Selam ebu Maruf kardeşim.
Hadislerin inkarı söz konusu olamaz. Kim söylerse söylesin güzel sözlerden ibret almak lazımdır. Hele ki, bu Allah'ın elçisi Muhammed aleyhisselam'ın söylediği iddia edilenler ise, baştacıdır. Cenabı Allah bize ondan güzel bir örnek mi (urvetul vuska) göndermiştir ki,O'nu örnek almayalım. Resulullah gözümüzün nuru,başımızın tacıdır.
Bizler de, Kur'an süzgecinden geçmiş;Kur'anla çelişmeyen,uydurma olmayan hadisleri Kur'anı daha iyi anlamak adına (özellikle Kur'an da ayetlerin iniş sırasını gözeten kardeşlerimiz tarafından) baştacı ederiz. Hadisler bize tarih bilgisi verirler. Ayetler necm necm inerken ki, resulun ve sahabelerin yaşadığı heyecanı bizlerin de yaşaması adına hadislerden de yararlanırız. Ama birtek şey biliriz ki; dinde hüküm koyma yetkisi yalnız ve yalnız Allah'a aittir. Resul de, Allah'ın verdiği hükümleri tebliğ ederek görevini ve sorumluluğunu yerine getirmiş olur. Resulun ağzından çıkan her söz,vahiyle bize tebliğ edilmek üzere inmiş ayetlerdir. "O hevasından konuşmaz" Ancak vahiy çerçevesinde konuşabilir. Bize de Allah'a ve vahyi tebliğle mükellef olan resule itaat düşer. Semi'na ve ata'ne demek boynumuzun borcudur.
Öncelikle bizim hakkımızda sizde yer alan önyargıya istinaden; bizler hadis düşmanı değiliz. Tasavvuf düşmanı da değiliz.
Biz kişilerle de uğraşmayız. Bizler insanlığı küfre ve şirke düşürecek amillere,sistemlere düşmanız. Bizim için her insan cehennemden kurtarılması gereken insanlardır. Savaşımız,amacımız,çabamız bundandır.
Lütfen bazı konularda bizi bağışlayın. Yeri gelir dilimiz keskin kılıç gibi olur;kalb kırarız istemeden. Sırf her müslümanı kardeşimiz olarak gördüğümüzden, tehlikeli yollarda dolaşan kardeşlerimize olan üzüntümüzdendir.
Sizleri de kırmışsak hakkınızı helal ediniz.
|