hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Dua (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=285)
-   -   Amin Kelimesinin Kökeni.. (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2428)

nerdogan 4. June 2011 09:12 AM

Amin Kelimesinin Kökeni..
 
[B][I]Selamlar, okuduğum bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim[/I][/B]

Amin kelimesi geleneksel islama Hiristiyan yada yahudi kaynaklarindan hz Muhammedin olumunden 200-300 sene sonra hadis kitaplari ile birlikde girmistir. Aslinda isin asli amin kelimesi Hiristiyanliga Yahudilikden gecmistir.Bu konu hakkinda detayli bilgiyi Katolik Ansiklopedisi Birinci Cilt Sayfa 1907 bulabilirsiniz. (Catholic Encyclopedia Vol. 1 1907 )

" Amin kelimesi hic degismeden Ibraniceden Kilise litaraturune gelmis kelimelerden birisidir. Bu kelime o kadar SIKLIKLA bizim kurtaricimizin agzinda tekrarlanmistir ki, Trent Konsuli, Kutsal Ruh bunun Tanrinin Kilisesi tarafindan kullanilmasina memnun olmustur...."

Isin ilginc tarafi bu ansiklopediye gore Kutsal RUH, bunu Hz isadan duydukdan sonra, soylenmesini istiyor.

Oxford Ingilizce sozlugu Amin kelimesnin anlamini soyle aciklamakdadir. Unlem olarak yada isim olarak anlami “ Olsun” ve Duanin sonuda soylene bir kelimedir. Kelimenin kok harfleri olan AMN harfleri Ibranicede su anlamlara gelmekdedir.; Egitmek, ogretmek, gercek, guvenilir, onaylamak, guven, SADIK olma ve anlasmadir. Bu kelime kokeni arapca kokeni olan Elif-Min-Nun ile aynidir. Bu kelimeye Qurandaki kok haflerine gore bakarsak (Lughat-ul-Quran (Quran Lexicon) by G. A. Parwez 4th Edition 1998) , Kuranda hic bir sekilde “Amin” kelimesi gecmemekdedir.

PUTPERESTLIKLE Olan Baglantilari

Geleneksel muslumanlar genelde soyle derler. Amin kelimesi Kuranda gecmeyebilir ama Hz Muhammed bize soyleyin dediyse elbetde soyleyecegiz. Ayrica yanlis bir anlami olmadiginda soylenmesiden neden sakinca olsun derler. Bununla birlikde Amin kelimesnin koklerini arastirdigimizda bu kelimenin Puta tapicilik Paganismden geldigini goruyoruz. Colombia Ansiplopedisi 6.ci Baskisi 2001 soyle denilmekdedir.

Amon yada Amin Thebesin bas tanrilarinin adi idi. Kendisi karisi MUT ve ogullari Khensu Kutsal Theban ...sayilirlardi.Amon yada Aminin Misirda onemi gittikce arti ve Amin sonunda Misirin bas Tanrisi oldu. Sonunda isminde Amin Ra yada Amon Ra olarak degisti. Hatta Yunalilarin tanrisi Zeus ile es konusluyordu. Aminin en onemli tapinagi Libya collundeki Siwa dadir. Sivanin tep noktasi sonralari Delphi ve Dodana olarak bilinirdi. Amin SIK SIK KOC yada insan basli koc olarak temsil ediliridi.

Misirin Seyathet ve Antika El Kitabi AMIN isminin anlamini soyle aciklamakdadir.

Eski Misirda Aminin ozelikleri hakkinda bilinmeyen bir cok ozellik olmasian ragmen, isminin anlamini "SIR" olarak kabul edebiliriz. "Isminin "SIR " anlamina gelmesi kendinin tanri olarak Dunyayi yaratan gucle olan iliskisine dayanmasindandir. Amin kelimesnin anlami gercekden " SAKLI OLAN" "GORULMEYEN" "GORULEMEYEN" dir. Bu gercek o devirden kalan bir cok kaynakda belirtilmekdedir. SIK SIK Amin kelimesini " COCUKLARINDAN SAKLANAN", TANRILARA VE INSANOGLUNA GORULMEYEN" yada Aksam Batan Saklana Gunes icinde kullanilmakdadir. Bunlar fiziksel anlamlari olsa bile asil anlami gun batiminda Tanri Aminin Insanlain gozunden kaybolmasidir. Sadece Tanri Aminin gozden kaybolmasi degil ayni zamanda isminin ve yapisininda Gozden kaybolmadir. Bu buyuk Tanrinin kaybolmasi aksam gunesin ufukda kaybolmasina benzetilmistir. Yani Olumlu olan insanin gozleri Bu Amin tanrisini gormeez anlamidan kullanilmistir. Hem insan hemde diger Tanrilar artik oni goremez anlaminda kullanilmistir.

Aslinda bu GORUNMEZ TANRININ bugun bile Muslumanlari, Yahudileri ve Hiristiyanlari aldatan Seytan oldugunu soyleyebiliirz.

Amin ile ilgili makaleye daha dikkatli baktigimizda "Amin" yada "Amin-RA" adli tanriya tapmanin sirf Misirlilar arasinda degil, ayni zamanda o zamanin Misirinda yasayan yabancilar arasinda da yaygin oldugunu goruyoruz.

"Amin-RA tanrisina tapmak Thebesin hem guneyine hemde kuzeyine yayildigini goruyoruz. Onunla ilguili tapinaklari inceledigimizde Amin Tarsina tapmain Misirin somurgeleriden olan Suriye, Nubia , Oasese bile sicradigi goruyoruz. Yukari Misirin Merkezleri Thebes, Herakeopolis Magna, Asagi Misirdada Memphis, Sais, Xois, Metelis, Heliopolis, Babylon, Mendes, Thmuis, Diospolis, Butus, ve Kemmis Adasi; Libya colundede Kenemet Oases, Aminin Jupiteri; Nubiada ise Sabua Vadisi, Ebu Simberl, Napata ve Meroe; Ve Suriyedede bir cok yer Diaspolis diye cagriliyordu.

Amin, karisi Mut ve ogullari Khensu Theban kabilesinin kutsal insanlariydi. Isadan once 1550-1070 yillarinda Thebesin Misirin baskenti oldugu zamanlarda Amin Misirda TANRILARIN KIRALI olarak biliniyordu. Unutmayalim bu Yahudilerin o bolgede KOLE olarak yasadigi donemdir. Bellki 400 kolelikden sonra Yahudiler Tek Tanri inancini kaybedip , Paganismim Putculuga yonelmislerdir. Eger 40 yillik surgunde Altin Buzagi yapip ona tapiyorlarsa, Amin kelimesinin yahudilerin diline girmesini kabul etmek pek sacma olmayacakdir. Yahudilerin dillerin giren bu kelime daha sonra hiristiyanlar ve Muslumnlarin diline girmistir.

Supheli goz ile olaya bakanlar Misirin Tanrisi "Amin" ile gunmuzdeki "Amin" kelimesinin farkli oldugunu ileri surebilirler. Simdi Katolik Asiklopesi Birinci Cilt 1907 deki makaleye bakarsak, bu iksi arasindaki baglantiyi bilerek yada bilmeyerek guzel aciklamakdadir.

" Sonuc olarak sunu soyleyebiliriz ki, "Amin" kelimesi ilk Hiristiyan kaynaklarinda pek SIK gorulmesede SIK SIK anathemas ve Gnostic hecelemelerde kullanilmistr. Daha detayina bakarsak

Amin kelimesini olusturan Yunanca kelimedeki harflerin temsil ettikleri sayisal anlamlara bakarsak toplamlari 99 esitdir. (alpha=1, mu=40, epsilon=8, nu=50), bu rakam Misir kokenli yazitlarda gorulmekdedir. Ve genelde bir cesit mucize ile anilmakdadir. Sunu belirtmeliyiz ki Amin kelimesi hem Yahudiler hemde Muslumnlar tarafindan kullanilmakdadir.

SONUCLAR

Bu makaleden bir cok sonuc cikarabiliriz.

1. Kuranda ”Amin” keliemesi hic bir sekilde gecmez ve islama Hadisler ile girmistir. Ikincisi Geleneksel Muslumanlar Kuranda olan bu kelimenin Incil ve Tevrata olabileceginden dolayi Hiristiyanlarin ve yahudilerin bu kelimeyi kullandiklarini sanabilirler.

2. Ayrica gunumuzdeki anlamiyla “amin” kelimesinin kullanilmasinin ne sakincasi var diyebilirler. Ama gercek bir musluman simdi “amin” kelimesnin gercek anlamini ve Puta tapicilikdan , paganismden geldigini bildikden sonra bundan sonra gonul rahatligi ile “ AMiN” diyebilirmi ? Allaha olan bagliligimiz baska bir kelime ile ifade edemezmiyiz.

3. Bu makaleden cikaracagimzi digger bir sonuc ise sudur. Muslumanlarin Kurandan sonra ikinci kaynak olarak kabul ettikleri Hadisleri sorgulamamizdir. Kuranin hic bir yerinde bu tur ” BUYULEYICI ” Kelimler kullanmaiz gerektigini belirten ayet yokdur. Muslumnlar Kurani tek kaynak olarak kabul etmelidirler.

Son olarak, Orta yolu secen ve SAHiH hadisleri Kabul edelim diyen muslumnalar olacakdir. Bu makaleyi okudukdan kaymagi suttten ayirmak mumkun mu? aynen sahih ve sahte hadisleri ayirmak gibi. Muslumnlarin en onemli gorevlerinden biriside kendine gelen bilgiyi sorgulmasidir.

Isra 36 Ve la takfü ma leyse leke bihi ilm innes sem'a vel besara vel füade küllü ülaike kane anhü mes'ula

Isra 36 Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur

Umariz okuyucularimiz butun ikinci derece kaynaklari red edip, Kurani ve yanlizca Kurani kaynak olarak Kabul ederler.

Enam 106 Sen, Rabbin cânibinden sana vahyolunana tâbi ol, O'ndan başka ilâh yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir.

The History of "Amen" and its Links to Egyptian Paganism
Copyright Azfar Samin (e-mail: [email][email protected][/email])

[url]http://www.free-minds.org/articles/history/amen.htm[/url]

Muslumanlar neden AMiN DER

Once bu kelimenin Kur'anin hic bir yerinde gecmedigi gercegini belirterek soze baslamaliyiz. Peki geleneksel muslumnlar neden Kuranda olmayan bir kelimeye bu kadar onem vermekdedirler. Eger nerden geldigini tahmin ettiyseniz , Tahminiz dogrudur. Bu kelime Kurandan degil hadisden gelmekdedir. Salihi Buharide 6 Kitap 2 Kisim da gecen Ebu Hureyre Hadisi basda gelir. Ebu Hureyreden diger bir inci diyebilirz.

6209 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "İnsanlar amin demeyi terkettiler. Halbuki Resulullah aleyhissalatu vesselam, namazda "gayri'l mağdubu aleyhim ve la'd-dallin" deyince amin derdi, bunu ön saftakiler işitirdi, sonra mescid amin sesiyle dalgalanırdı."

6210 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın "Ve la'd-dallin" deyince amin dediğini işittim."

6211 - Hz. Aişe radıyallahu anha'nın anlattığına göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselam:

"Yahudiler, sizi, selamınız ve amin deyişiniz sebebiyle kıskandıkları kadar bir başka şey için kıskanmamışlardır" buyurmuşlardır."

Bu hadislerden Aminin zamanlamasinin onemi vurgulanirken, icerigi ile ilgili bir sey yokdur.

Peki hz Muhammed neden Kuranda olmayan bu kelimeyi Kuranin en cok okunan suresinin arkasindan okunmasini istesin. Peki hz Muhammed ozellikle meleklere eslik ederek Aminn demenin zamanlamasi gunahlar af edilir demekle ne tur bir mesaj vermekdedir. Eger Hz Muhamed boyle bir sey uydurduysa Araf Suresi 188 ayetine gore basina gelecekleri bilmiyormuydu.

Araf 188 Kul la emlikü li nefsi nef'av ve la darran illa ma şaellah ve lev küntü a'lemül ğaybe lesteksertü minel hayr ve ma messeniyes suü in ene illa neziruv ve beşirul li kavmiy yü'minun

Araf 188 De ki: «Ben, Allah'ın dilediğinden başka kendime herhangi bir fayda veya zarar verecek güce sahip değilim. Eğer ben gaybı bilseydim elbette daha çok hayır yapmak isterdim ve bana hiçbir fenalık dokunmazdı. Ben sadece inanan bir kavim için bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.»

Simdi Allah Peygamberinin kendinden hic birsey soylemesi konusunda uyariyor. Ona gorevinin Kurani ulastirmak oldugunu soyluyor.

(HÂKKA suresi 43-47 ayet) Tenziylun min rabbil'alemiyne. Velev tekavvele 'aleyna ba'dal'ekaviyli. Leehazna minhu bilyemiyni. Summe lekata'na minhulvetiyne.

(HÂKKA suresi 43-47 ayet) O, alemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.O Bizim adımıza bazı laflar uydurmaya kalkışsaydı. Elbette onu kıskıvrak yakalardık.Sonra da onun şah damarını keser atardık. Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.

Bu ayetlere gore Peygamber efendimiz bu Amin kelimesini bu ayetlere gore Kurana eklememistir, ekleyemezde. .



[B][I]Birde karşıt görüşü belirtmek isterim.Tabi bu görüşü makul bulmadığımı da belirtmek isterim-hadislere dayandırılmasından dolayı[/I][/B]

Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "İmam amin deyince siz de amin deyin. Zira kimin amin'i meleklerin amin'ine tevafuk ederse geçmiş günahları affedilir." İbnu Şihab der ki: "Resulullah (sav) amin derdi."

Kütüb-i Sitte Hadis No : 2526 Kaynak: Buhari, Ezan 112; Müslim, Salat 72, (410); Muvatta, Salat 44, (1, 87); Ebu Davud, Salat 172, (936);

Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Buhari'de diğer bir rivayette şöyle gelmiştir: "Kari (okuyucu) amin deyince siz de amin deyin. Zira melekler "amin" der. Kimin amin'i meleklerin aminine tevafuk ederse geçmiş günahları affedilir."

Kütüb-i Sitte Hadis No : 2527 Kaynak: Buhari, Da'avat 63
[B][I]
fikirlerinize sunuyorum..[/I][/B]

hiiic 4. June 2011 03:29 PM

amen,
ameno,
amon,

v.s.
nereden dine sokulduğu ortada. dilde alışmış.

Kuranda emrolunan hayat tarzı ve yaşam felsefesini DİNe çevirmeselerdi, şimdi müslümanlar bu kadar sefil olur muydu? Dünya bu kadar adaletsiz bir yer olur muydu?

Derin Düşünce 6. June 2011 06:31 AM

Bir de su acıdan bakabilirmiyiz? Olsun yada kabul olsun anlamında soylenmesinin bize zararı nedir. Halkımız bunu bilmem 10 bin sene once ne icin kullandıgına takmıyor ki. Halkımız duanın sonunda amin dememnin, kabul et Allahım manasına geldigi sekliyle soyluyor. Yani kelimenin sozcuk anlamıyla yada tarihi ile ilgilinenen kimdir. Amin dense ne olur, ne kaybediriz. Kelime uyumundan dolayı bu kelimeyi Amon'a baglamakta cok ilginc olmus.

Yani amin dense ne degişir arkadas?

Anonymous 6. June 2011 08:11 AM

[QUOTE=Derin Düşünce;9660]Bir de su acıdan bakabilirmiyiz? Olsun yada kabul olsun anlamında soylenmesinin bize zararı nedir. Halkımız bunu bilmem 10 bin sene once ne icin kullandıgına takmıyor ki. Halkımız duanın sonunda amin dememnin, kabul et Allahım manasına geldigi sekliyle soyluyor. Yani kelimenin sozcuk anlamıyla yada tarihi ile ilgilinenen kimdir. Amin dense ne olur, ne kaybediriz. Kelime uyumundan dolayı bu kelimeyi Amon'a baglamakta cok ilginc olmus.

Yani amin dense ne degişir arkadas?[/QUOTE]

Hocalarına, atalarına uyarak bazı adetleri Allah'tan ve dinden [U]sanarak[/U] zan ile ama HALİS NİYETLE "Amin" demekten bir şey çıkmayacağına katılıyorum.

Fakat bu da bir araştırma yazısı ve her gün yapageldiğimiz alışkanlıkları araştırmaya bir engel de yok. Sünnet, amin, kandil vb. geleneklerin kökenini araştırmak da kötü bir şey değil, aksine iyidir.

Bilmeyenler ve bu yazıyı okumayanlar bu ufak meseleden sorumlu olmayabilirler ama okuyup öğrenenler bu yazıyı okuduktan sonra bu yanlışlardan kendileri ve yakın çevreleri ölçüsünde sorumludurlar diye düşünüyorum. Ben kendimi sorumlu hissediyorum. Bu mesajı yazmayabilirdim ama yazmazsam sorumlu olacağımı hissettim.

Eğer böyle bir kural da yok ise sonuçta gereksiz bir şeyi yapmaya gerek olmadığı gibi kendimizi [U]Allahın koymadığı kurallar[/U]ın arasında sıkışık bırakmamız da anlamsız. Kural neymiş, "duadan sonra amin denirmiş"(!) Dua mı ediyoruz yoksa MSN ile mesaj mı gönderiyoruz anlayamadım :) Amin bu kurallar deryasında küçük bir mesele belki ama küçük küçük kurallar birleşerek dağ gibi bir atalar dini oluyor ve insanlar ataların kurallarına dikkat edeceğim derken her şeyi diken üstünde yapmaya çabalıyor ve Rabbimiz ile gerçek anlamda başbaşa olma fırsatını kaçırarak ömür tüketiyorlar.

Anlattığım mesele ile ilgili olarak aşağıdaki yazıyı da okumanızı öneririm.
[url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1418[/url]

Selamlar.

hiiic 6. June 2011 11:09 AM

Peki şöyle bakalım.

[I]Bir gün resulullah minadan sincana giderken işittim ki; Duadan sonra "hokus pokusssss" diyip 3 kere üfleyene melekler şefaat eder. meleklerin üflemesini yakalayanlara cennet vacip olur.
Kırmizi 4-52, El-eşkiya 82[/I]

Yada benzeri diğer saçmalıklar. İnsanı dinden de duadan da çıkartır.
Lütfen apaçık ayeti tekrar okuyalım;

[B]Ra’d 14
El açıp yalvarmaya layık olan ancak O'dur. O'nun dışında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. [U]Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir.[/U] Halbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. Kafirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır. [/B]

Acaba aminli (pardon; hokuspokuslu) dua ederken puta dua eder gibi etmeyelim? Allahın emrettiği duanın yerine elimizi suya açıp su gel de içeyim seni diyor olmayalım.

AMİNİN ne zararı var?, valla uzun zamandır ben faydasını (ne müslüman devletlerde ne de nefislerde) görmedim, tüm zararlarıda amine bağlamamak gerekli tabi ama Allahın emrettiği gerçeği Putperst ve diğer ehli-kitabın sokuntularıyla değiştirmiş olmayalım?

Üzerine düşünmeye ve yoruma davet ediyorum...

Miralay 6. June 2011 11:29 AM

Selam arkadaşlar
Tabii ki halis niyetle yapılan hiçbir amelin boşa gitmeyeceğine inanıyorum.
Bir de şu açıdan bakalım; Anonymous kardeşimizin de belirttiği gibi, din adına yapılan en küçük bir bid'ate karşı taviz verdiğimizde; o artık kemikleşiyor ve artık dinden sayılmaya başlanıyor.

İleriki zamanlarda sanki Allah'ın buyurduğu bir emir gibi telakki edilip; karşı çıkanlara kafir gözüyle bakılıyor. Müslümanların sünnet olmak gibi bir adeti dinleştirip; sünnet olmayanları "gayrı müslim" olarak nitelendirmesini bariz bir örnek olarak gösterebilirim.
Zamanla bu tür hadiseler mahalle baskısı şeklinde bile karşımıza çıkıyor. İnanın bu tür adetler yüzünden camilere bile giremez oluyoruz.

dost1 6. June 2011 12:03 PM

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

İsterseniz hepbirlikte "amin" kelimesinin Kur'an'daki kullanımına bakalım.

أَوْ كَالَّذِي مَرَّ عَلَى قَرْيَةٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا قَالَ أَنَّى يُحْيِي هَذِهِ اللَّهُ بَعْدَ مَوْتِهَا فَأَمَاتَهُ اللَّهُ مِائَةَ [COLOR="Red"]عَامٍ[/COLOR] ثُمَّ بَعَثَهُ قَالَ كَمْ لَبِثْتَ قَالَ لَبِثْتُ يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالَ بَلْ لَبِثْتَ مِائَةَ عَامٍ فَانظُرْ إِلَى طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمْ يَتَسَنَّهْ وَانظُرْ إِلَى حِمَارِكَ وَلِنَجْعَلَكَ آيَةً لِلنَّاسِ وَانظُرْ إِلَى الْعِظَامِ كَيْفَ نُنشِزُهَا ثُمَّ نَكْسُوهَا لَحْمًا فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُ قَالَ أَعْلَمُ أَنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Bakara;259: "Ev kelleziy merra alâ karyetin ve hiye haviyetün alâ uruşiha kale enna yuhyiy hazihillahu ba'de mevtiha* feematehullahu miete [COLOR="red"]amin[/COLOR] sümme beaseh kale kem lebist* kale lebistü yevmen ev ba’da yevm kale bel lebiste miete amin fenzur ila taamike ve şerabike lem yetesenneh venzur ila hımarike ve li nec'aleke ayeten lin Nasi venzur ilel ızami keyfe nünşizüha sümme neksuha lahmen, felemma tebeyyene lehu kale a'lemü ennAllahe alâ külli şey'in Kadiyr"
Yahut şu kimse gibisini ki çatıları, damları/duvarları üstüne çökmüş/alt üst olmuş bir karye’ye uğramıştı da:”Allah şurayı ölümünden sonra nasıl diriltir?”, demişti. Allah onu yüz sene öldürmüş, sonra ba’setmişti. “Ne kadar kaldın?” dedi .O da: “Bir gün veya bir günün/birazı” dedi. (Allah) buyurdu: “Hayır, yüz sene kaldın. İşte yiyeceğine ve içeceğine bir bak; hiç bozulmamış. Eşeğine bak. Seni insanlar için bir ayet kılalım diye . Kemiklere bak, nasıl onları çatıyor sonra et giydiriyoruz onlara”. Kendisine iş açıkça belli olunca/durum netleşince şöyle dedi: “(Şimdi) biliyorum, ki Allah herşeye Kadiyr’dir”.

Bu ayetteki geçen "amin" kelimesi yıl/sene anlamındadır.


يَدْعُونَ فِيهَا بِكُلِّ فَاكِهَةٍ [COLOR="red"]آمِنِينَ[/COLOR]
Duhan;55: Yed'une fiyha bi külli fakihetin [COLOR="red"]aminiyn[/COLOR];
Orada, güvenli bir biçimde her türlü meyveyi isterler.

Bu ayette geçen "aminin" kelimesi emin/güvenilir anlamındadır.


فَكَذَّبُوهُ فَأَنجَيْنَاهُ وَالَّذِينَ مَعَهُ فِي الْفُلْكِ وَأَغْرَقْنَا الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا إِنَّهُمْ كَانُواْ قَوْماً [COLOR="red"]عَمِينَ[/COLOR]

Araf64: Fekezzebuhu feenceynahu velleziyne meahu fiyl fülki ve ağraknelleziyne kezzebu bi ayatina* innehüm kânu kavmen ‘[COLOR="red"]amiyn[/COLOR];
O’nu yalanladılar. (Biz de) o’nu ve onunla beraber olanları gemide kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Muhakkak ki onlar a’ma bir kavim idi.

Bu ayette geçen "amiyn" kelimesi a’ma /kör anlamındadır.



وَالَّذِي قَالَ لِوَالِدَيْهِ أُفٍّ لَّكُمَا أَتَعِدَانِنِي أَنْ أُخْرَجَ وَقَدْ خَلَتْ الْقُرُونُ مِن قَبْلِي وَهُمَا يَسْتَغِيثَانِ اللَّهَ وَيْلَكَ [COLOR="red"]آمِنْ[/COLOR] إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَيَقُولُ مَا هَذَا إِلَّا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ

Ahkaf 17: Velleziy kale livalideyhi üffin leküma eteıdaniniy en uhrece ve kad haletil kurunü min kabliy ve hüma yesteğıysanillahe veyleke [COLOR="red"]amin[/COLOR]* inne va'dAllahi Hakk feyekulü ma hazâ illâ esatıyrul evveliyn;
O ki, ana-babasına: “Üff size! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş olduğu halde çıkarılmamla mı beni tehdit ediyorsunuz?” dedi.
O ikisi (ana-babası) de Allah’dan yardım isteyerek: “Veyl olsun sana, iman et!. Muhakkak ki Allah’ın va’di hakk’dır” (dediler). (O ise): “Bu, öncekilerin masallarından başka değil” der.

Bu ayette ana-baba kıyamet gününden, haşredilmekten söz ediyor. Bunu reddeden evlatları için de Allah'tan yardım istiyor.Evlatlarına da; Veyl olsun/ yazıklar olsun sana, iman et/inan/kabul et . diye sesleniyorlar.

Bu ayette geçen "[COLOR="Red"][B]amin[/B][/COLOR]" kelimesinin karşılığı; "[COLOR="Red"][B]inan/kabul et[/B][/COLOR]" demektir.

"[COLOR="red"]Amin[/COLOR]" kelimesi; okunan bir yazı ya da söylenen bir söylevin arkasından yazıyı okuyan ya da söylevde bulunan kişi tarafından "[COLOR="red"]amin/inan kabul et[/COLOR]" anlamında kullanılır. Okunan ya da söylevi dinleyen kişiler ise "[B]amenna/inandık kabul ettik[/B]" diyerek okunan ya da dinlenenleri kabul ettiklerini belirtirler.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
En doğrusunu bilen Allah'dır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

Derin Düşünce 6. June 2011 01:28 PM

Ya hu, kardeslerim iyi ve guzeli soyluyorsunuz itirazım yok. Hayrı tavsiye ediyorsunuz bu kelimenin filolojisini, tarihini, kökünü ve bu acıklamaları ilk kez duymuyorum ben. Yanlız ben baska bir seyi soyluyorum. Bugun Arabından tut Çinlisine kadar tüm islam alemninin bu kelimeyi ne niyetle kullandıgını hepiniz biliyorsunuz. Yani kullanılsa ne olur? 5000 sene önce baska bir manaya tekabul eden isimlendirme gunumuzde baska bir manaya tekabul edebilir. Sözcükler bizi kandırıp "şeyleri" yanlıs katagorilere sokmamamıza neden oluyor. Sorular sorarken ve cevapları alırken, cumlelerin dilbilgisel biçimleri tarafından aldatılıyoruz. İnsanlar suanda, Amin=Kabul buyur yarabbi anlamını yuklemislerdir. Ve bu evrensel olarak boyle anlasılmaktadır. Kullanılmasında da mahzur oldugunu dusunmuyorum. Ameller niyetlere goredir.


[QUOTE]Bir gün resulullah minadan sincana giderken işittim ki; Duadan sonra "hokus pokusssss" diyip 3 kere üfleyene melekler şefaat eder. meleklerin üflemesini yakalayanlara cennet vacip olur.
Kırmizi 4-52, El-eşkiya 82

Yada benzeri diğer saçmalıklar. İnsanı dinden de duadan da çıkartır.
[/QUOTE]

Abicim ne alakası var. Biz, Amin kelimesi uzerine insanların gunumuzde yukledigi anlamı konusuyoruz. Amin kelimesi uzerine, ben senin su yukarıda bahsettigin ornekle ilgili ve benzeri hic bir sey duymadım gormedim. Ben kişisel olarak amin kelimesini kullanmamakla beraber, kullanmaktan da cekinmem kullanana da mana bulmam., rahatsız olmam. Ve ayrıca verdiginiz ayet kesinlikle konumuzla örtüsmemektedir.

Miralay 6. June 2011 03:02 PM

Sen de haklısın Derin Düşünce kardeşim.
Hiiiç kardeşimiin endişesine de katılıyorum. Bir deli kuyuya taş atar;kırk akıllı çıkaramaz misali...

Yoksa ister amin deyin,ister hokus pokus falan deyin. İçtenlikle,halis niyetle niyazda bulunduktan sonra, kalbinden geçenden sorumlusun nihayetinde.

Yapılan savaş, geleneklerin din haline gelmemesi açısındandır.
Yoksa,Dost1 ağabeyimin de dediği gibi,"amin" kelimesinde çok güzel anlamlarda saklıdır.

dost1 6. June 2011 03:08 PM

Selamun Aleykum! Değerli Derin Düşünce Kardeşim!

"Amin kelimesi uzerine, ben senin su yukarıda bahsettigin ornekle ilgili ve benzeri hic bir sey duymadım gormedim. Ben kişisel olarak amin kelimesini kullanmamkla beraber, kullanmaktan da cekinmem kullanana da mana bulmam. Kendimde kullanmaktan rahatsız olmam." diyorsunuz. Duymamanız, duymadığınızın olmadığı anlamına gelmez.

Siz dilediğiniz kelimeyi dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Sordunuz söyledik. Kur'an'daki kullanımlarını gösterdik. Kur'an'daki kullanımlardan birisi "Amin" kelimesinin inan/kabul et anlamındaki emir sıgasıdır. Arapçası bu. Bu kelimeyi duyan birisi de inanıp kabul ediyorsa "amenna ve saddakna" der. Bize düşen, insanların ne düşündüklerinden ne algıladıklarından çok Allah'ın vahyinde olanı belirtmektir. Bunun böyle olduğuna inanıp inanmamak sizin dilemenize kalmış olandır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
En doğrusunu bilen Allah'dır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:27 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam