Halil hocam,"allahı dileyen hideyete erer" derken kastınız,
"meal öyledir" mi,
yoksa "mealden kasıt öyledir" mi
Meal öyle derseniz,çoğu ayet zamirleri o meali karşılamıyor
(6/111)"Onlar allahı dilemeden doğru yola ulaşamazlardı."
olsaydı,"yeşae" yerine "yeşaüne" gelmesi gerekirdi diye düşünüyorum.(bu ayrıca size sorumdur,çünkü arapçanız benden kat kat iyidir kanaatimce.bir yanlışım varsa yardımınızı bekliyorum)
Kasıt öyle derseniz,örneğin düşünün bir adam dünya hırsıyla allahın sevdiği tavırlardan uzak yaşasın.ne adaleti gözetsin ne yardım yapsın.sadece cebini doldursun.
Veya allahın sevmediği"kibirlenme" "böbürlenme" gibi fiillerle yaşasın
Sonra desin ki bu dünyada işim iyi,ahireti de kurtarayım desin,her gece sabahlara kadar kuranı anlamaya çalışsın.
Ben anlayamaz demiyorum.yanlış anlamayın fakat....allah bilir...
Ayrıca bazı ayetlerde dileyen iman etsin diyor.bir tanesinde yanılmıyorsam devamında,allah dilemeden siz dileyemezsiniz diyor.(yani,bu kesinlikle bir çelişki değil aksine şöyle bir kast var sanki,
"iman etmeyi diliyorsan benim sevgimi kazan ben de imanını artırayım gibi.")
Kasıt olarak tamam,kişi allahı dilerse zaten onun sevgisini kazanmak için uğraşır allah da dilerse o kişiye hidayet verir.
Fakat benim fikrim yukarı da belirttiğim gibi önce kaliteli,adaletli,yardımsever,sakınan,.... İnsan olup allahın sevgisini kazanarak (yukarıda verdiğim ayetlerde bu kişileri sevdiğini söylüyor)onun bizi hidayete erdirmesi için dua etmek.
Ayrıca müşrikler diyor ya (enam148)(nahl35)allah dileseydi ortak koşmazdık veya hiçbir şeyi haram kılmazdık.
Müşrkler bu söylemi,"senin iddian böyleyse zaten şirk koşmamızı allah dilemiş" demektedir veya "onlar allahın rasgele bir seçim yaptığına inanıyorlardı"kanaatindeyim.
Çünkü,ayetin devamına "hiçbir şeyi haram kılmazdık" diyorlar. Müşrikler"bunu allaha iftira atarak allah böyle emretti diyorlardı.şimdi "yok biz allaha iftira attık diye itiraf yapmadıklarına göre,
"Senin iddian biz haramlar oluşturuyoruz ve allah dilemiş bunu,o zaman zaten biz suçsuzuz."demektedirler.
Allah,"onların bu konuda bir ilmi mi var."diyor.
İlim şu zannımca,allah dilediğini hideyete erdirir fakat bunu rasgele yapmaz,sevdiğini hidayete erdirir.
İlginç olan bir sonraki ayette (enam 149)
Eğer dileseydi hepinize hidayet verirdi demesi.
Burada siz allahı dileseydiniz olması için "yeşae" yerine "teşaune" olması gerekir.
Böyle düşünüyorum.En doğrusunu allah bilir.
Şu ayetler allahın dilediği konusunda çok net ifadeler veriyor sanki.( men yeşae) ifadeleri geçmiyor çoğunda,(tevbe55)(hud34)(araf43)(maide41-49)(saffat80-121)(hucurat14-15-16-17)
Kaderde sizinle ayrı fikirlerde karşılaşmak da varmış.