Nihayet ilk soruşturma başladı. Bizi
10'ar kişilik gruplar halinde
alt kattaki odalara götürdüler. Girdim.
Savcı masadaki sandalyeyi gösterdi. Oturdum.
-Sen nerdeydin?
Tarım Bakanlığının önünde.
-Tamam. Kısaca anlat.
Kısaca... Yorgun ve bıkkındı. Aynı hikayeyi
benden önce
kim bilir kaç arkadaştan dinlemişti.
Bir de bazı arkadaşlar konuşmayı seviyor,
duyduklarını gördüm düşündüklerini yaptım diye anlattıkça
anlattılar. Savcı "Kes!" deyinceye kadar.
Ben kısa konuştum.
Sonra konuşma zabtını okuyup imzaladım.
Savcı bazı arkadaşlara zabtı okutmamış. "Bize güvenmiyor
musun?" demiş. "İmzala, seni ölüme götürmüyoruz ya..."
O arkadaşlar duruşmada savcılara sürekli çattılar. Efendim,
savcı beni dinlemedi ki. İşim var, seni mi bekliycem" dedi.
O ak saçlı var ya o ak saçlı.
|