Konu: Nisa Suresi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28. February 2018, 04:25 PM   #220
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm,
Değerli Hasan Akçay kardeşim,
Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Korunmasız = korunmayan

Halil Ay hocamız
sayfa 18'de
"Tefekkürlerimize ışık olması dileğiyle" deyip MUHSANÂT ile ilgili görüşlerini açıklıyor
ama kapkaranlık, zifiri karanlık sözler ediyor.

Çünkü bakın
mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul müminât yani yeminlerinizin malik olduğu mümin genç kızlarınız (Nisâ 25)
hocamızın hemen arkadan gelen açıklamasına göre ne biçim insanlar imiş:



MÜMİN olmalarına rağmen
iffeti korunmayan kimseler.

Allah aşkına,
kendisini Kuran odaklı diye tanımlayan bir sitede nasıl söylenir bu,
yüce Allah Kuran'ında tam aksini söyleyip dururken (Müminûn 5):

Müminler
o kimselerdir ki iffetlerini korurlar
ellezîne hum li furûcihim hâfizûn

"Feteyât ikumul müminât"tır onlar,
onları Allah böyle tanımlıyor Allah.

Ve Müminûn 5'te diyor ki
mümin olmanın alameti farikası iffetin korunmasıdır.
Kişi iffetini koruyorsa mümindir, korumuyorsa değil.
.
Kur'an, Arabiyyendir. El Muhsanat sözcüğünün Arapçada türetildiği kök حصن - "h-s-n"dir. Bu kökün anlamı, "engel olma, koruma altına alma" demektir. Muhsanat sözcüğü "Korunulan, korunmuş olan,korunma altına alınmış olan" anlamındadır.
Kapkaranlık, zifiri karanlık sözler olarak belirttiğiniz Nisa 24 ve 25 deki "El muhsanat",Korunduğu, korunmuşluğu bilinenlerdir. Korunduğu, korunmuşluğu bilinenler de bu ayetlerin tebliğ edildiği toplumun geleneklerinde, yaşantılarında "evli kadınlar ile hür kadınlardır."
Alıntı:
Çünkü bakın
mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul müminât yani yeminlerinizin malik olduğu mümin genç kızlarınız (Nisâ 25)
hocamızın hemen arkadan gelen açıklamasına göre ne biçim insanlar imiş:
Değerli kardeşim sizin "feteyat" ile ilgili bu mesajınıza:
Alıntı:
FETEYÂT
erkek + dişi değil
yalnızca dişilerdir:

Prof Süleyman Ateş (Kur'ânı Kerîm Tefsîri, Nisâ 25):

İnanmış feteyâtınızdan... ifadesindeki
el-feteyât "el-FETÂT"ın çoğulu olup
fetâ genç delikanlı, yiğit cömert erkek anlamına gelir,
FETÂT ise genç, güzel, cömert kız demektir.
"Kuvvetli,genç avrat/korunmasız" sözlerini eklemiştim.
Avrat sözcüğü ile ilgili yanlış anlamalara meydan vermemek için de avrat sözcüğünün korunmasız olduğunu slaçla eklemiştim. Buna göre "feteyat";Genç,güzel,cömert, kuvvetli genç avrat olur.

Arapça olan "avrat" sözcüğü; "yarık, yırtık, açık, gedik, korumasız" anlamındaki عور - 'avr sözcüğünden türeyen عورة - "avret" sözcüğünün çoğuludur.
Bu nedenle avrat sözcüğünü slaçla korunmasız diye vurguladım.

Anlamını dikkatinizden kaçıran avrat sözcüğüne göndermeler yaparak neler de üretmişsiniz? Hayret!

Alıntı:
MÜMİN olmalarına rağmen
iffeti korunmayan kimseler.

Allah aşkına,
kendisini Kuran odaklı diye tanımlayan bir sitede nasıl söylenir bu,
yüce Allah Kuran'ında tam aksini söyleyip dururken (Müminûn 5):

Müminler
o kimselerdir ki iffetlerini korurlar
ellezîne hum li furûcihim hâfizûn

"Feteyât ikumul müminât"tır onlar,
onları Allah böyle tanımlıyor Allah.

Ve Müminûn 5'te diyor ki
mümin olmanın alameti farikası iffetin korunmasıdır.
Kişi iffetini koruyorsa mümindir, korumuyorsa değil.
Bu yargınızı okuyanların ulaşacakları sonuç: Dini İslam olmayan ancak iffetini koruyan herkes mü'mindir olur.

Söylemlerinizle ilgili algı yaratmak için örnek verdiğiniz ayet Mü'minun suresinin mü'min olanların yapması gerekenlerin belirtildiği ayet bir bütün olarak 11 ayette belirtilen:

1Kesinlikle, inananlar durumlarını korudular/ zafer kazandılar.
2Onlar, salâtlarında [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmalarında; toplumu aydınlatmaya çalışmalarında] gösterişsiz/ samimi olan kimselerdir.
3Ve onlar, boş şeylerden yüz çeviren kimselerdir,
4Ve onlar, zekâtı işleyen/vergiyi veren kimselerdir,
5-7Ve onlar, ferclerini koruyan kimselerdir, –eşleri veya sözleşmelerinin sahip oldukları ayrı, çünkü bundan dolayı kınanamazlar, oysa bunun ötesine gitmek isteyenler, işte onlar, sınırları aşanların ta kendileridir.–
8Ve onlar, emanetlerine ve antlaşmalarına riâyet eden kimselerdir.
9Ve onlar, salâtlarını [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını] koruyan kimselerdir.
10,11İşte onlar, içinde temelli kalacakları Firdevs cennetine son sahip olan son sahiplerin ta kendileridir.

ayetlerden 5.sidir. Bu ayete bakalım:

Mü'minun;5: Velleziyne hüm li furucihim hafizun;
Ve onlar ki ferclerini mühafaza edicidirler.

Burada iffetlerini değil ferclerini korurlar diyor.
Bakınız Cenabı Allah Nisa;6:
"...ve men kâne ğaniyyen felyesta'fif... diyor.
Şimdi burada ne diyeceğiz? Zengin olanlar İffetli davransınlar mı diyeceğiz?

Alıntı:
"Feteyât ikumul müminât"tır onlar,
onları Allah böyle tanımlıyor Allah.
Değerli kardeşim cümlelerin ögelerini oluşturan sözcüklerin açıklanması ile cümleyi ögelerinden koparmadan vermek farklı şeylerdir.

Nisa;25 den alıntı yaptığınız neden yarım bırakıyorsunuz?
Ve men lem yestetı' minküm tavlen en yenkihal muhsanatil mu'minati femin ma meleket eymanüküm min feteyatikümül mu'minat

Ve sizden her kim hür mü’min kadınları/muhsanatil mu'minati nikâh edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da, yasal çerçevede himayenize verilen, mü’min genç kızlarınızdan/min feteyatikümül mu'minat nikâhlamak var. Ve Allah, sizin imanınızı daha iyi bilir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla