Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı
Haset dışa vurulmadığı sürece kişinin kendisinden başkasına zararı olmaz. Haset eden kimsenin içinde sürekli bir ateş yanar. Bu ateş onu yakar, yavaş yavaş eritir. Çünkü birisinin nimetinin artması, hasetçinin hasedini, dolayısıyla rahatsızlık ve sıkıntısını çoğaltır. Hasetçinin göğsü daralır, uykusu kaçar. Amansız bir hastalığa düşer. Bu ise ancak kişinin düşmanlarının isteyebileceği bir durumdur. Haset edilenin perişanlığı istenirken, aslında hasetçi perişan olur. Buna karşılık haset edilen kimsenin durumunda bir bozulma, bir kötüleşme olmaz.
Kaynak: İşte Kur'an
Kusursuzluk sadece Alalh'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
|
Selamunaleyküm değerli kardeşlerim,
Özellikle bu kısım üzerinden alıntılama yaptım.Felak suresinde Hasetçilerin Hasedinden Allaha sığınırken algılamamız gereken hasedçinin içinde bulunduğu durumdan dolayı bazı doğaüstü güçler sayesinde bizim zarara uğramamız değil o hasedçinin bizzat hased duyduğu konu hakkında hased duyulan kişiye karşı fiili hareketlerde bulunması,kötü amaçları doğrultusunda komplolar kurması ve uygulamasıdır.Örnek vermek gerekirse Bir toplum içine girecek olan kişinin çok şık giyinmesi ve herkesten daha güzel gözükmesi o kişiye sadece imrenerek bakanların ona zarar vermesi yada vereceği anlamına gelmez.Nazar konusundada bakmıştık sanıyorum bunların kökeni aynı psikolojiden,algıdan geliyor...