Toplu yemek - toplumcu kültür.
Bu yazıyı. uzunluğundan dolayı, bölümler halinde yayınlayacağım.
Bölüm-1.
Seçeceğiniz yolun iyi ya da kötü niteliğine göre alıştığınız-kaynaştığınız şeyler veya dostluk-arkadaşlık ettiğiniz kişiler değişik olur.
Hayra ilişkin yolda iseniz erdemli bir yaşam ve erdemli insanlarla ERDEMLİ bir toplum oluşturursunuz.
Eğer şerli bir toplum ve şerli şeylere ulûhiyet (en üstün değer) veriyorsanız, normal olarak ŞERLİ bir ilişkiniz oluşur.
Bir ayağınız şerde, diğeri hayırda ise, yani ne yerden ne yardan geçemiyorsanız, bu durumda din yönünden nitelendirilmeniz MÜNAFIK; eylemleriniz ve söylemleriniz de MÜNAFIKÇA olur. Bu kez de hayra koşar gibi şerre koşar, bir ayağınızı da hayırda bırakırsanız bu RİYAKARLIK ve SAMİMİYETSİZLİK'tir; öncelikle de "hanif" kavramına aykırı bir durum ve tutumdur. Çünkü "haniflik" iki ayağı ile birlikte hayırda olmaktır. Bir hanifin iki ayağı da aynı yerde olur ve aynı istikâmete doğru gider. Zigzaglar çizmez ve bir ayağı sağa, diğeri sola gitmez; tüm benliği ve kalbinin tamamı ile hayırdadır.
O, tefekkür etmiş, iyice tartmış ve hak yola azmetmiştir. Ayağı artık geri-geri gitmez. Kalbi de parçalı değildir. Kendisinde tek bir kalp olduğunun bilincinde olduğu için, bir kalbe iki sevgi sığdırmaya çalışmaz. Tüm kalbi ile uluhiyatı Allah'a özgü kılar ve din denilen ödenmesi gereken borcu sadece Allah'a öder.
Bunun için de, Allah'ın ihtiyacı bulunmamasından, insanlara karşı iyilikte bulunur; böylece kendisini"sebil" ve "sebil-Ullah"a adamıştır. Sebilullah'a adamakla da samimi dindar olup, Allah'a itaatkâr olduğunu kanıtlamıştır. Sebil (imkânları tüm insanların eşit istifadesine sunmak, ammeleştirmek) sosyo-ekonomik fikir ve tavırları ile kendisini insanlık ideali yoluna feda eden böylece de eşitler arasında sonunculuğu seve seve kabul eden, "isâr"ı (kendi muhtaç olduğu halde başkasını kendi nefsine tercih etme eylemini) tercih eden insan tipidir.
Bunun aksini yapan, çoğunlukla erdemsiz sosyo-ekonomik hayat şartlarını kutsayıp ona bağlanan, onunla kaynaşan insanlar da vardır. Şerde de ittifaklar yapan, şer şeyleri sevip ona bağlanan, onlardan ayrılmayan ve ahlâken yakınlık duyduğu gibi, mekânen de dahil olup, orada kalıp, veya oraya dahil olmak için çırpınanlar vardır. Hatta bunun için kendi ülkesini terk ederek "ABD" gibi yerlere giden, fırsatlar ülkesi diye orayı tercih eden "FIRSATÇILAR" da bu tür insanlardır. Bunun böyle olmasının çeşitli nedenleri arasında cehalet ön sırada gelir. İnsanların aklı az olanları, şerde ve şerrin mekânında "hayr" aramaya kalkar ve şer düzeninde temiz kalınacağını zanneder.
Oysa iki yol vardır. Biri "hak", diğeri "batıl".
İkisi arasında bir yol yoktur. Arayanlar "münafık"tır. İşte bu gaflet içinde olanlar, şerle hayrı kaynaştırıp, barıştırmaya-uzlaştırmaya çalışırlar ki maalesef insanların çoğunluğu bu tür aymazlardır. Bunlar lâğım çukurunda temiz mârul yetiştirmek hayalini taşıyan gafillerdir.
Devam edeceğim.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (10. August 2014 Saat 01:48 AM ) değiştirilmiştir.
|