Konu: Hz. HATİCE
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30. September 2008, 07:35 PM   #2
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart

İSLAM’ın doğuşundan sonra “MÜMÜNLERİN ANNESİ” unvanıyla anılacak olan HATİCE’NİN, Son RESUL’UN cedlerinden Kusayy’da, ALLAH RESULÜ ile birleşen soyları şöyle: Kendisi, babası Huveylîd, babası Esed, babası Abdüluzzâ, babası Kusayy… (İbn İshak, p.58; İbn Hişam, 1/189; İbn Sa’d,8/14)

HATİCE, RESULÜLLAH ile tanışmadan önce, iki evlilik daha yapmış ve bu evliliklerin ilkinden bir oğlu, ikinciden de bir kızı olmuştu. Hz. RESULULLAH’LA tanıştıkları sırada, bütün Mekke ileri gelenlerinin kendisiyle evlenmek istedikleri, zengin ve asil bir duldu.

HATİCE ile Hz. RESULULLAH’IN münasebetleri, iş münasebetleri şeklinde başladı. En eski kaynağımız İbn İshak’ın beyanına göre, seçkinlik ve dürüstlüğü ile bütün Mekkelilerin dikkatini üstünde toplayan “Abdullah’ın oğlu MUHAMMED”, HATİCE’NİN ticaret kervanının başına getirilmek üzere bir teklife muhatap oldu. Bir başka rivayete göre bu talep, bir ara maddî sıkıntı içine düşmüş olan EBU TALİP’İN teşvikiyle, bizzat RESULULLAH tarafından belirtildi.

Hangi şekli kabul edersek edelim, RESULULLAH’IN HATİCE yanında büyük bir itibara sahip bulunduğu anlaşılmaktadır. Ve RESUL, HATİCE’nin kervanı başında ve onun Meysere adlı kölesiyle Huzeyme adlı akrabası yanında, Şam’a doğru yola çıktı. Kudüs yakınlarındaki Busra şehrinde meydana gelen mucize bir olaydır ki, bu yolculuğa insanlık tarihi planında büyük bir önem kazandırıyor ve HATİCE’nin Hz. RESULUULAH’A duyduğu büyük muhabbet ve hürmeti doruk noktasına ulaştırıyordu.

Kaynaklarımızın beyanına göre, kervan Busra’ya indiğinde, geleceğin RESUL’U, orada bir ağacın altında konakladı. Yanındaki kiliseden onları gözetleyen bir rahip ne gördüyse gördü ve Meysere’nin yanına gelerek, ona: “BAŞINIZDAKİ BU GENC ADAM KİM?” diye sordu. Meysere: “Bu zat, Mekkeli olup Kureyş kabilesindendir.” diye cevap verdi. “Bu zatın gözlerinde, kırmızı kılcal damarlar var mıdır?” Ve Meysere: “Evet, hem de hiç eksik olmamak üzere.” cevabını verince, rahip haykırdı. “BU, NEBİDİR VE NEBİLERİN SONUNCUSUDUR.” (İbn İshak, p.58; İbn Hişam, 1/188; İbn Sa’d, 1/130)

Kervan malları satıldı ve fevkalâde bir kârla geri dönüldü. HATİCE’nin yanına varan Meysere, kâr ve bereket haberlerine rahip Nastûra’nın sözlerini ekledi. Meysere’yi dinleyen HATİCE, vakit kaybetmeden ünlü bilgin ve şair Varaka’nın yanına koştu. Nevfel’in oğlu Varaka, yörenin en derin bilgini, en güçlü şairlerinden biri, putlara tapmayan bir muvahhit-HANİF ve aynı zamanda HATİCE’nin amca çocuğudur… “Varaka, TEVRAT ve İNCİL gibi kitapları okumuştu. O, İbranice de biliyordu. Kitab-ı Mukaddes’i incelemiş ve İbranî harflerle Arapça’ya çevirmişti.” (Çağatay; Varaka (İSLAM Anskl. mad.)

Varaka, HATİCE’yi dinledikten sonra, gözlerini göklere çevirdi ve derinden bir sesle şu cümleyi söyledi: “Eğer bu söylenenler doğruysa, MUHAMMED, beklenen RESULUN ta kendisidir.” İbn İshak, Varaka’nın, beklenen NEBİNİN kokusunu alan ruhundan o sırada dökülen birkaç kıtaya, eserinde yer vermektedir. (İbn İshak, 126) HATİCE, Varaka’nın bu coşkun anında ona “MUHAMMED’LE evlenmesinin isabetli olup olmadığını” sormayı da ihmal etmedi ve şu cevabı aldı: “O, eşi, benzeri bulunmayan bir erkektir ve onun başı asla eğilmeyecektir; evlen onunla ey HATİCE.”

HATİCE, yöre geleneklerinin hepsine isyan edercesine ve peşinden koşan onca Mekkeli seçkini itercesine, Hz. MUHAMMED’LE evlenme isteğini açmanın yollarını aradı ve bu konuda Yahudi asıllı olduğu kuvvetle muhtemel, çok becerikli bir kadını, Münye kızı Nüfeyse veya Nefise’yi görevlendirdi. Nüfeyse, Hz. MUHAMMED’A artık yaşının ve şahsiyetinin çok iyi bir evliliğe uygun hale geldiğini, istediği anda dilediği Mekkeli ile hayatını birleştirebileceğini, bunu neden geciktirdiğini anlayamadığını belirterek söze girdi.

RESULULLAH buna, henüz bağımsız bir yuvayı çekip çevirecek maddî imkânlara sahip bulunmadığı yolunda bir mazeretle karşılık verince Nüfeyse: “Seni, güzelliği ile tatmine ek olarak bu maddî endişeden de kurtaracak bir kadın çıkarsa ne dersin?” diye konuştu ve RESULULLAH’IN: “BÖYLE BİRİSİ KİM OLACAK?” sorusuna da “HATİCE” diye karşılık verdi. RESULULLAH’IN, HATİCE’nin en zengin Mekkelileri bile reddettiğini, kendisini de kabul etmeyeceğini söylemesi üzerine Nüfeyse teminat verdi: “SEN, ‘EVET’ de, gerisini bana bırak.” (İbn Sa’d, 1/131; İbn Cevzî, 1/73)
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla