Son olarak Peygamberimize "karı" olarak nitelenen, "cinsel içerikli" evlilik diye sunulan 13 adet "evliliğine" bakalım.
Ayşe adlı eşinin dişindakilerin hepsi "dul" yani "yetim" dir. Ya kocaları ölmüş ya da ayrılmışlardır. Hatice de dul yani yetimdir; fakat çok zengin, bakım ve korunmaya ihtiyacı yoktur. Peygamberle, peygamberlikten önce "karı-koca" hukukuna göre, yani "cinsel içerikli" nikâhlanmışlardır. Peygamberimiz bu evlilik için kervan sahibi Hatice'ye ne kadar vermiştir acaba?
Dolayısı ile bu iki evlilik "karı-koca" ilişkisini içeren "cinsel içerikli" evliliklerdir.
Diğerlerinin hayatını tetkik ettiğiniz zaman bu kişilerin bakım ve gözetime muhtaç dullar ve zulümden kaçan maharetli kişiler olduğu anlaşılır ve hem dinin hem de kurulmakta olan devletin başkanı olan Peygamberin de bu yetimleri "devlet ve din" adına koruma amaçlı bakım ve gözetime aldığı ve maharetlerinden faydalandığı anlaşılmaktadır. Evlatlığı Zeyd'in eşinin de din ve devlet yönünden fayda sağlatacak maharetleri olduğu ve Peygamber'ın de din ve devlet başkanı olarak, din ve devlete faydalı olacak bu maharete ve beceriye gıpta ettiği anlaşılıyor
Bu kişiler arasında "kendisini Peygamber'e hibe eden" kişinin kendisini Peygamber nezdinde "devlete ve dine" adadığı ve bu tür kişilerin dine ve devlet haricinde kişi ve kurumlara kendilerini adayamayacakları/kul-köle olamayacakları da "sana mahsus olmak üzere" ifadesinden anlaşılıyor(nezretmenin mânâsı /vermiş olduğumuz "Adak" linki ve Bakara-104.).
Burada yazılanlar kendi tahlil ve anlayışlarımdır. Kimse bu yazdıklarımın etkisi altında kalmadan kendi düşüncelerini türetmeli ve bu yazıya eleştiriler getirmelidir.
Netice olarak: Bazılarının "efendim olağanüstü zamanlarda" dediği gibi, aykırılıklar ve istisnalar kabul edilemez. İslamın çok eşliliğe, Peygamber'i de alet ederek, izin verdiği safsatası dine ve Peygamber'ine saplanan bir bıçaktır.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (20. April 2016 Saat 09:46 PM ) değiştirilmiştir.
|