Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26. August 2012, 09:07 PM   #27
nacikocak
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Jul 2012
Mesajlar: 92
Tesekkür: 5
17 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
nacikocak has much to be proud ofnacikocak has much to be proud ofnacikocak has much to be proud ofnacikocak has much to be proud ofnacikocak has much to be proud ofnacikocak has much to be proud ofnacikocak has much to be proud ofnacikocak has much to be proud of
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allahın yeri göğü nasıl yarattığı yada canlıları nasıl türettiği yada ilk canlıyı ne şekilde yarattığı konusunda sadece bilim adamlarının teorilerine sahibiz. Çünkü Allah onları yaratırken bizleri yaratılışına şahit tutmadı, görmedik, bilmiyoruz.

Yüce Allah diledği şekilde yaratır, isterse topraktan bitki gibi çıkarır, dilerse gökten yapmur gibi yağdırır ve bunu nasıl yaparsa yapsın mutlaka bir düzen ve kurallar silsilesi içerisinde sebeplere bağlı olarak yapar. Eğer böyle yapmamış olsaydı doğada pek çok çelişki,pek çok çatlak bulurduk. Doğayı, evreni kusursuz yapan şey onun kanunlar gereği işlemesidir. Keyfiyet yoktur ve mucize diye adlandırdığınız sıçramaları yapmaz.

Bu zannederim ki ahirette de böyle olacak.

****

Ama neden böyle birşeyi yazma yada evrim konusunda cevap vermek gereği duyduğumu açıklayayım.
Allah yarattığı şeylere bakmamızı onları okumamızı ve ibret almamızı emreder. Allahı onun yaratış biçiminden tanıyabilir onu biraz daha tanıyabiliriz. bu ancak yarattıklarını incelemekle hayatı incelemekle mümkündür. Evrim konusunun doğal ve çatlaksız bir süreç olduğunu bilmek size ne kazandıracaktır? bu anlayışınızdan anlayışa değişir...

--
Allah bizleri ana rahmindeyken hatta daha yaratmadan önce ne olduğumuzu iyi biliyor. Kendimizi temizlemeye gerek yok, hangi barbar kan dökücü primatın gelişmiş aşamasıyız en doğrusunu Allah bilir. Ancak şu da bir gerçektir ki evrimle beraber insan oğlu her ileriki aşamada daha iyi bir türe dönüşüyor. Allah dilerse bizi yok edip yerimize yenilerini getirir derken bunun evrimsel süreçle olacağını düşünüyorum.

Çünkü evrenin kanunları Allah tarafından konulmuş ve kendisi tarafından dahi ihlal edilemeyecek şekilde muhafazaya alınmıştır. O'nun sünnetinde/kanunlarında hiç bir değişme bulamazsın. Bu biraz sert görünür ama en ideal ölçü budur. Evren kanunları kimseye torpil geçmez, türümüzdeki hiç bir canlı diğerinden takvası haricinde üstün değildir. Doğuştan torpilli değildir. Hepimiz aynı kan dökücü zorba primatın akıl, zeka ve kavramsal düşünce kazanmış günaha meyilli ve aceleci formlarıyız.


Bu yaratılış kanunlarından benim çıkardığım sonuç:
Allah kimseye nefret duymaz, yada kimseyi diğerlerinden daha çok sevmez. Bu kayırmacılıktır. İnsanlar amelleri (davranış ve yaşam biçimleri) gereği Allahın sevgisini yada gazabını üzerlerine çekerler. Herkes için sadece kendi yaptığı vardır. Allah herkese karşı nötrdür. Ancak sevgisi gadabından fazla olduğu için güzel ameller (istisnasız herkes için geçerli olmak üzere) daha fazla rahmet çeker. Bu, tıpkı doğa kanunları gibi kesin ve aşılamaz bir kanun, Allahın mutlak sünnetidir. Peygamber dahi olsa yaptığı en ufak günah o gün getirilecek ve hesap görülecektir. Kimse kaçamaz.
Yani okus pokus püffff diye bişiler yaratıp yine pufff diye hayatlar yaratan zihninizdeki tanrıya yada puta değil, Alemleri yaratan Allaha ve onun kurallarına dönmek gerekir. Eğer kanunlarını çiğner ya da günahta ısrarcı olursak bizi Allah dahi kurtarmaz. O gün Allah dahi yardım etmemek üzere ne bir dost ne de yardımcı bulabiliriz. pufff diye cehennemi boylarız. hepsi kendi elimizle yapıp ettiklerimizin sonucudur.
hiiic kardeşim biz zaten çoğu şeye şahit değiliz sadece allah'ın bize öğrettiği kadarını biliriz dolayısı ile bilim adamları kabul etsede etmesede çamurdan yaratılışımıza iman ederiz birisi bana sorsa neyden yaratıldın diye bilime hiç bakmadan çamurdan derim nereden biliyorsun şahitmisin derse beni yaratan allah öyle olduğunu söylüyor haşa o yalan söylemez derim diğer konulardada bilgimiz ve şahitliğimiz bukadardır

yazdığın ikinci satıra son cümlen hariç katılıyorum sıçramalar doğru peygamber efendimizin dönemi ilmi yönde bir sıçramadır 20 ve 21. yüzyılda bilim anlamında bir sıçramadır ancak mucize değildir mucize yalnızca peygamberlerin diğer hiçbir insanın yapamadığı ve yapamayacağı şeyleri allah'ın izni ile sürekli yapmalarıdır bunlara örnek hz musa'nın asasının yılana dönmesi elini koynuna soktuğunda parlaması hz isan'nın beşikte konuşması ilaç kullanmadan hastaları anında iyileştirmesi çamurdan yaptığı kuşları canlandırması hz yusuf'un bütün rüyaları tabir etmesi birde allah'ın bir defalığına ibret olsun diye verdiği mucizeler vardır bular bazı kavimler helak edilirken yaşananlar hz musa'nın denizi yarması hz ibrahimin yakılacağı ateşin göl olması ashabı kahf'in 300 küsür yıl uyuması ve benzeri mucizelerdir bazı insanların diğer birçok insanın yapamadığı şeyi yapması ise keramettir kerametleri birçok allah dostu gösterebilir tek kişiye mahsus değildir ve mucize gibi sürekli her istendiğinde yapılamazlar örneğin birçok evliya allahın izni ile gaybı ve kendilerinden çok uzakta gerçekleşen bir olayı bildirmişlerdir yine şahit olmadığım ama iman ettiğim birçok şehit ve evliyanın kerametleri anlatılmakta son olarak gayb çoğu alim ve insanlar tarafından farklı yorumlanmakta gaybı kimsenin bilemeyeceğini söylemektedirler oysa "allah'ın izni ile" gaybı kafirler bile bilmektedir çünkü bazı rüyalar gaybın habercisidir hz yusuf'un tabir ettiği rüyalar gibi rüya gören insan "allah'ın izni ile" gaybı görmüştür fakat çoğu zaman ne olacağını anlayamaz gaybı bilmek görmek mucize veya keramet değildir sadece imana bağlıdır bazen allah'u teala sevdiği kullarına yapmaları gerekeni rüya veya ilham yoluyla haber verir bazende sevmediği kullarına korksunlar diye başlarına gelecek olayı önceden haber verir buna bir örnekte allah'u teala birçok ayetle insanlara gaybı bildirmiştir hatta ayetlerle bildirilen gaybı ben bilmem demek ayeti inkar ve günahtır sadece gaybı biliyorum değil allah'ın bana öğrettiği kadarını biliyorum dememiz gerekir

yine "biz insanı en güzel suretle yaraattık" ayeti insanın suretinin hep aynı olduğunu gösterir (sakatlık ve 6 parmaklı olmak gibi istisnalar hariç) allah'u teala birçok kavmi helak etmiştir yalnız insanlığı topyekün hiçbir zaman helak etmemiştir allah'u teala kavmini helak edeceği bütün peygambelere kendisine iman edenlerle beraber hicreti emretmiş ve bu kuran'ı kerimde birçok ayette geçmektedir yine canlılar genetik özelliklere sahip olduğu için uzuv olarak hep aynı özelliklere sahip olarak üremekte farklı cinslerin çiftleşmesinde ise yine aralarında çok farklılık olan hayvanlarda dahi üreme olmamakta

son satırındada yine bir cümlen hariç katılıyorum oda hesap konusu o çok karışık ve ince bir konu şirk hariç hiçbir günahın hesabı kesin değil allah hepsini affedebilir ve bunu ayetlerle vadetmiş tabi tövbe şartı ile birde kul hakkı var onuda yine birçok alim ve din adamları yanlış yorumşlamakta kul hakkının kesinlikle affedilmeyeceği yönünde fetvalar verilmekte ozaman bir defa kul hakkı yiyen birdaha hiç iyi amel işlemesin nasıl olsa affedilmeyecek yok öyle birşey hüküm allah'ındır ve benim ayet ve hadislerden anladığım kadarı ile şöyledir

şirk hariç onun affı yok eğer bir insanın günahları arasında kul hakkı yok ise nekadar günahı olursa olsun isterse sevaplarının bin katı olsun affedilip cehenneme girmeden cennete girme ihtimali var tövbe çok önemli tövbe etmemek birdaha yaparım korkmuyorum anlamına gelmektedir birdaha yapmak niyeti ilede olsa tövbe etmek allah'tan korktuğunuzu ancak nefsinize dayanamadığınızı gösterir ve affedilmenize yardımcı olur eğer kul hakkı var ancak sevapları onu karşılayacak kadar çok ise sevaplarından hak alacaklı olan kişiye verilecek ve o insanında cehenneme girmeden cennete girme ihtimali var ancak sevapları karşılamıyor ise (çünkü kul hakkı büyük günahlar arasında) o zaman o insan kul hakkı kadar cehennemde yanıp cennete girecektir sonuçta allah'u tealanın vaadidir iman eden herkes cennete girecek ve sonsuza kadar kalacaktır bu ayetlerle sabittir ve allah vaadini yerine getirir eğer kul hakkı yiyen kafir ise ozaman cehennemin daha kötü derecelerinde yanacaktır yani kısaca kul hakkı affedilmeyecek bu doğru ancak alimlerin ve din adamlarının bunu kul hakkı yiyen cennete giremeyecekmiş gibi anlatmaları yanlış

Konu nacikocak tarafından (1. September 2012 Saat 10:15 AM ) değiştirilmiştir.
nacikocak isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
nacikocak Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (27. August 2012)