Tekil Mesaj gösterimi
Alt 1. October 2008, 07:17 AM   #5
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart

ÜMMÜ SÜLEYM GUMEYSA

Kaynaklarda künyesiyle anılan bu büyük sahabi kadının esas adı Gumeysa’dır. Babası Milhan, anası Müleyke’dir. İslam’a ve Hz. Peygamber’e çok hizmet etmiş bahtiyarlardandır. Allah Resûlü’nün hizmetlisi (hâdimu’r Resûl) diye anılan büyük sahabi Enes b. Malik de bu Ümmü Süleym’in oğludur. Seçkin anne bu oğlunu, daha çocuk yaşta, Hz. Peygamber’e götürmüş ve yavrusunu onun hizmetine vermek için derin bir arzu duyduğunu belirtmişti. Hz. Peygamber bu isteği kabul ederek Enes’i yanına almış ve Enes, “teri ve teni en güzel güllerden daha güzel kokan” mukkaddes insana yıllar ve yıllar hizmetle şereflenmiştir.

EN GÜZEL MEHİR

Ümmü Süleym ilk evliliğini, o sırada kendisi gibi bir putperest olan Mâlik’le yaptı. Enes bu evlilikten dünyaya gelmiştir. Enes’in doğumundan iki yıl kadar sonra, Ümmü Süleym Müslümanlığı kabul etti. Bu durum kocası Mâlik’i rahatsız etmişti. Müşrik koca bir gün, küçük oğlu Enes’i annesi önünde, Şahadet Kelimesi’ni söylemek için eğitir halde görünce artık dayanamadı ve hanımıyla ağır bir münakaşaya girdi. Tartışmanın ardından evi terk eden Mâlik, biraz sonra eski bir düşmanı tarafından öldürülmüş olarak bulundu. Enes yetim, annesi dul kalmıştı. Ebu Talha Zeyd b. Sehl evlenmek istiğini açtı Ümmü Süleyme’e. Aldığı cevap şu oldu: “Sen, ey Ebu Talha, kendi elinle marangoza götürüp yontturduğun, yaptırdığın odun ve taş parçalarına ilah diye tapıyorsun.

Biliyorsun ki onlar sana ne bir fayda sağlayabilir, ne de zarar verebilirler. Sen böyle bir davranış içindeyken ben seninle nasıl evlenebilirim?” Ve Ebu Talha başını eğip düşündü, düşündü ve Şehadet Kelimesi’ni söyleyerek Ümmü Süleym’in imanına iştirak etti. Bunu gören Ümmü Süleym: “Şimdi evlenebiliriz ve senin getirdiğin bu Şehadet Kelimesi benim mehrim olur. Başka bir şey istemem.” demek büyüklüğünü gösterdi. Hemen evlendiler. Bu evlilikten Abdullah ve Ebu Umeyr dünyaya gelecektir.

Ümmü Süleym, Uhud ve Huneyn gibi savaşlarda büyük yararlıklar gösterdi. Kaynaklar, onun Huneyn Harbi’ne katıldığı sırada hamile olduğunu, buna rağmen yanına aldığı hançerle çarpışmalara katılmak istediğini, fakat Hz. Peygamber’in buna engel olarak Ümmü Süleym’i sadece hemşirelik hizmetleriyle görevlendirdiğini yazmaktadır.

Hz. Peygamber’in en sık ziyaret ettiği evlerden biri, hatta bazı rivayetlere göre en çok ziyaret ettiği ev, Ümmü Süleym’in eviydi. Bunun sebebi bir gün sorulduğunda, Allah Resûlü şöyle demiştir: “Onun kardeşi benim yanımda çarpışırken şehit oldu, onu acır, severim.” Gerek Ümmü Süleym’in kendisi gerekse Enes b. Mâlik bu mutlu ziyaretlerle sergilenmiş ve kutsal hatıralar olarak yaşatılmış birçok olay ve anekdottan bahsetmektedirler. Bunların bazılarını biz de verelim:

KUTSAL ZİYARETLER

Enes anlatıyor: “Allah Resûlü, annemi ziyarete gelir, evimizde namaz kılardı.
Yine Enes anlatıyor: “Küçük kardeşim Ebu Umeyr’in bir kuşu vardı. Bir gün ölüverdi bu kuş. Kardeşim, üzgün oturuyordu bir köşede. O sırada Allah Resûlü teşrif ettiler. Ebu Umeyr’in üzülmesine sebep olan şeyi öğrenince onu okşayarak şöyle buyurdular: "“Ebu Umeyrcik, ne yaptı sana kuşçuk?...”
Ziyaretler sırasında Allah Resûlü’nün Ümmü Süleym evinde öğlen uykuları uyuduğu da olurdu. Böyle bir uykudan uyanan Yüce Peygamber, alnındaki terlerin Ümmü Süleym tarafından bir mendille silinmekte olduğunu gördü ve sordu: “Ne yapıyorsun ey Ümmü Süleym?” Cevabı şu oldu Ümmü Süleym’in: “Bir mendille terinizi siliyorum ey Allah’ın Resûlü, o mendili mutluluk vesilesi olarak saklayacağım.”

Bu günlerde Enes annesi tarafından Hz. Peygamber’in önüne çıkarılıp ona şu şekilde takdim ve teslim edildi: “Ey Allah’ın Resûlü, bu benim yavrum Enes’i senin hizmetinle şereflendirmek istiyorum.” Ve Allah Resûlü bu isteği kabul ederek Enes için şöyle dua buyurdu: “Allahım, Enes’e mal ve evlat nimetleri lütfet ve onun bereketini artır…” Enes diyor ki: “Bu duanın bereketiyledir ki ben Medineli Müslümanların en zenginlerinden biri oldum ve soyumdan birçok insanın dünyaya geldiğini gözlerimle görebildim.”

O, GERİ GELECEKTİR

Enes b. Mâlik’in anlattığı şu olay, Ümmü Süleym’in zekâ, kavrayış ve Allah’a teslimiyeti kadar, bir reenkarnasyon delili olarak da, kaynaklarda yer almış bulunmaktadır. Küçük bir yavrusu ölmüştü Ümmü Süleym’in. O sırada dışarda olan baba Ebu Talha eve geldiğinde küçüğün nerede olduğunu sordu. Anne: “Komşu bir süre için aldı, sonra getirecek.” diye cevap verdi. Akşam oldu. Ümmü Süleym, çok güzel bir sofra hazırladı. Sabahleyin kocasının karşısına dikilen Ümmü Süleym şöyle konuştu: “Yavrumuz, onu bize gönderen kudret tarafından ait olduğu yere çağrıldı. Bir süre sonra tekrar gelecektir. Bu geceki temasımızda o bize tekrar iade edildi. Üzülme ve sesini çıkarma…” Haber Hz. Peygamber’e ulaştığında o şöyle buyurmuştur: “Allah onların o gecelerini ve o gece onlara verileni mübarek kılsın.” Dokuz ay sonra Ümmü Süleym nur topu gibi bir yavru doğurdu ve adı Hz. Peygamber tarafından kondu: Abdullah.
(Ümmü Süleym için bk.İbn Sa’d,8/424-434; Ebû Nuaym; Hilye, 2/61-64; İbn Esîr, Üsd. İlgili madde.)
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla