Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. December 2012, 01:08 AM   #5
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
merdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam saygideger Kardesim Aorskaya,

Iste mesele de buradan basliyorya, kendimiz yapip yakistiriyoruz. Allah bir lütuf olarak Ibrahim peygambere ( Allah'in selami üzerine olsun ) halilim demesi baska, bizim Muhammed peygambere ( Allah'in selami üzerine olsun ) Allah'in habibi diye yakistirmamiz baska. Önce Allah'in sevgilisi diye baslariz, Ibrahim'e verileni de peygamberimize ver diye dualara baslariz hem de namazlarin icinde. Bir mü'minler yalniz Allah'a dua eder, yalvaririz, isteriz, yalniz O'ndan umariz. Ki namaz bilhassa Allah ve kul arasinda kalan bir ibadettir.

Hristiyanlar da herhaldeki iyi bir niyetle Isa'yi yücelestiriyorlar. Sirf kendi peygamberleri diyerek, öyle degilmi? Yüce Rabbimiz bize bosu bosuna Kur'an'da örnekler vermiyor, ibret alalim ayni hatalara düsmeyelim diye.

Üstümüze düsen vazife, Bakara suresinde Rabbimize verdigimiz sözde sabit kalmamizi gerektirir; tüm peygamberlere aralarinda bir ayrilik yapmadan inandik ve iman ettik. Mesele budur. Allah her peygamberini yeterince metheder ve onlari geregince mükafatlandirir. Peygamberlere sifat yakistirmak da Allah'a mahsustur.

Bir düsünecek olursak, Allah Celle ve Celaluhu peygamberimize sormazmi ( ayni Isa Peygamberi sorguya cektigi gibi: " Ya Isa, sen mi dedin onlara, Allah'in oglu vardir diye" ) "Ey Muhammed, sen mi kullarima emrettin her namazda, ezanda, dualarda, her hatim sonunda, her vaazlarda Benim adimin yaninda seninki de anilsin ve söylensin" diye.

Sirk böyle baslar iste.

Tabiiki hepimiz Allah'in sevdigi kullardan olmak isteriz, hangi iman eden bunu arzulamazki.

Selamlarimla
Sevgili merdem,

Benim, sayın H.Karaman hakkındaki genel görüşümü yazımın başında belirtmeme ve fakat buna rağmen bu yazısında, bizim anladığımız cinsellik içeren sevgiliği kastetmediğini de bu nedenle zanla hareket ederek hakkını yememek gerektiğini de belirtmiştim.

Sizin yazınızda, "Allah'ın sevgilisi" diye anladığınız görülüyor. Halbuki H.Karaman yazısında "Allah sevgilisi" diye yazmış.

Allah sevgilisi, Allah sevgisi mevcut olan anlamına gelirki, yazının devamında da bunu anlattığı görülüyor.

Şimdi, şirkler böyle başlıyor diyerek, sırf bu yazısından, bir kimseyi de zanna dayanarak, bu şirkin başlamasından nasıl sorumlu tutabiliriz? Bu ona yapılan haksızlık olur. Başka yazılarıyla, bu duruma düştüğünü biliyor olmak dahi, bu yazı da da insanlar arasındaki sevgililik gibi sevgili iddiasında bulunmayı haklı kılmaz.

ayrıca;

"Ey Muhammed, sen mi kullarima emrettin her namazda, ezanda, dualarda, her hatim sonunda, her vaazlarda Benim adimin yaninda seninki de anilsin ve söylensin" diye.
demişsiniz.

Bu kısımdaki iddianızın da özellikle benim yazımla nasıl ilgi kurarak yazabildiğinizi anlayamıyorum.

Sonuç olarak, H. Karaman'ın, sahih kaynaklardaki saçma hatta sapıklık içeren ve kurana ters olduğu az akıllı birinin dahi hemen anlayabileceği rivayetleri hadis kabul edebiliyorsa da, buradaki makalesinde ben şahsen şirke düşen bir yaklaşımda olduğunu göremedim.

Zanla da onu yargılamak ve karara varmayı doğru bulmuyorum. Ancak, bunu zaten rabbimizden gizli kalmayacağından rabbimizin değerlendireceğini biliyor ve başka söz söylemeye gerek duymuyorum.

selamlarımla,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla