Selamun Aleykum! Değerli Feridun Kardeşim!
Alıntı:
feridun_45 Nickli Üyeden Alıntı
selam..
dost 1 dediki:
Meryem26. ayetin açık ifadesinden de anlaşıldığı gibi, Lisanü’l-Arab’ın yukarıdaki ifadesi doğru olup “savm” sözcüğü “konuşmamayı” da kapsamaktadır.
Bakara suresinin 183–187. ayetlerinde Müslümanlar için zorunlu bir görev olarak belirlenmiş “savm”, yememeyi, içmemeyi, cinsel ilişkide bulunmamayı ve konuşmamayı gerektirmektedir..........
öncelikle bakara 183 ve 187 ayaelerinde konuşmama konusu hiç geçmemektedir ve atıf dahi yoktur..
meryem suresi
8(Zekeriyyâ): "Rabbim, dedi benim nasıl oğlum olur? Karım da kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son sınırına vardım."
20(Meryem) "Bana daha hiçbir erkek dokunmamışken, nasıl bir oğlum olabilir? Üstelik ben iffetsiz bir kadın da değilim" dedi.
zekeriya kıssasında savm geçmemekle beraber konuşmaması istenir..meryemde ise konuşmama orucu istenir..
bu iki olaydada ortak ve dikkat çeken nokta sözle insanların ikna edilmesi çoooooook zor olaylar karşısında rahmanın onları susturmasıdır...
ben çevremde artık insanlara konuşmanın fayda sağlamadığı noktada müslümanların bazen susup uzaklaştıklarına hatta içlerine kapanık bir vaziyette fıtratlları gereği kolay kolay kimseyle konuşmadıklarına şahit oldum....
bu ayetleri bu şekilde yorumluyorum ve benimde başıma böylesi zor bir imtihan gelir ve toplumla karşı karşıya kalırsam susmayı adarım şeklinde düşünüyorum...
ama bu ayetlerden yola çıkarak orucun içine konuşmamayıda eklemem
selametle
|
Allah Razı olsun. Düşündüklerinizi bizlerle paylaşıyorsunuz.
Alıntı:
feridun_45 Nickli Üyeden Alıntı
öncelikle bakara 183 ve 187 ayaelerinde konuşmama konusu hiç geçmemektedir ve atıf dahi yoktur..
|
Ayetlerin orijinaline bakarsanız "savm" kelimesi görülür. Savm kelimesinin anlamlarından biridir konuşmamak.
Yine Meryem;26: Feküliy veşrabiy ve karriy ‘ayna* feimma tereyinne minel beşeri ehaden fekuliy
inniy nezertü lirRahmani savmen felen ükellimel yevme insiyya;
“Artık ye, iç, gözün aydın olsun! Eğer beşerden birini görürsen: “
Ben Rahman için bir oruç adadım; artık bugün insiy/ insan cinsine ait hiçbir kimse ile konuşmayacağım” de.
denilmektedir.
İnsanın içinde bulunduğu koşullar gereği, yaptığı görevle ilgili konuşmaları olabilir. Aksi durum görevinin yapılmaması demektir.
Allah razı olsun. Hayatın içinden verdiğiniz örnekteki gözlemleriniz de aslında bunun böyle olduğunu vurgulamaktadır diye düşünüyorum.
Bunların dışında boş konuşma yapılmamalı diye düşünüyorum.
Bakara 185 de:
Şehru
Ramadanelleziy ünzile fiyhil
Kur’ânu hüden linNasi ve
beyyinatin minel hüda vel
Furkan* femen şehide minkümüş şehre
felyesumhu, ve men kâne merıydan ev alâ seferin feıddetün min eyyamin uhar* yuriydullahu bikümül yüsra ve la yuriydu bi kümül usr* ve li tükmilül ıddete ve li
tükebbirullahe alâ ma hedaküm ve lealleküm
teşkürun
Rabbimiz birşeylere dikkat çekiyor.
Ramazan= Kur'an=Huda=beyyinat=Furkan=Felyesumhu=tukebbirull ah/Allah'ı büyüklemek=kulluk
Önemli olan bu bileşke üzerinde olmayı farkederek yaşama aktarmak ve şükredenlerden olabilmek.
Bunun için de, zorunluluklar dışında her türlü boş konuşmadan çekinmek, tüm çabamızla bu bileşkenin farkında olabilmek...
Farkında olabilmek, farkında olunanları yaşamımıza aktarabilmek...
Tüm bunlar, gereksiz boş konuşmaların terkedilmesiyle, tüm enerjinin Kur'an ve tefekkürüne yönelinmesiyle olabilir diye düşünüyorum.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.