hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   FETİH SÛRESİ (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=677)
-   -   Fetih sûresi (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2947)

dost1 16. May 2015 01:33 PM

Selamu aleyküm,
[QUOTE=Hasan Akçay;20179]Mekke'nin 16 km uzagi, Mekke'nin elbet "batn"idir.

Bunu ben de belirttim iletimde
çünkü haritalari incelemistim: [url]http://www.namazdua.net/wp-content/uploads/2014/05/mikat.jpg[/url]

O, Allah'in gerçegidir.
Onda sorun yok.

Bakin bunlar da [B][U]batn[/U]-i mekke[/B]:

Mekke'nin [U]göbegi[/U] (A Bulaç, Diyanet Isleri, E Yüksel, Ibni Kesir, S Ates, Y N Öztürk, Mevdudi...)
Mekke'nin [U]karni[/U] (H B Çantay)
Mekke'nin [U]ortasi[/U] (Ö Öngüt, I I A Mihr)
Mekke'nin [U]içi[/U] (A Ugur, Diyanet Vakfi)

Fetihle ilgili olan yer "[B]Mekke'nin içi[/B]"dir. Sorun bu.
Çünkü Mekke'nin içi de Mekke'nin "batn"idir
ve inananlar müsriklerle Mekke'nin içindeki "batn"inda bir aradalar,
Mekke'nin 16 km uzagindaki "batn"inda degil.

Mümin savasçilarla müsrik savasçilar Mekke'nin [I]orta yeri[/I] anlamindaki "batn"inda karsi karsiyalar ki Allah müsriklerin ellerini muminlerden, muminlerin ellerini müsriklerden orda çekiyor (Fetih 24).

Gerekçe Fetih 25'te:

[I]Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi).[/I]

Ates etmemenin, ateskes andlasmasi yapmanin nedeni bu.

Andlasmanin yapildigi yer ise Kuran'da açik açik belirtiliyor:
Mescidil Harâm.

Hudeybiye
Kuran'dan, AKILDAN uzak bi kurgulama.
Masal masal matitas...[/QUOTE]

Beni ;
"Mekke'nin [U]göbegi[/U] (A Bulaç, Diyanet Isleri, E Yüksel, Ibni Kesir, S Ates, Y N Öztürk, Mevdudi...)
Mekke'nin [U]karni[/U] (H B Çantay)
Mekke'nin [U]ortasi[/U] (Ö Öngüt, I I A Mihr)
Mekke'nin [U]içi[/U] (A Ugur, Diyanet Vakfi) "

bunların söyledikleri değil, ""be-tı-nun" kök harflerinin Arap dilindeki anlamı ilgilendirir. Bunlar, salat sözcüğüne de namaz, dua vb şeyler diyorlar.

Bir şehrin içerisindeki bir semte, mahalleye,sokağa göre o semtin, mahallenin, sokağın "batni" denilebilir ve denildiğinde de herkes bunun neresi olduğunu anlar ancak, batnı, şehir ismi belirtilerek söylendiğinde, hiçbir kimse bu söylemden batnı belirtilen şehrin içini, göbeğini,karnını,ortasını anlamaz.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

Hasan Akçay 16. May 2015 04:39 PM

Batni mekkete
Hudeybiye'yi de kapsar
diyorsunuz.

Tamam. Kapsar.
Batni mekke Mekke'nin içini kapsadigi gibi Hudeybiye'yi ve ona benzeyen nice baska yerleri de kapsar.
Bunda sorun yok.

O halde itiraziniz neyedir?

"Hudeybiye Kuran'da geçmiyor" dedim; itiraziniz buna mi?
"Olaya düsülen 1 Zilkâde tarihi tipki Fi TARiHi gibi sanaldir" dedim; buna mi?
"Olaya düsülen tarih sanal olduguna göre olayin kendisi de sanaldir, masaldir" dedim; buna mi itiraz ediyorsunuz?
"Müsriklerin ve hicret edememis olan muminlerin bir arada oldugu yer Mekke'nin içidir, 16 km uzagi degil" dedim; itiraziniz buna mi?
"Savasan taraflar nerde iseler ellerini orda birbirlerinden çekerler, ateskes orda geçerlidir" dedim; buna mi?
Taraflar Mekke'nin 16 km uzaginda ellerini birbirlerinden çekmezlerse Mekke'nin içindeki mümin erkekleri ve mümin kadinlari öldürürler mi?

galipyetkin 19. May 2015 12:47 PM

Gene yanıltıcı mealler üzerinden fikir yürütmeler, dolayısı ile yanlışlar içinde bocalamalar. Neymiş?
Efendim "batni" kelimesi "içi" demekmiş;
yok "karnı" demekmiş;
yok yok "ortası" demekmiş;
yok ya! "göbeği".
Ama 16 Km. ötedeki yerler de batniye dahilmiş de .........

Aynı "sarı öküz"ün kesilmesindeki senaryo.

Halbuki "batni" kelimesinin bir de [B]"nesil"[/B] mânası var. Kelimeyi bu mâna ile cümleye yerleştirseler iş açığa çıkacak ama nedense yapmıyorlar. Yapmayınca da müşriklerle, münafıklarla, kafirlerle diğer kesimin ayrılması bölgesel, Mekke'ya has kalıyor.
Halbuki Mekke'nin fethi ile, o fethe şahit olanlardan başlayarak ve de o günden başlayarak artık müşrik/münafık/kafir ile mümin nesillerinin kesin olarak ayrımının başladığı ve kesinleştiği bildiriliyor.

24. ayeti şöyle çevirebiliriz : "Onlara muzaffer kıldıktan sonra, Mekke nesilleriyle onların sizleri sömürmesini, sizlerin de onlar tarafından sömürülmenizi önleyen Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir."

Burada kullanılan "sömürü" kelimesi yerine (şu an benim bulamadığım) her türlü istismarı ifade eden bir kelime kullanılmalıdır.

Bu ayet "Mekke'nin içi mi dışı mı" tartışmasınnın çok ötesinde olarak o andan itibaren Muhammed Peygamber son peygamber olduğundan kıyamete kadar müslüman ile diğer nesillerin ayrıldiğı, İslamın bölgesel değil dünya dini olma adımını attığı anı anlatmaktadır. Unutmayın Mekke'de sırada "Hacc-ı Ekber" var.

25. ayete gelince ....
Daha sonra açıklamaya çalışacağım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

galipyetkin 21. May 2015 08:48 AM

25. ayette geçen bir kelime var: El hedy.

Malum adamlar, hacda Allahın lutfunu aramayı ticaret yapmak olarak çevirdikleri gibi; tüccar kafalı bu adamlar, [B]Allahın hidayeti [/B] ve [B]Allahın hidayete erdirecek hediyesi, yani AYETLER[/B] mânâsı olan bu EL HEDY kelimesini hac yapanlara kurbanlık hediye/beleş yiyecek olarak tercüme ediyorlar ve hayvan tüccarlarını ve kasapları zengin etmek, hac yapan insanları soymak için yanıltıyorlar.

İşte ayette müşriklerin İslâmın Mekkeye girmesine mani olmakla Mekkelilere ve Mekke nezdinde diğer yerlere Mescid-i haram kollektif yaşamının/Beyt yaşamının ve dolayısı ile Allahın hidayetinin/hediyesinin ulaşmasını engelledikleri anlatılıyor.

Ve ayrıca daha evvel de ifade edildi. Tevbe-7. ayete rağmen Allahı, sanki müşriklerin Allahı ile aynı, aynı seviyede tutup anlaşmaktan, ateşkesten bahsediyorlar. Alah ile bunları nasıl aynı seviyeye getirir de bir anlaşma ile Allahı onların düşüncelerine göre hudutlayabilirsiniz. Peygamber vasıtasıyla yapılan anlaşma ile Allaha, -bunu yaparız, -şunu yapmayız diyebilirsiniz? Allaha şartlar koşabilirsiniz? Aklınız alıyor mu?
Bu yönde tek bir istisna getirilmiştir, o da Mescid-il haram yaşamı istikametinde/Kollektif ve bölüşümcü yaşam yanında/yönünde yaşam süren bir grup himaye altına alınmış, beyt yaşamına uygun yaşadıkları için diğerlerinden ayrık tutulmuşlardır.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

galipyetkin 21. May 2015 08:43 PM

Denilebilir ki kesilen hayvanlar karın doyurmak için değil de Allah için kesiliyor. Ama Allah için kesilen hayvanların eti ve kanı hiç bir zaman Allah'a ulaşmaz ki.
Kaldı ki Mekke daha yeni fethedilmiş ve hac daha ilan edilecek. Müslümanların haccı bilinmiyor. "Sana gelsinler" denilen Peygamber öğretecek.
Bilinen ise müşriklerin haccı; panayır.
Müşrikler panayırda Kâbe'yi tavaf edip ilahları Lat için kurban kesip Kâbe'ye terk ediyorlardı. Tercümelerde Kitabın yazdığı değil, bu müşrik adetleri anlatılıyor.

Dolayısı ile müslümanların yaşaması gereken kollektif yaşamının yaşandığı topluluk olan "mescid-il haram"ın ziyaret edilmesi, orada yaşanan kollektif yaşam şeklinin öğrenilmesi için istenmiş, ama saptırıcılar "mescid-il haram" ismini Kâbe'ye yakıştırıp insanları "Lat" putuna tahsis edilmiş o yapıya yönlendirip saptırmişlardır.

Mümin savaşcılar ile müşrik savaşçılar Mekke'nin içinde karşı karşıya imiş ......
Yok öyle bir şey. Sisin bir yeri basması gibi, müslümanlar Mekke'yi çevreleyen tepelerden aynı bir sis gibi Mekke'ye inmişler ve hiç bir mukavemetle karşılaşmadan kansız olarak Mekke'yi fethetmişlerdir. Bu durum Allah'ın işteğidir ve ayette de bu şöyle belirtmiştir:
"Şayet orada (onların arasında) kendilerini henüz bilmediğiniz için çiğneyip ezeceğiniz ve bu bilmeyerek yapılan bu iş yüzünden üzüleceğiniz, kınanacağınız iman eden erkekler ve iman eden kadınlar olmasaydı, .........".
Belki kaale bile alınmayacak, kıyıda köşede bir iki kendini bilmez etkisizce kılıç çekmiş olabilir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:01 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam