Anladim Halil hocam, tesekkür ederim.
Hacciniz mebrur olsun.
*
9 Ocak 2006.
Zilhicce'nin de 9'u.
Arefe.
Arafat'a otobuslarla
sabah namazindan sonra hareket ettik,
kusluk vakti vardik.
Çadirlar kurulmustu,
çadirlara yerlestik.
Bizim çadir şöyle bi seydi:
http://www.panoramio.com/photo/68220730
Yerler kivir kivir kum.
Kumun üstüne halilar, mukavvalar serilmis
ama kum onlarin üstüne de sizmis.
Hiç sorun degildi. Kutsal bi ortamdaydik. Bambaska bi ortam.
Kendi adima söyleyeyim, aya çikmis gibi bi duygu içindeydim.
Arkadaslarin kimisi uzanip uyudu, kimisi oturup Kuran okudu.
Ben biraz merakliyimdir,
çikip çevreyi kolaçan ettim.
Çadirlarin arasinda genis düzenli yollar var
gidip gelmeye.
Yollari kocaman rakamlarla numaralamislar,
insan kendi çadirini kolayca bulabilir.
Yolumu yitiririm filan diye korkmadan yürüdüm.
Yolun kenarina Türk somunlari birakilmis.
Kocaman bi yigin.
Herhalde isteyen yesin diye.
Çesmeler yapilmis,
bol sayida.
Elini yüzünü yikayanlar, abdest alanlar...
Geçici yüz numaralar yapilmis
ama onlar sayica yetersiz görünüyor,
önlerinde insanlar siraya girmis.
Cebel-i Rahme (Rahmet Dagi)
görünüyor az ilerde.
https://mywonderfuljourney26.files.w...817-085604.jpg
Adinin dag olmasina bakmayin,
aslinda ufak tefek bi tepe.
Kimse yoktu,
oraya yalniz çikmayi göze alamadim.
Çadira döndüm.