Saygın Kuman.
Bir de şu "sınav" deyişine dokunmak istiyorum.
Bu "sınav" olgusunu Haluk Bey-Gümüştabak- pek sık kullanmakta.
Ahrette toplanma ve sonrasını anlatan ayetler okunduğunda, bu işlem eğitim alanların ders notunu belirleme gibi bir sınama olmadığı anlaşılıyor.
Allah yarattığının ne biçim bir şey olduğunu ve o yaratılanın kendisinin verdiği karar ve edimleri ile cennete veya cehenneme gideceğini bilmez olur mu?
Tabii ki bilir. Bundan normal bir şey olamaz.
Fakat İnsanoğlu bu hayatı yaşamadan diyelim ki Allah'ın bilgisi ile cehenneme kondu. Patavatsız insan Allah'a sebepsiz oraya gönderilmiş olduğundan bahisle karşı çıkar, itiraz ederdi.
Bu sebeple Allah insana bu yaşamı yaşatmaktadır ki yaşadıkları ile kendisi kendisine şahitlik yapsın, ve kendisi kendisinin ne biçim bir şey olduğunu anlasın.
Yoksa Allah ne olduklarını bildiği kullarını tek tek karşına alıp" söyle bakiiim" diye sormaz her halde.
Kitaptan anladığıma göre, ahrette kişi objektif ve yaşamında ilan edilmiş(mesela Tevrat) veya bilmesi gereken (doğuştan verilmiş) kriterlerin veya her ikisinin karşısına geçip hayatında yaptığı ve hafızasında depolanmış edimleri karşılaştırılıp uygun hareket edip etmediğine kendi şahit olacak ve gerek kendisinin, gerek başkasının hiç bir itiraz olanağı olmadan tıpış tıpış ya cehennemin ya da cennetin yolunu tutacak.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (17. September 2017 Saat 03:27 AM ) değiştirilmiştir.
|