[Derin Düşünce]

Ben felsefeyi soru sorma ve sorgulama sanatı olarak tanımlıyorum. Bu baglamda dusundugumde evet sen harika felsefe yaptın Ustad. Evrim derken ise darwinin ideolojik tabanlı evrimini asla kastdetmedim. Kast etdigim mutasyonlardı. Ben evrimi, bazı kitlelerin bizlere yanlıs olarak telkin ettigi gibi bir tesadufler teorisi, rastlantılarla ilerleyen bir olgular zinciri olarak algılamıyorum. Bilakis biyokimyasal kanunların etkisiyle zorunlu olarak kendiliginden ilerleyen bir gereklilikler gercegi olarak algılıyorum. Rastgele meydana gelen ise sadece mutasyonlardır. Rastgele olarak adlandırılması da genetik degisikligin nerede ve ne zaman ortaya cıkacagının onceden bilinememesinden kaynaklanıyor. Bilginin sadece Allahın ilmi dairesinde olmasından kaynaklanıyor. İlerletici mekanizma olan dogal secilimde ise rastlantı olmaz. Cunku, ortama uyum saglamayan bireyleri zorunlu olarak oldurur ve yokeder, uyum saglayan bireyler ise zorunlu olarak secilmis olur.

Yukarıdaki bilimsel bulusta ise acık bir ornek var. Ortama uyum saglayan bireyler var, ortamın kendisine oyle bir adapte olmuski, bizim bildigimiz anlamdaki tum yasam formlarının ihtiyacı olan elementleri kullanmıyor, tam aksine bilinen tüm yasam formlarını oldurek cok guclu, asitik, zehirli ortamın icinde yasıyor. İşte harikalık burada. Senin yaptıgın felsefe (sorgulama ve soru sorma sanatı kabiliyetine) gelince, gercekten tanımın cok guzeldi. Yani cehennemde bir insan nasıl yasar sorusuna bir cevap gibi. Bakın yasayan yasıyor. Zakkumlar, ates, irin kan gibi tasvir edilen cok kotu bir ortamda da yasam mumkun bunu dünyada gördük. Bu örnek bizi daha nerelere goturur bir dusunun hele.

Muhabbetle