Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı
Rasul ve biz "deki" ile bir şeye başlayamayız. Böyle başlarsak, "deki" emri ile isteneni demiş olmayız. Deki denen şeyleri deriz.
rasul de "deki" denilenleri yanıdakilere derdi, yanındakilerde resulun dediklerine iman ederlerdi, etmeleri gerekirdi. Rasule, sen diyorsun ama biz ayete bakacağız demeleri yasaktı, iman etme emri vardı...
Hala anlaşılmıyorsa, aynı dili konuştuğumuzdan şüphelenmeye başlayacağım.
Sen, hala kendini kusursuz gör, muhataplarını da zihini bozuk, akılsız, düşünemeyen, anlayamayan olarak görmeye devam edersen, kendi kafanda hep en büyük olursun ama gerçekte irtifa kaybediyorsundur bunu bil...
İslami terbiye, müslüman mütevaziliğine ne oldu? Sizden bilgilenmeye çalışacak bir imansız olsa, itirazları olsa siz bu kafaylamı din anlatacaksınız?...
selamlar,
aorskaya
|
Degerli Aorskaya Kardesim,
Resulün her agzindan cikana iman etmeleri gerekmezdi. Bir iki meseler olmustur savas aninda bir plan (kuyu kazma) uygulamasinda, hurma agaclarinin asilanmasinda vb. Sahabeler resule sormuslardir; bu VAHY mi yoksa senin kendi görüsün mü diye, sayet VAHY ise kayitsiz sartsiz itirazsiz kabul etmislerdir, sayet kendi sahsi bir görüsü idiyse sahabe kendi fikirlerini de sunmustur ve en uygun olan kabul edilmistir.
Resulün her dedigine körü körüne uyup itaat etmis olsalardi, onlar resulü ilah edinmis olurlardi. VAHY'e evet, sahsi görüslerine herzaman icin evet denmemistir. Her VAHY de "deki" ile baslamamistir.
Selam ve dua ile.