Tekil Mesaj gösterimi
Alt 2. April 2013, 09:06 AM   #38
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

Kuranda geçen “kitap” kelimesinin görüleceği üzere bir çok anlamı var.
Kuranda geçen kitap ibaresi sadece kuran manasında değildir, bir çok anlamı vardır.

Sayın DOST1 toparladığı, özetlediği kuranda geçen KİTAP ibarelerine tekrar bir göz atarsak, üzerinde biraz yoğunlaşırsak kitap kavramının manalarının bir kısmını görebiliriz.


Kendilerine kitap verilenler…
İşte onlara Kitap'tan payları erişecektir….
Kitab'a mirasçı oldular….
Ve Kitab'a sımsıkı sarılanlara….
Mûsâ'ya Kitab'ı verdik….
elçiler onlara apaçık delillerle, sahifelerle ve aydınlatıcı kitaplarla gelmişlerdi….
Allah'ın kitabını okuyan….
Kitap'tan sana, sadece içinde konu edilenleri doğrulayıcı olarak vahyettiğimiz şey…..
Kitab'ı kullarımızdan, süzüp seçtiklerimize miras bıraktık…
Kitap'ta İbrâhîm'i de an….
Bunlar, apaçık kitabın âyetleridir…
Tâ, Sîn Bunlar, Kur’ân'ın ve apaçık bir kitabın âyetleridir….
Kitap'tan yanında bilgi olan kimse…
İşte sana hikmetlerle dolu Kitap'ın ayetleri….

Ve bu Kur’ân, Allah'ın astları tarafından uydurulan değildir. Lâkin sadece içinde konu edilenlerin doğrulanması ve Kitabın ayrıntılı olarak açıklanmasıdır. Onda şüphe edilecek hiçbir şey yoktur. Âlemlerin Rabbindendir.

Ve sen, hangi işi yaparsan yap, Kur’ân'dan onun hakkında ne okursan oku ve siz ne işte çalışırsanız çalışın, unutmayın ki, siz ona dalıp gitmişken, Biz, sizin üzerinizde şâhitiz. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinizden uzak kalmaz. Ve bundan küçüğü ve daha büyüğü ancak apaçık bir kitaptadır.


Yusus 1-2-3
Elif Lâm Râ. Bunlar, apaçık Kitab’ın âyetleridir. Muhakkak ki Biz, O'nu Arapça Kur'ân olarak indirdik. Böylece siz akıl edersiniz. Sana bu Kur’an’ı vahyetmekle kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Hâlbuki daha önce sen bunlardan habersiz idin.


Apaçık olan bir kitap var, her şey bu kitapta var ve bu kitap da Allahın katında.

Ve kuran da bu apaçık olan ana kitapdan bir kısım açıklanan, anlatılan, bildirilen, vahyedilenlerin toplanması, kelam edilmesi, bizim insanoğlunun anlayacağı düzeye, idrak seviyesine indirilmesi, kelimelerle en güzel şekilde açıklanmasıdır. Asıl bilginin alındığı kaynak ANA KİTAPtır.

Şimdi biz kitaptan kelam edilenleri kuranda kelimelerle açıklananları ne kadar anlıyoruz, her zaman kendimize sormalıyız!

Resuller Allahın akıl verdiği kullardır. Yani akıl sahibiler. Bunlar semereli olan peygamberlerdir, birde bu resullerin izinden giden onların aklını devam ettiren, onların açtığı yolda ilerleyen resuller vardır. Mesala İbrahimin hanif dinindeniz diyoruz. Atamız, babamız İbrahim, semereli, üstün kılınan bir peygamberdir, diğer bir çok bizim bildiğimiz veya bilmediğimiz peygamber onun izinden, açtığı yoldan gitmiştir.

Apaçık olan kitabı okuyanlar resullerdir.

Apaçık olan kitap nedir?, bizim gözümüzün önünde ama bizim göremediğimiz, içindeki kıssaları okuyamadığımız, ibretlerini göremediğimiz, her şeyin açıklandığı, hiç kimsenin hakkının yenmediği, kurandan anlatılanlarla anlamaya çalıştığımız kitap nerede?

Tekrar yukarıdaki kuran ayetlerini okursak, bizim gözümüzün gördüğü halde kör, kulağımız duyduğu halde sağır ve konuştuğumuz halde dilsiz olduğumuz, aslında sergilenen, apaçık, her şeyin açıklandığı kitabın bize görünen yüzünün YAŞAM olduğunu anlarız.

Apaçık olan kitabı görmemizi engelleyen istek ve arzularımız, duygular ve hayallerdir. Kuran bir rehberdir, öğüttür, yaşama(kitaba) kadar götüren yoldur. Kuranda siz akletmez misiniz?, hiç düşünmez misiniz?, öğüt almaz mısınız? İdrak etmez misiniz? gibi uyarılarla kendimize(insani meziyetler) gelmemiz istenilmektedir.

Casiye 2: Kitap(el kitâbi), azîz ve hakîm olan Allah tarafından indirilmiştir.
Casiye 3: Muhakkak ki mü'minler için göklerde ve yerde mutlaka âyetler( âyâtin) vardır.
Casiye 4: Sizin yaratılışınızda ve türetip yaydığı bütün canlılarda da kesin bilgiyle inanan bir topluluk için ayetler (âyâtun) vardır.
Casiye 5: Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, Allah'ın gökten rızık indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde, rüzgarları yönlendirmesinde akıl eden bir topluluk için ayetler (âyâtun) vardır.
Casiye 6: İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir(âyâtu allâhi). Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun âyetlerinden(ve âyâti-hi) sonra hangi söze(hadîsin) inanacaklar?

Konu mustafabey tarafından (2. April 2013 Saat 11:47 AM ) değiştirilmiştir.
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla