Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15. January 2015, 11:06 PM   #30
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm,

Alıntı:
han Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili dost1,

yazarın bulguları ve görüşleri de malesef tereddüt ve hüsnüzan ile bezenmiş gibi geldi bana. İşin en rahatsız edici yanı da, bunca asırdır sakal-hırka vs. özenle korunmuş fakat bu mushaf konusu daima tereddüt+hüsnüzan ile ele alınmış. Ayetteki "korunacak zikir" kelimelerine günümüz mushafı anlamı yüklenerek, olay geçiştirilmek zorunda kalınmış...
Değerli han Kardeşim,

Tayyar Altıkulaç'ın iki ciltlik çalışmasını okudum. İlim adamı duyarlılığı ile yapılan bir çalışma olarak görüyorum.
Lütfen 2.dakikadan sonra izler misiniz?


Değerli Kardeşim,

Günümüzde "Mushaf" ile "Kur'an" sıkça karıştırılmakta, "Zikir" sözcüğüne farklı anlamlar yüklenebilmektedir. Âl-i Imran; 58, A’râf; 63, 69, Hicr; 6, Enbiya; 7, 42, 50, 105, Furkan; 29, Şuara; 5, Ya Sin; 69, Sad; 1, 8, 49, 87, Zümer; 23, Fussılet; 41, Şûra; 5, Zühruf; 36, 44, Kamer; 25, Kalem; 51, Tekvir; 27, Kehf; 83, Ta Ha; 10, 99, 113, Saffat; 3, 168, Talâk; 10, Mürselât; 5, Müminun; 71, En’âm; 90. âyetlerini okursak: “Anmak, hatırlamak, hatırdan çıkarmamak, unutmamak, öğüt almak, ibret almak” anlamındaki "zikir" sözcüğünün, mastar ve tüm türevleri ile hep bu sözlük anlamıyla kullanıldığını görürüz. Sözcük, “EZ-ZİKR” şekli ile, yani başındaki harf-i tarif ile muarref -belgisizliği giderilmiş, belirtili bir sözcük yapılmış ve MECAZ-I MÜRSEL olarak, “ÖĞÜT VERME” ekseni etrafında "Vahy, İlâhî Kitap; Kur’an, İncil, Tevrat, Zebur" için kullanılmıştır.


Değerli kardeşim,

Kur'an/Zikir, Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'ın belirttiği şeklinde okundukça;

Nisa 82: "Onlar hâlâ, Kur’ân'ı gereği gibi düşünmezler mi? Eğer ki o, Allah'tan başkası tarafından olsaydı, kesinlikle onun içinde birçok karışıklıklar bulurlardı."

Fussilet;26: "Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler: “Üstün gelmeniz için bu Kur’ân'ı dinlemeyin, onun içinde anlamsız şeyler yapın/ anlaşılmasını her türlü yolla engelleyin” dediler."

Fussilet;52: De ki: “Hiç düşündünüz mü? Eğer Kur’ân, Allah katından olup da sonra siz bu gerçeği örtbas etmişseniz… Kendisi uzak bir ayrılığın içinde bulunan kimseden daha sapık kim olabilir?”
Fussilet;53: Onun hak olduğu ortaya çıkıncaya kadar, hem dış dünyada, hem kendi bünyelerinde alâmetlerimizi/ göstergelerimizi onlara göstereceğiz. Rabbinin şüphesiz her şeye tanık olmuş olması da yetmedi mi?

âyetleri akıldan çıkarılmadıkça;

Hicr;9:İnna nahnu nezzelnez Zikra ve inna lehu leHafizun
"Hiç kuşkusuz Biz, o ZİKİRİ Biz indirdik Biz. Ve mutlaka Biz onun için koruyucularız."

âyetine olan iman sürekli olarak artmaktadır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Escherich (18. May 2015), han (16. January 2015)