Birey üzerinde egemenlik Allah'a aittir.
Aşağıda "TOPLUMSAL DÜZENDE Egemenliğe" ilişkin hususlar ele alınmıştır ki, Toplumsal Düzen deyince birey-birey, birey-Devlet ilişkilerinin yasalarla düzenlemesini anlarız...
Aşağıda 5 kısa var...
Kaynak:
www.kurandini.net
1.
Herkesin bildiği gibi, geleneksel din inanan-inanmayan ayrımı üzerine kuruludur. En az 1000 yıllık bu geleneksel din, bir tek çelişkiyi ortaya koymakla dahi çöker:
Çelişki şudur: "Eğer toplumsal düzende hakimiyet Allah'ın ise yeryüzünde neden bu kadar zulüm var?"
Bu çelişki, toplumsal düzende "Hakimiyet Allah'ındır" ve "İslam ümmeti-İman birliği" mantığındaki milyonlara yeter...
Bu çelişkinin aşılması halinde ortaya şu sonuçlar çıkar:
1.İslam Allah ile kul arasındadır.
2.Toplumsal düzende Egemenlik Milletindir.
3.Toplumsal düzen zalim ile mücadele üzerine kuruludur.
-----------------------------------------
2.
ATATÜRK, HUKUK VE AKIL
ATATÜRK der ki: Egemenlik Milletindir.
Bununla yönetimsel egemenliği kasteder.
HUKUK der ki: Maliki olmadığın şeyi yönetemezsin.
Yani;
Ülkenin Mülkiyeti/Egemenliği Milletin Olduğu İÇİN >>>
NEDEN...
Yönetimsel Egemenlik de Milletindir >>>
SONUÇ
Hukuk böyle der...
AKLETMEK de, olgular arasında
NEDEN-SONUÇ ilişkisini birbirine bağlamak ile mümkündür...
Bu durumda ya Atatürk'ün dediğini yaparız;
Ya da aklın ve hukukun dediğini yaparak Devrimciliğe bir tuğla da biz ekleriz...
Seçim bizim...
NOT: Hergün yeni bir egemenlik anlayışı ortaya çıkmaz...
--------------------------------------
3.
Birşeyi yönetmek ve idare etmek için önce ona Malik olmalısınız. Maliki olmadığınız birşeyi misal "Benim mallarımı" idare edemez yönetemezsiniz.
Dolayısıyla ülkede yönetimsel egemenliğin ön koşulu, önce ülkeye malik olmaktır. Millet yönetim hakkını, mülkiyet hakkıyla kazanır ve egemenlik yönetimsel bir kavram olmazdan önce ekonomik bir kavramdır.
Bugün Türkiye'de yönetimsel açıdan kim egemen?
Küresel çete.
Neden?
Çünkü ekonomik güç onlarda.
Ülke üzerinde (toprak, su, ormanlar ve hayvanlar üzerinde) halk iştirak halinde malik olmadıkça, yönetimsel egemenliği de ele geçiremez ve Egemenlik de Milletin Olmaz/Olamaz...
Devlet halka birşey vermez.
Halk mülkiyeti kazanır, sonra bu mülkiyeti koruması için Devleti kurar.
Yönetimsel egemenlik de burada devreye girer.
Mülkiyet Milletindir/Egemenlik Milletindir
------------------------------------------------------
4.
Ahmet Ali'ye sordu...
Toplumsal düzende Egemenlik kimindir?
Milletindir.
Neden Milletindir?
Çünkü, milletlerin kendi kendilerini yönetmeleri hem
haklarıdır hem de bu en iyi yönetim biçimidir.
Yanlış oldu Ali?
Yanlış mı?
Evet yanlış.
Ben sana "NEDEN Egemenlik Milletindir" dedim. Sen bana Egemenliğin Millete ait oluşunu baştan kabul ederek onun üzerine düşünceni kurdun ve egemenliğin millete ait oluşununSONUÇLARINI anlattın. Oysa ki "Egemenliğin Millet ait oluşunu" sonuç olarak alırsan bana bunun NEDENİNİ/SEBEBİNİ söylemeliydin...
Egemenlik Neden Milletindir?
Bu sorunun cevabı, "Egemenlik Milletindir" cümlesinin üzerinde yazılı olduğu kaideyi (bir şeyin üzerine oturtulduğu nesneyi) bize gösterir ki, işte Egemenliğin Milletin olmasının NEDENİ o kadiedir.
O kaide de ÜLKENİN (TOPRAK, SU, ORMANLAR VE HAYVANLARIN) halka ait olmasıdır.
--------------------------------------------------------
5.
Kur'an der ki: Allah'a iftira etme, arındır, toz kondurma.
Yani tesbih et.
Bunu yapan kişi aklına takılan soruların tabii ve sosyal bilimlere uygun cevabını öğrenir.
Bu soru hukuk, sosyoloji ve ekonomiye/hikmete ilişkinse kişinin öğrenceği hukuk, sosyoloji ve ekonomidir/hikmettir.
Ve bu tesbih/arındırma İslam'dır.
İslam da Allah ile kul arasındadır...
Buraya kadar inananı anlattık...
Peki inanmayan birinin hukuk, sosyoloji veya ekonomiye bir itirazı olabilir mi?
Olamaz, olmamalı.
Bu durumda inanan ve inanmayan hukuk, sosyoloji ve ekonomi de hem fikir oldu mu?
İnanan da İslam Allah ile kul arasında diyor mu?
Sorun bitti.
Toplum, ister inansın ister inanmasın akıl ve bilimde bir araya geldi...
Akıl ve bilimde buluşmayanlar da cahiller ve zalimler olarak kaldı...