler ne derler...hemen itaat mı ederler yoksa "son resul ve kitap bizimki iken sana ne oldu da böyle sapıttın, oysa biz seni iyi ve aklıbaşında bilirdik, git bir doktora görün ey muhterem" mi derler...

o günün koşullarını bilip etmeden, o günün kişilerinin beynine girmeden günümüzden arkalarından dilimizi serbest kılmak mıdır kolay olan yoksa hazıra konduğumuzun farkında olmadığımızı anlamak mı...

.[/QUOTE]

Degerli Fers Kardesim,


öyle saniyorum ki, bu gün Rabbine inananlar Peygamberimizin zamaninda yasamis olsalar ayni sekilde inananlardan olacaklardi. Zaman ve yer insanlarin fitratinda bir degisiklik yaratmaz. Ebu Leheb günümüzde yasasaydi ayni ukala kendini begenmis inkarcilardan olacakdi.

Yoksa Rabbimize haksizlik etmis oluruz. Kur'an'in indirildigi zaman inananlar günümüzde yasasaydilar acaba inananlardan mi olcaklardi yine de, yoksa inkar edenler günümüzde yasasalardi inkar etmeyeceklermiydi.

Allah Celle ve Celaluhu her kuluna ayni sansi tanimistir, zaman ve mekana göre degil.

Selam ve dua ile.

Fers 12. February 2013 09:13 PM

.

sayın merdem,

sanırım anlatamadım ama yinede teşekkürler...

hayırlı geceler...

.

merdem 12. February 2013 09:32 PM

[QUOTE=Fers;15816].

sayın merdem,

sanırım anlatamadım ama yinede teşekkürler...

hayırlı geceler...

.[/QUOTE]


Özür dilerim, [SIZE="3"][COLOR="Red"]hemen itaat mı ederler yoksa "son resul ve kitap bizimki iken sana ne oldu da böyle sapıttın, oysa biz seni iyi ve aklıbaşında bilirdik, git bir doktora görün ey muhterem" mi derler...
[/COLOR][/SIZE] bu kismi atlamisim.

Elimizde delil olarak "son resul ve kitap" nasil Kur'an'da Ayetlerle bildirildigi gibi, Tevrat'ta ve Incil'de de bildiriler yapilmis "AHMED" isimli Peygamberin gelecegi.

Kafirler Allah'in Ayetlerini örtüp inkar yoluna gidiyorlar. Ellerindeki Kitap'lari tahrif etme yoluna gitmemis olsalardi, elbette ki son Resulden haberleri olacak idi. Kendi elleriyle yazdiklarina inanmalari sartmiydi?

Günümüzde halen beser kalemiyle ele alinan satirlari Kur'an Ayetlerine esit tutan ahmaklar belki inanirlar günümüzde birisi cikip ta kendi mehdi ilan edip Ayetlerden bahsetmeye kalktiginda.

Selam ve dua ile.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:35 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam