Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24. February 2012, 05:11 PM   #2
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

B_''HACC ve UMRE

Kur'an tarafından düzenlenen Hacc ve Umre kavram ve kurumları muhakkak en ince teferruatına kadar açıklanmalıdır.

Bakara-158:
''Safa ve Merve, Allah işaretlerindendir. Kim hac 'veya umre' niyetiyle El Beyt'i ziyaret ederse, onları da tavaf etmesinde bir sakınca yoktur. Kim hayır olması için daha fazlasını yaparsa, Allah, Şakir'dir, Alim'dir.''



Görülüyor ki bu ayette Safa ve Merve arasında bir ''say'' emredilmemiştir(Safa,Merve ve say hakkında ileride yazılacaktır). Aksine tavaf yapılıp yapılmamasında bir sakınca olmadığı açıklanmış,yeter ki dinin prensiplerinden sapılmasın. Bu ayetin peşinden gelen ayette de, açık olan ayetleri karartanlara, mânâlarını gizleyenlere lânet okunmuştur.

Bakara-159:
''Kitapta apaçık bildirdiklerimizden sonra kim ki o işaret ve hidayet vesilelerini gizlerse, işte Allah onlara lânet eder, lânet edebilecek herkes dahi lânet eder.''


İşte, ayette de belirtildiği gibi hidayet yolu olan hac ve dolayısı ile umre de acaba karartılmış, gizlenmiş midir?

Bu amacı anlamak için Hacc-26. ayetten 51. ayete kadar ve yine Al'i İmran-84. ayetten 115. ayete kadar olan ayetlerin etraflı tetkikinden haccın, yapılacak bir ziyaretle insanın kirlerinden temizlenmesi veya sevap kazanmak için, kabir ziyareti yapar gibi, öylesine bir ziyaret/seyahat olmadığı ve bunun yanında hidayet ve sebil kavramlarına işaret edildiği görülür.
Ayetler eksen/merkez alınarak yapılacak bir değerlendirmede
''ziyaret haccı'' diye nitelenenin, Mekke'ye gidip orada turlama ve
kişinin kendi kendisini tatmin ve bundan bir mutluluk duyması olmadığı,
"Sana gelsinler" emri dolayısı ile "Muhammed Peygambere gitmek ve
bu eylemle ondaki Kollektif yaşam süren toplumun/mescid'il haram'ın "örnek yaşamını" da görüp içselleştirerek,
bu yaşam tarzını
kendisine ve kendi toplumuna uygulaması olduğunu tesbit ederiz. Bu gün de Hacc "sana gelsinler " dendiğinden Muhammed'e yapılır
İlk hacc ilanı ile de bu ziyaret Mekke'de "mescid'il haram" denen toplumun kollektif yaşam tarzının öğrenilmesi için o toplumca yapılan yerinde bilgilendirilme idi; çünkü yazılı bir Kİtap yoktu.
Yoksa "hacc" delille ispatlama olup ziyaret-miyaret anlamı yoktur.

Umre kelimesine baktığımızda, ''El Umru'' kıraatı ile=mescid/havra/manastır'ı buluruz. Bu ifadeler binayı-yapıyı değil, o toplumları, ümranı, yani ekonomik ve sosyolojik/toplumsal yaşamı ifade eder ki, bu da bir tür yaşam tarzını gösterir. Yani bir yere bağlı olarak/ikâmet ederek yaşam boyu tam dayanışmalı, mülk ve mülk kavramının ''servet-şeref-tahakküm'' unsurlarının da kollektif kullanılması, kollektif üretim ve tüketim tarzı.
Bu günkü Hac ziyareti diye nitelenen eylem kâbe etrafında turlamaktır.
Halbuki dikkat edilmesi gereken ise şudur:
"Bil hacci/hac ile"
"umre/ömür boyu Müslümanca yaşama"nın eğitimi alınır.

İbrahim ve İsmail Peygamber'lerin Beytini örnek alarak kurulmuş beytler, yani "mescidler, havralar, manastırlar/kollektif yaşam tarzları daha sonra Putperestler tarafından ele geçirildi ve öz görevleri saptırıldı veya ortadan kaldırıldı. Bu gün Mekke, Mekke Kariyesi ve Mescid-el haram işgal altındadır. Bu nedenle de hac ayı dışında çok kısacık, turistik gidilmenin adı Umre, Hac da hac mevsimindeki üç günlük tavaf, say, hayvan katliamı ve şeytan taşlamanın ismi oluverdi.

Neticeten;
Hacc kavramı karşılıklı konuşmada veya münazarada bize savımızı delille ispat edip onunla galip gelmemizi/ikna etmemizi veya ikna olmamızı anlatan bir kavramdır..
Karşımızdakinden de delille ispat etmesini isteyeceğiz..
Lafı, söyleyene yüklediğimiz hacı, hoca, şeyh, şıh,pir gibi izafi zanni değerlere itibar ederek değil, sözün akla ve yaşama, hak ve adalete uygun, rahmet içerir, yani ayet olup-olmadığına bakacağız. İşte "hacc ile/bil hacci" kişinin de kendisinin doğru bilinçlenme ve "İslâm üzere yaşama" teslim olmasının Birru-takva olduğunu, murdarlıktan kaçınma olduğunu bizzat eğitimden geçerek, yaşayarak hayatının/yaşamının düzenlemesini aklı yatarak/ikna olarak öğrenmesidir. Hacc budur.

Umre ise güzel ahlâk ile yaşamı ve yaşamayı, yaşatmayı mamur etmektir ki gören:''Hah..! İşte İslâm budur.Mutlaka bu toplum Allah'a teslim olan ve en güzel ahlak üzere olandır'' sözünü söyletecek şekilde yaşamaktır.

Öyle ise:

Hacc doğru şuurlanma,
Umre ise ideal yaşamdır.

Hacc güzel ahlâkın, doğru yaşamın ilmi,
Umre ise "hacc ile" alınan "doğru yaşamın ilmi" ile hayatın doğru planlanıp,doğru yaşanması için sistemleştirilmesidir.

Şimdi sorumuzu tekrarlayalım: Hidayet yolu olan Hacc ve Umre acaba meallerde vs... gizlenmiş ve, ya da karartılmış mı?

Saygılarımla.

Konu galipyetkin tarafından (28. January 2019 Saat 11:37 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (24. February 2012), hiiic (25. February 2012), pramid (29. February 2012)