Al'i imran-31. ayetine göre, ölmüş olan Resulün; "bana tâbi olun" dediği ifadede, Hucurat-9. ayetine göre içimizdeki Resul'e uyulması anlatılmakta olduğunu anlamak pek zor olmasa gerek.
Tevbe-128. ayet de bana, sana, hepimize ve bu günümüze hitap ettiğine göre Resul'ün içimizde "merhmet, şefkat, fedakarlık yüklü" bir meleke/ ruhsal bir etkinlik olduğu anlatılmakta olduğunu da anlamak zor olmasa gerek.
Çünkü ayetler bu günüme geliyor, bana, bu günüme hitap ediyor. Resul de öyle.
Dolayısı ile "Resul'e savaş" insanlığın merhamet, şevkat, fedakarlık hissiyat ve melekelerden kişinin kendisini soyutlayıp, bencilleşmek, kendisini ve karşındakini ezmek, eziyet etmektir.
Bu gün okuduğum Kitaptaki Resul bana ve benim bu günüme hitap ediyor; tarihten bir sayfa değil.
Kısa olarak bu anlatımlara göre de savaş insanın kendi kendisine(düşüncesine ve yaşamına) ve insanlığa karşı savaşıdır ki uyumsuzluğunu, dolayısı ile iyi insanların bulunduğu iyi yeri hak etmediğini gösterir.
Ayetlere göre hem Allah, hem de Resul'ü içimizde olduğuna göre bazılarının kandil dedikleri gecelerde pantalonlarının dibini yırtacak kadar bağırarak/naralar atarak, şefaat Allah tekelinde olmasına rağmen, "şefaat ya resullallah"; "ya Allah" diye yırtınmalarının sebebi ne ola ki?
Bu ayetlere göre, bunu birisi anlatabilir mi?
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (11. July 2017 Saat 10:41 PM ) değiştirilmiştir.
|