Merhaba sayin Galip Yetkin.
8-10 yaşlarında çulsuz bir kimsasize sahip çıkan bir kimse veya aile, bu çocuk reşit olunca hayata atılmak isterse ve yetkinse, onu zorla alıkoyamaz ki.
Nisâ 1-10'da sözü edilen yetimler culsuz degil emval (اموال) sahibidir.
Culsuz olan kimsesizler "ma meleket eymân"dir ama konu onlar degil. Onlar emval sahibi yetim kadinlarin ikiserini ve ücerini ve dörderini evlendirmeye kalktiginizda yoksul düsüyorsaniz ve birilerini hâlâ sevabina evlendirmek istiyorsaniz evlendireceginiz garibandir yani mal sahibi "yetâme"ye (يتامي) secenek.
Size göre, eger dogru anliyorsam, Nisâ 3'teki "yeminlerinizin sahip olduklari"yla örnegin Nûr 32'deki köleleriniz (ibâdikum -عبادكم) ve cariyeleriniz (imâikum - امائكم) birdir.
Hayir, bir degiller.
Cariyeler ve köleler Muhammed 4'ten önce edinilen gercek anlamdaki kölelerdir (Ing. slaves). Mâ meleket eymânukum ise bakimini üstlendiginiz gariban. Bunlar evleri yurtlari savasta ellerinden ciktigi icin size siginan esirler olabilecegi gibi "culsuz" yetimler de olabilir.
Bu konuyu sizin gibi uygar bir inanirla müzakere etmeyi cok özledim. Görüslerinizi ögrenmeyi cok isterim.
Sevgi ile,
Hasan Akcay
Konu Hasan Akçay tarafından (20. March 2012 Saat 01:37 PM ) değiştirilmiştir.
|