::: Nebimiz SORGUYA çekilirken nasıl olur da şefaat (vaat) edebilir?
.
7:6 "Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen resulleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!"
.
::: Nebimiz BİZE ve KENDİSİNE ne olacağını BİLMEZ/HABERSİZKEN nasıl olur da, bizi kurtarmayı vaat edebilir?
.
46:9 De ki "Ben türedi bir elçi değilim. Bana ve size ne olacağını da bilmem. Ben, ancak bana vahyedilene uyuyorum. Ben apaçık bir UYARICIdan başka bir şey değilim."
.
::: Nebimiz kimsenin hesabından sorumlu değil.
.
6:52 Onların hesabından sen sorumlu değilsin. Senin hesabından da onlar sorumlu değil. Onları kovarsan zalim olursun.
.
:::Peygamberimiz kimseyi ateşten kurtaramaz.
.
39:19 Azap sözünü hakedenlere gelince, SEN ateştekini kurtarabilir misin?
.
::: Din gününde herkes KENDİNİ kurtarmaya çalışacak.
.
16:111 "Gün olur, HERKES kendi nefsi için mücadele eder ve herkese, yaptığının karşılığı tam tamına ödenir; onlar asla zulme uğratılmazlar." Bkz. 2:48,2:123,80:33-47,31:33,35:18,
.
::: Aşağıdaki ayetler MÜSLÜMANLARA şefaatin olmayacağını söylüyor. Eğer varsa bu çelişki değil mi?
.
2:254 " Ey İMAN edenler, alış verişin, dostluğun ve ŞEFAATİN olmayacağı gün gelmeden önce, size verdiğimiz mallardan nafaka verin. Kafirler ise hep o zalimlerdir."
.
Allah Muhammed (a.s)'a şöyle emrediyor.
6:51 “Rablerinin huzurunda toplanacakları günden korkanları Kur’ân ile uyar; onların Allah’tan başka ne bir dostları ne de şefaatçileri vardır. Belki kendilerini korurlar.”
.
:::
Nebimiz Allah'tan başka şefaatçi yok derken siz benim şefaatçim var mı diyorsunuz?
:::
İbrahim nebinin günahları için kim şefaatçi olacak?
.
26:82 " Yargı/hesap gününde, kusurlarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur."
.
39:44 “De ki: Şefaat yetkisi tamamıyla ve sadece Allah’a aittir. Gökler ve yerin mutlak otoritesi (de) O’na aittir: sonunda sadece O’na döndürüleceksiniz."
.
Kur’an da bahsedilen tüm şefaat âyetleri bu âyet ışığında anlaşılmalıdır. Bu âyet açık ve net olarak şefaati yalnızca Allah’a tahsis etmektedir. Bu durumda “illa” istisna edatıyla gelen ve “ancak onun izin verdikleri müstesna” gibi bir karşılığı olan ibâreler bu âyetle çelişmeyecek bir biçimde anlaşılmalıdır.
.
::: Kuran’a göre şefaat, gerçeğe TANIKLIK/ŞAHİTLİK etmekten ibarettir .
.
20:109 "O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünü uygun gördüğü kimseden başkasının şefaatı yarar vermez."
.
43:86 "Onların O'nun dışında çağırdıkları şefaat edemezler. Ancak bilerek GERÇEĞE TANIKLIK edenler hariç"
.
78:38 "Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân'ın izin verdiklerinden BAŞKALARI konuşmazlar; KONUŞAN DA DOĞRUYU söyler."
17:13-14 "Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter."
İstisna cümleleri ile Allah'ın izin vereceği şefaat, kişinin kendi yapmış olduğu güzel amelleri onun şahidi/şefaatçisi olacaktır. Kendi amelinin dışında kendisine yardımcı ve şahitlik, şefaat edecek olmayacaktır.
Veya istisna cümlelerinde izin verilecek şey “Allah’ın şefaati takdim etme, bildirme” iznidir. Tıpkı peygamberlerin, Allah’ın insanlığa gerçek şefaati olan vahyi iletmeleri gibi. Âhirette Allah’ın şefaati en büyük ödüldür. O ödülü takdim ve tevdi etme izni verilenler de ödüllendirilmiş olurlar. Ödülün elinden alındığı kimse ödülün sahibi değildir, ödülün sahibi Allah’tır. Allah birine ödül vererek, diğerine ödül verdirerek, ikisini de ödüllendirmektedir.
İstisna ile ilgili 8 ayetin analizine şuradan bakabilirsiniz.
http://tanrivar.blogspot.com.tr/2016...-ayetleri.html