Konu: Hz. HATİCE
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25. February 2013, 02:34 PM   #38
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm! Değerli Merdem Kardeşim!

Alıntı:
merdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Enfal 41. ayette ganimetlerin nasıl bölüneceği açık olark anlatılmıştır. Ganimet 1/5'erden:
a_Allah ve peygambere, b-yakınlara, c-yetimlere, ç-yoksullara, d-yolculara

Bir ''üçkaat'' da ''b'' şıkkında yapılmıştır. Buradaki ''yakın'' ifadesi ''peygamber akraba çevresi'' olarak verilmiştir. Şimdi bir soru: ''savaşta elini, kolunu, bacağını kaybetmiş gaziler ile savaş nedeniyle tarlası, ekini hayvanı zarara uğramış kişiler veya onların eşleri nerede? bunlar ganimetten paya müstehak değil mi?''. İşte ''yakınlar'' olarak ifade edilenler de ''Savaşla yakınlığı olanlar'' manasında olup bu gazi ve zarar uğrayanlar olup, yan gelip de yatıp peygamberle yakınlığı nedeniyle beleşçiliği ifade eden bir ifade yoktur.

''Asalet, hem aristokrasi, hem liberalizm, hem feodal sistemlerde soydan geldiği kabul edilirken, bizim toplumlarımızda kişinin kendisinde-benliğinde güzel ahlaklı olmak diye kabul edilir. Buna ''erdem'' denilir ve islam bunun dışa yansımasına ''salih amel'' der. Kişi kendisinde güzel ahlak anlayışını toplamalı ve hareketlerine yansıtmalı ki, ona asil, asaletli kişi denilsin. Buna erdem-fazilet deniyor. Bunun ölçüsü de ''iffet'', yani ihtiyacı kadarla yetinip fazlasına tamah etmemek, elinde ise derhal zimmetten çıkarmaktır. İslam yaşamı da iffet-ismet üzerinedir. Bu nedenle de islam yaşamı seyitleri, eşraftanları, efendileri, şeyhleri, şıhları içinde barındırmaz. Barındırıyorsa düşünülmelidir. Bunlar mülkü ve maddi şeyleri, cahiller de bunları-bu asalakları veli edinmiştir.''



Dogru sözü selamlamak lazim gelir.

a_Allah ve peygambere,( peygamber öldü, Allah'a pay nasil verilecek? b-yakınlara, c-yetimlere, ç-yoksullara, d-yolculara

Hasan ve Hüseyin öldürdüklerinde geride kalan cocuklari yetim ve öksüz sayilmazlarmi? Onlara bir pay verilse ganimetlerden cok mu görülür?

Hem bir taraftan peygamber soyu katledilecek hemde geriye kalan aileleri orta yerde ac susuz birakilacak, bu mudur adalet.

Hem illede peygamber soyundardir diye bir özellik verilmiyecek olurlarsa, neden 3. Halife Osman soyundan olduklari icin bazilarina özellikler taninsin?

Madem soy sop ile halledilecek bir durum yok ise ortada, o zaman halkin oyuyla karar verilir. Ama silah kuvveti, para ve hile üzerine halka baskiyla degil.
Tövbe Sûresinde hazineden kimlere harcama yapılacağı genel olarak açıklanmıştır:

(Tövbe: 60) Kesinlikle, Allah tarafından bir fariza [taksim/zorunlu görev] olarak; sadakalar [kamu gelirleri] ancak, fakirler, miskinler [yoksullar, işsizler] o iş üzerine çalışan görevliler [kamu görevlileri], müellefe-i kulûb [kalpleri İslâm'a ısındırılacaklar], boyunduruktakiler [özgürlüğü olmayan köleler], ağır borç altındakiler, Allah yolundakiler [askerler, öğrenci ve öğretmenler], yolda kalmışlar içindir. Allah her şeyi en iyi bilendir ve yasa koyandır.

Âyetteki, Eğer siz Allah'a iman etmiş, hakk ile bâtılın ayrıldığı o gün; iki ordunun karşı karşıya geldiği o gün [Bedir günü], kulumuza indirdiğimiz Âyetlere iman etmiş iseniz ifadesi, çok ciddi bir ikaz olup, "eğer Allah'a inanmışsanız sadakaları [kamu gelirlerini] böyle taksim edin, inanmıyorsanız ne yaparsanız yapın" demektir. Buradan, taksimatın böyle yapılmaması hâlinde Allah'a iman edilmiş olmayacağı anlaşılıyor.
Âyette, ganimetin öncelikle Allah için olduğu ifade ediliyor ki bundan maksat, –Allah'ın bir hissesi bulunduğunu bildirmek değil– söze tazim üslubu [Allah'ı zikretmek] ile başlamak ve kamu yararını ön plana çıkarmaktır. Çünkü her şey Allah'ın mülkü ve milkidir. Kur'ân'da Allah'a izafe edilen her şey, "kamu yararını" ifade eder; "Beytullâh, nâqatullâh" gibi.

Âyetteki, yakınlığı olanlar ifadesiyle, genellikle Peygamber'in yakınları, Ehl-i Beyt, Kureyş kabilesi, Hâşimoğulları, Muttaliboğulları gibi akrabalarının kastedildiği ileri sürülmüştür. Hâlbuki Haşr Sûresinde savaş ganimetlerinden bahsedilirken, yakınlığı olanlar ifadesi, bizzat Allah tarafından açıklanmıştır:

(Haşr: 7–8) Allah'ın, o kent halkından, Rasûlü'ne verdiği ganimetler, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşmasın diye Allah'a, Elçi'ye yakınlık sahiplerine; göç eden fakirler –ki onlar, Allah'ın lütuf ve rızasını ararken yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'a ve Elçisi'ne yardım ederler. İşte onlar, doğruların ta kendileridir– yetimlere, miskinlere, yolcuya aittir. Elçi, size ne verdiyse onu hemen alın. Sizi neden aloyduysa ondan geri durun. Allah'a da takvâlı davranın. Şüphesiz Allah, kovuşturması çok çetin olandır.

"Ganimetlerin tümü, niçin gaziler arasında paylaştırılmayıp da beşte-biri kamuya ayrılıyor?" diye sorulabilir. Bunun birinci nedeni, İslâm'daki savaşın ana gayesinin dünyevî çıkar için olmayışıdır. İkinci nedeni de, yetimler, yoksullar vs.'nin de Allah için savaşa katılmak istediği hâlde imkân bulamamalarıdır. Bunlar savaşa katılamasalar da gönülleri savaşa katılanlarla beraber olmuş ve onların zaferi için dua etmişlerdir.
Âyette, ganimetin beşte-dörtlük kısmının ne yapılacağı belirtilmemiştir. Ancak, Âyetteki söz akışı ve Rasûlullah'ın uygulaması, kalan kısmın savaşa katılanlar arasında hakkaniyetle paylaştırılması gerektiğini göstermektedir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Bilgi (26. February 2013), merdem (25. February 2013)