Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31. July 2013, 02:04 PM   #3
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

İslama hizmet etmek, topluma hizmet etmektir, insani değerleri ortaya koymak ve yaşama geçirmektir. Dinin temel amacı İNSANı ortaya çıkarmaktır.

Atatürk toplum için yaptıklarıyla candan ve maldan vermiştir. Aklın ve mantığın dışına çıkmamıştır. İyi bir asker, akılcı, realist, iyi bir taktik geliştirme yeteneği, bağımsızlıktan ödün vermeme, çağdaş, azimli, milletini seven Türk toplumunun içinden çıkan tarih sahnesine iz bırakmış adı unutulmayacak bir şahsiyettir. Zor şartlar altında büyük mücadele vermiş ve bu mücadelelerden başarıyla çıkmış basiretli, ahlaklı, insana değer veren, düşünen, iradeli, aklıselim ile hareket eden halka hizmet etmiş bir şahsiyettir. Ülkeyi uzun yıllar idare etmesine rağmen toplumu esir etmeye çalışmamıştır, toplumu cahilliğe sevk etmemiştir, çalıp çırpmamıştır. İstek ve arzularının peşinde koşmamıştır, kendine kadınlar edinip, evlat, mal, mülk sahibi olmaya çalışmamıştır. Yakınlarını etrafına toplayıp kurumların başına geçirmemiştir. Bu dünyaya kazık çakmaya çalışmamıştır. Hayalperest olmamıştır. İnsanlara hayal satmaya çalışmamıştır. Kendi dünya gerçeklerini görmüş, akla sahip çıkmış, ilmin önemini kavramıştır ve yaptıklarıyla bunları göstermiştir. Elinden bu kadar gelmiş, kısa hayatında pek çok başarıya imza atmıştır. Yaptıklarıyla topluma yararlı olmuştur. Çok güzelde bir atasözümüz var; yiğidi öldür ama hakkını yeme.
Atatürkün sahip olduğu bu nitelikler ile insani değerleri sergilemiştir.

Akıldan, düşünceden, uzaklaşma islamdan uzaklaşmaktır. Şuan kendini İslam zanneden ama islamı değerleri ortaya çıkaramayan ülkeler toplumlar bir bir çatırdıyor, halkı ölüyor, kötü yönetiliyor, acı çekiyor. Nedendir? Onlarda İslamın en önemli değeri olan aklı düşünceyi ve ilmi referans alan önderler çıkmıyor mu? Yoksa önderleri firavunun yaptığı gibi dine hizmet ediyorum diye, ben Allahın yeryüzündeki halifesi, gözüyüm, ölsem de yerime oğullarım yakınlarım geçecek, bana itaat edeceksiniz, buraya kazık çakacağız dediklerinden mi?

İstek ve arzular, hayal ve duyguların gözünden dine bakarsak, kuranı bu gözle anlamaya çalışırsak bizim sonumuzda helak olanlar gibi olacaktır, kuranda kıssalarda anlatılan kavimler neden helak olmuşlardır?

Akıl, düşünce, adalet ve ilmi baş köşeye oturtmazsak, kelam ve kelimeleri, dini istek ve arzuların, hayalin ve duyguların egemenliğinde anlamaya çalışırsak veya yaşama bakışımızı bu şekilde genelleştirirsek insanlar dengesini kaybeder. İnsanlıktan uzaklaşmak en büyük zulüm ve dengesizliktir. Hakikati ortaya koyamazsak, doğruları dokuz köyden kovar, eğrileri içimize alırsak, toplumda istek ve arzuların, hayalin, duyguların peşinden giden zalimler veya aklını kullanamayan nesiller oluşmasına sebep oluruz. Toplumda dengeyi tekrar kurmak için çabalamalıyız, akla ve düşünceye gereken önemi vermeliyiz. Yoksa kör, sağır ve dilsiz olarak mühürleniriz, bunlar niye böyle oluyor diye şaşar dururuz. Şeytani zihniyetler, menfaat güdenler, insanları hegemonyaları altına almak için kendileri gibi kulakları sağır, gözleri kör, hakikati söyleyemeyen dilsiz toplum oluşur, çoğu kimsede yaptıklarının yanlışlığının farkında olmadan, iyi bir şey yaptığını zannederek insani meziyetleri örtüyor, bu da her devirde olduğu gibi din amacının dışında telkin edilerek yapılıyor. Allahın insana yaratılışta ikram ettiği aklın, düşüncenin, idrakin çalıştırılmasını hem kendilerinde hem de başkalarında engelleyerek, oluşum itibariyle hakikat tersyüz edilerek kelimeler saptırılıyor insanlar büyülenerek gözleri boyanıyor, insanların (birilerinin) hayal(in)e dalmasını, istek ve arzularının peşinden gitmesini ve duygularda insanların boğulmasını sanki dinen emrediliyormuş gibi telkin ediliyor, toplum eğitilmiyor ve bir sürü şeklinde toplum helaka sürüklüyorlar, ayakta rüyaya dalıyor millet.

Üzerimizdeki ölü toprağını atmadıkça, dinen ölü kalpler, beyinler dirilmedikçe, uyanmadıkça, toplumun cahilliği bitmedikçe, akıllar ya davulcuya yada zurnacıya kaçar, samiri, firavuni, şeytani zihniyetlerin oyuncağı olur millet. Toplum olarak akıl, düşünce ve ilme gerekli önemi vermeliyiz.
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
mustafabey Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (31. July 2013)