Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25. January 2010, 10:22 PM   #6
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Müslümanlardan Kardeşim!

Alıntı:
müslümanlardan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
dost kardeş bakın, KURAN İLK KAYNAKTIR AMA TEK KAYNAK DERSEK KURANIN BİZE VAHYEDİLMESİ LAZIM KANAATİNDEYİM.

şuna açıklık getirirsek,konu biraz daha netleşecek,ŞİMDİ KURAN HZ MUHAMMEDE VAHYEDİLDİ,ve peygamberde kendisiyle aynı dili konuşmalarına rağmen,o beldede yaşayanlara,ALLAH KURANI NEDEN OKU DEĞİLDE,AÇIKLA DEMİŞTİR VE PEYGAMBER aynı dili konuştukları insanlara kuranı okusaydı ki biz sadece bu gün kuran tek kaynaak dersek AÇIKLAMA askıda kalmaz mı.Ayrıca OKUMAK VE AÇIKLMAK AYNIMIDIR,
Alemlerin Rabbi olan Allah’ıma hamdolsun…

Mushaftaki yazılı olan tüm ayetler Allah tarafından vahyedilmiş.

Allah’ın, Resulu ve son Nebisi olarak görevlendirdiği Mekkeli Haşimiler’den

Abdullah oğlu Muhammed tarafından tebliğ edilmiş tüm ayetlere iman ediyorum.

İman ettiğim gibi de yaşıyorum.

Allah’ın dışında hiç kimsenin hüküm koyma yetkisinin olmadığına iman ediyorum.

Değerli Kardeşim!

Rabbimiz Allah’ın otoritesine hiçbir kul ortak kılınamaz. Kılana da Müslüman denilemez. Edindiğimiz bu ilke, hepimizin her müslümanım diyenin ilkesi olmalıdır diye düşünüyorum.

Dinin tek kaynağı vardır. O da Kur’an’dır. Peygamber de Kur’an’daki dini yaşamıştır. Onun dine ilave yapması, çıkarması ve dine bir ilke koyması söz konusu değildir.

İsra;9:Şüpheniz olmasın ki bu Kur'an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar ve müminlere şu yolda müjde verir: Hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için büyük bir ödül vardır.

Muhammed ;23-24:İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet edip kulaklarını sağır, gözlerini de kör ettiği kimseler... Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?

Zuhruf ;43-44Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin. Gerçek şu: Bu Kur'an sana ve toplumuna elbetteki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız.

Ahkaf ;9De ki: "Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahyedilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim."

Ali İmran;189Göklerin de yerin de mülk ve yönetimi Allah'ındır. Allah Kadîr'dir, herşeye gücü yeter.

Ta-Ha;124-126Kim benim zikrimden/Kur'anımdan yüz çevirirse onun için zor, sıkıcı bir hayat şekli/dar bir geçim vardır; kıyamet günü de onu kör olarak haşrederiz. O der ki: "Rabbim, beni neden kör haşrettin, ben gören biri idim?" Allah buyurur: "Ayetlerimiz sana geldiğinde sen böyle unutmuştun; bugün de sen aynı şekilde unutuluyorsun."

Değerli Kardeşim!

Bununla birlikte Rasülüllah Efendimizin de Kur’an’da’ki dini yaşarken söylediği, davrandığı güzel şeyler bulunursa ve bilinirse- ki,vardır- niye benimsenmesin?

Müslüman kimse her söze kulak vermek ve en güzel olanı benimsemekle yükümlü değil midir?
Rabbimiz olan Allah Zümer suresinin 18. Ayetinde;

“Onlar ki, sözü dinler de en güzeline uyarlar. İşte bunlardır, Allah’ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri.”
diyor.

Güzel söz kimden olursa olsun; ister Rasulüllah’tan, ister sahabeden, ister Buda’dan, ister Konfüçyüs’ten, ister Marks’tan, ister Lenin’den, ister Necip fazıl’dan, ister Mehmed Akif’ten ister Nazım’dan…..

Evet değerli kardeşim!
Biz rivayetlere de değer veririz. Ancak; Kur’an’dan aldığımız emirler doğrultusunda tüm rivayetlere karşı da ihtiyatlı oluruz. Çünkü Kur’an’dan biliyoruz ki Rasülüllah’ın çevresinde bulunanlardan bir kısmı münafık idi. Rasülüllah Efendimiz de bunların kimler olduğunu bilmiyor idi.

Tevbe 101:
“Çevrenizdeki Bedevi Araplardan münafıklar var. Medine halkından da münafıklığa iyice alışmış olanlar var. Sen bilmezsin onları. Ama biz biliriz onları . İki kez azap edeceğiz onlara, sonra da çok büyük bir azaba itilecekler.”

Biz de bilmiyoruz. Ancak; yine Kur’an’dan biliyoruz ki bunlardan bir kısmı “süslü sözler” uydurmuşlardır ve dinin yozlaşmasına gayret göstermişlerdir.

En’am 112, 113 ve 121

“İşte böyle, biz her Nebiyye insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Bırak onları, düzdükleri iftiralarla baş başa kalsınlar.”

“Ki ahirete inanmayanların gönülleri ona ısınsın, ondan hoşlansınlar, elde ettikleri şeylere sahip olmaya devam etsinler.”

“… şeytanlar kendi dostlarına sizinle mücadele etmeleri için gizlice telkinde bulunurlar. Onlara boyun eğerseniz siz de müşriklerden oldunuz demektir.”

Rivayetlerin (hadis) derlemelerinin başladığı günden 150- 200 sene geriye yönelik yapıldığını ve bunun yapılmasının sonucunda da ne kadar sağlıklı bilgi alınabileceğinin insanlarca mutlaka düşünülmesi gerektiğini, La reybe fih olan Kur’an’ın süzgecinden geçmeyen hiçbir rivayetin inanç konusunu olamayacağını 1965 yılından bu güne kadar söyleyen ve ölünceye kadar söylemeye devam edecek olan Allah’ın aciz bir kuluyum.



Elhamdülillah! Rasülüllah Efendimiz’in Kur’an’da tanıtılan kimliğini, kişiliğini örnek alıyorum. Tıpkı İbrahim Peygamberimizi Kur’an’daki yönleriyle örnek aldığım gibi.
Ahzab 21:
“Andolsun Allah resülünde sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzu edenlerle Allah’ı çok ananlara güzel bir örnek vardır.”

Mümtehine 4, 6:
“İbrahim’le beraberinde olanlarla sizin için çok güzel bir örnek vardır.Hani onlar toplumlarına şöyle demişlerdi:”Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi tanımıyoruz.. Sizinle bizim aramızda, siz Allah’a, yalnız Allah’a inanıncaya kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır.” Ancak İbrahim babasına şöyle demişti:”Senin için hep af dileyeceğim ama Allah’tan sana gelecek şeyi geri çevirme gücüm yoktur.Ey Rabbimiz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız sana yöneliyoruz..Dönüş yalnız sanadır.”

“Andolsun onlarda sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzu edenlere çok güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse şunu bilsin ki, Allah, sınırsız zengindir; tüm övgülerin sahibidir.”

Elhamdülillah! Rasülüllah Efendimiz’in tebliğ ettiği dini yaşayan ve yaşatanlara elimden geldiğince destek oluyorum.

Ahzab 56.
“İnnellahe ve melaiketehu yüsallune alen nebiyy* ya eyyühellezıne amenu sallu aleyhi ve sellimu teslıma “

“Şüphesiz Allah ve melekleri Nebiyyi destekliyorlar/ ona yardım ediyorlar/ onun için gerekeni yapıyorlar. Ey mü’minler! Siz de ona destek olun ona yardım edin/ onun için gerekeni yapın ve onun güvenliğini tam bir güvenlikle sağlayınız!”




Ah! O günlerde yanında olsaydım da adım adım izleseydim Allah’ın Resulünü! Böyle bir şey olamayacağına göre elimde Kur’an , dilimde Kur’an gönlümde Kur’an . Kur’an’dan öğreniyorum O’nu. Resullük ve Nebilik görevini yüklenip bu alemden ayrıldığı son ana kadar yaptığı ve bağlılarından da yapmalarını istediği tek şeyin KUR’AN’a uymak ve KUR’AN’ı yaşamak olduğunu biliyorum.

Allah Resulünün beşer ve nebi niteliklerinin olduğunun gözardı edilmemesi gerektiğini; O’nun, din adına bağlayıcı nitelikteki söz ve fiillerinin; nebi olarak söylediği söz ve fiiller olduğunu, bunun da çerçevesinin Kur’an tarafından çizildiğini biliyor ve inanıyorum. İnancım doğrultusunda da amel ediyorum.

Cenabı Allah Tevbe 24 de:
“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kızkardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz/menfaat çevreniz, elde ettiğiniz mallar, kesadından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar sizin için Allah’tan, Resulunden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise artık Allah, emrini getirinciye kadar bekleyin. Allah yoldan ayrılmış bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.”

Diyor.
Rabbim olan Allah’ın emrine uyuyorum . Ancak Resulü Muhammed’i (Allah’ın selamı üzerine olsun) asla putlaştırmıyorum. Bugün aramızda olmadığını biliyorum.O’nun Allah adına, Resulu olarak aldığı vahyi tebliğ ettiğini ve Kur’an olarak mushafta topladığını biliyorum. Kendisini Allah’ın Resulu/Nebisi olduğunu kabul ederek bıraktığı Kur’an’ a uyan tüm insanların “Kur’an Ahlakı” ile ahlaklanacaklarını biliyorum. Tüm dualarımı, Alemlere Rahmet olarak gönderilen ve inananlara Rauf ve Rahim olan Peygamber Efendimizin bu misyonunu yürütenler için yapıyorum. Böyle olmayanların da idrak ve basiretlerinin açılması için elimden geldiğince bilgilenme çalışmalarına katkıda bulunmaya çalışıyorum.

Değerli Kardeşim!
Bu sitede bu formlara katılmamın nedeni;farklı bakış açılarını öğrenmek, farklı yorumları anlamak, kendi bakış açılarımı sunmak ve bildiklerimi paylaşmak.
Hiç, ama hiçbir kimseye; “Arkadaşlar bakın! Benim dediğim doğrudur. Benim söylediklerimin dışındakiler yanlıştır.Benim dediğim gibi yapmazsanız Allah’ı kızdırırsınız.” gibi dayatma yapmak niyetinde değilim.
Alemlerin Rabbi olan Allah’ım; Peygamber Efendimizin şahsında tüm insanlığa şöyle seslendiği;
Tahrim1:”Ey Peygamber! Allah’ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafur’dur, Rahim’dir.
Maide 99:” Resule düşen, tebliğden başka bir şey değildir. Allah sizin açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilir.”
Nur 54:” De ki “ Allah’a da itaat edin, resule de. Eğer yüz çevirirseniz/yüz çevirirlerse, onun görevi ona yükletilen, sizin göreviniz de size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz yolu bulursunuz. Resule düşen, açık bir tebliğden başkası değildir.”
Şura 48: “Yüz çevirirlerse, biz seni onlar üzerine bekçi göndermemişiz. Sana düşen, tebliğden başkası değildir…
halde bizler ne düşünebiliriz?

Söyleyebileceğim tek şey var değerli Kardeşim!
Bir canım var. Bin canım da olsa Allah için, Kur’an için,
Allah’ın Resulu için ve Allah Resulu’nun getirdiklerini yaşayan ve yaşatanlar için feda olsun.

Rabbim olan Allah’ım,
Furkan;30: Ve kaler Rasûlü ya Rabbi inne kavmittehazu hazel Kur’âne mehcura;
Rasûl dedi ki: “Ya Rabb!.. Muhakkak ki benim kavmim şu Kur’an’ı terkedilmiş edindi”.
ayetinin muhatabı eylemesin.
Fecr;27: Ya eyyetühen Nefsül Mutmainneh;
“Ey O Nefs-i Mutmainne!”.
Fecr;28: İrci'ıy ila Rabbiki radıyeten mardıyyeten;
“Radiye/razı olarak, Mardıyye/Rızasını kazanmış olarak Rabbine rücu’ et!”.
Fecr;29: Fedhuliy fiy 'ıbadİy;
“Kullarımın içine dahil ol!”.
Fecr;30:Vedhuliy cennetİy;
“Cennetim’e dahil ol!”.
Denilen kullarından eylesin.

Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah’a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
Barış (25. January 2010), Miralay (31. May 2010), müslümanlardan (26. January 2010), snobyx (28. January 2010), yeşil (9. November 2011)