Sayın pramid.
Yazınızın tümü için teşekkürler.
Sayın pramid'in verdiği meal ''cuk'' oturmuştur. (Ben bunun Hacc'ı Ekber için okunan ezan da da/Hacc'ı Ekber'e davette de uygulanması gerektiğini ve Nisa-l0l, 102, 103 ile bağlantılı olduğununu düşünüyorum.)
Mealleri gözden geçirin; hemen hemen hepsi ayeti ''savaş seferberliği'' olarak anlatmışlar; ve mânâyı savaştan kaçma bahanesi gibi vermişlerdir. Halbuki savaş seferberliği Tevbe-88'de ''...mallarıyla, canlarıyla...'' diye TOPYEKUNdur.
Elmalılı ile Edip Yüksel ve daha bir-iki kişininkiler Sayın pramid'in verdiği ile anlamdaş. Diğerleri, meselâ Diyanet mealleri ve dipnotlarını dikkatli okuyun. Kafa ''İstiklâl savaşı''ndaki aynı kafa. Ne olacakmış?.... : Efendim topyekun savaş yapılamazmış. Bazıları -ki kimler olacak malum- karılar, kızlar, çocuklar, bırantı ihtiyarlarla geride kalıp, köyünde oturarak, dinde oluşacak gelişmeleri kalanlara ve (sanki alış-verişe çıkmışlar da) savaştan dönenlere öğreteceklermiş. Bre namert!... Bre bilmem ne!... işte!... Sanki kendisi peygamber de, sanki ona vahiy mi geliyormuş da.... oturduğu yerden haberdar olacağı dindeki gelişmeleri öğretecekmiş!..Zımbırtı!... Hangi savaş Peygambersiz yapılmış? Bunlar Peygamber'den kıymetli ya!...
Ahmaklar!... Kadın, çoluk-çocuk top mermisi, silah taşımasaydı, ''Nene Hatun''lar, ''Kara Fatma''lar, topyekun savaş için ''Tekâlif-i Milliye Kanunu'' çıkmasaydı, Tevbe-88'e uygun haraket edilmeseydi, bu gün Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan'dan olma piçlerin torunları olurdun be!... Bu gün ''haç''a tapıyor olurdun.
Af edersiniz, özür dilerim; sinirleniyorum.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (18. December 2018 Saat 12:02 PM ) değiştirilmiştir.
|