Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30. August 2011, 09:18 PM   #18
nuhungemisi
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2011
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 16
Tesekkür: 3
12 Mesajina 28 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
nuhungemisi has much to be proud ofnuhungemisi has much to be proud ofnuhungemisi has much to be proud ofnuhungemisi has much to be proud ofnuhungemisi has much to be proud ofnuhungemisi has much to be proud ofnuhungemisi has much to be proud ofnuhungemisi has much to be proud of
Standart

Yazı aşırı uzun oldu o yüzden başa burayı ekledim. Yazının sonunda ağırlıkla Kemalistlere çağdaşlıkçılara ve laikliğe eleştirilerimi yazdım. Kur’an ile ilgili atladığım veya yanlış olan birşey varsa farkeden lütfen belirtsin.

Meseleye yalnız Kur’an , akıl , gözlem ekseninde yaklaşmaya çalışacağım. Ve Kur’an’daki yönetim, hukukla ilgili bazı ana kavramlara değinmeye. Kur’an’daki hukuk kavramına çok hakim değilim ama Allah izin verirse Bakara ve Nisa sureleri üzerine (Bakara çok uzun bir sure) emek harcamak istiyorum. Bu iki sure çokça şer’i hüküm içeriyor diye biliyorum.
Hepimiz kavramlara kendi kafamızdan olumlu-olumsuz anlamlar veriyoruz. Kimimiz için modernlik iyi kimimiz için kötü mesela. Herkesin geçmiş tecrübeleri, duygusal tepkileri bu işe karışıyor.

Laiklik kavramında da bu geçerli galiba. Şimdi ben hükümlerimi Kur’an ayetlerine dayandırarak doğru bildiklerimi yazmaya çalışacağım.

Kur’an’da Allah’ın emrettiği bir siyasi yönetim şekli yok. Bu konuda Allah’ın koyduğu prensiplerden birisi adalet. Bir de şura/danışma yöntemi.

Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhinde bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları) nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. (NİSA 135)

Ey iman edenler, adil şahidler olarak Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. (MAİDE 8)

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (MÜMTEHİNE 8)

Din sömürücüsü – dinsiz laik kapışmasında güme giden bir nokta var galiba. MAİDE 8’i bir daha okuyun derim.

Peki adalet sadece maddi-parasal adalet midir ? Mesela sizden karşıt görüşte olan biri doğruyu söylediğinde onu tasdik etmek de adalet değil midir ?

Kur’an’daki hukuk sadece adalet üzerine mi kuruludur peki ? Islah-caydırma amaçlı cezai yaptırım yok mudur ? Ya da başka hükümler.

Allah Kur’an’da adalet, kısas gibi hükümler koymuştur. Bazı suçlara ise cezai yaptırımları bildirmiştir. Ayrıca miras ve borç alıp verme ile ilgili hükümler de Kur’an’da mevcuttur.

Maddi adaletle ilgili olarak:

Allah rızıkta kiminizi kiminize üstün kıldı; üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altında bulunanlara onda eşit olacak şekilde çevirip verici değildirler. Şimdi Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar? (NAHL 71)

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: «Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür.» Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: «İhtiyaçtan artakalanı.» Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz; (BAKARA 219)

İhtiyaçtan fazlası , yani lüks yaşamak ve biriktirmek haramdır. Yukarıdaki ayet Allah’ın emridir.

Ancak bu konuda Allah cezai-hukuki bir yaptırım öngörmemiştir. Dileyen haram yemekte serbesttir ama ahirette cezasını çeker. Sanırım İhsan Eliaçık konunun bu boyutu (maddi paylaşım) üzerine oldukça yoğunlaşmaktadır. Burada bir mümine düşen Kur’an ayetleri ile mücadele etmektir ve infak etmektir. Burda belirtmek istediğim şey, mal mülk hırsının kötülüğü ve yetimi, yoksulu gözetmenin önemi Kur’an’da çok vurgulanır.

Kısas ve cezai hükümlere gelince :

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.

Ayrıca zina, iffete iftira, hırsızlık gibi konularda da ceza emredilmiştir.

Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın dini(ni uygulama) konusunda sizi bir acıma tutmasın; onlara uygulanan cezaya mü'minlerden bir grup da şahit bulunsun. (NUR 2)

İffetli kadınlara iftira atıp da dört tanık getirmeyenlere gelince, onlara hemen seksen değnek vurun. Ve onların tanıklıklarını ebediyen kabul etmeyin. Onlar, sapmışların ta kendileridir. (NUR 4)


Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. (MAİDE 38)


Burada ki “el kesme” kavramıyla ilgili yorum farklarına girmeyeceğim. Dileyen araştırsın.

İçki içilmesi ve kumar ile ilgili olarak da, cezai bir yaptırım öngörmemiştir Allah. Ancak :

Ey iman edenler! Uyuşturucu/şarap, kumar, tapılmak için dikilen taşlar, fal okları şeytan işi birer pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. (MAİDE 90)

Allah’ın pislik (rics) olarak tanımladığı bir şeyin yayılmamasını savunmak, onun özgürlüğünü demokrasi ya da modernlik adına savunmaktan daha yakındır takvaya. Mümin iyilik için uğraşır, rics için değil. Yani birileri islamı içki, namaza indirgiyor diye, içki içenleri savunmak bir mümin tutumu değildir.

Bir ülke yönetimi/vatandaşları Kur’an’daki hükümlere ters düşmediği sürece kendi yasalarını yapabilirler.

Rablerine icabet edenler, dosdoğru namazı kılanlar, işleri kendi aralarında şûrâ ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler, (ŞURA 38)

Burada “ANA YASA” Kur’an’dır. Mümine düşen idare şekillerini, kendi siyasi-dini liderini savunmak değil Allah’ın ayetlerini savunmaktır. Her bir hükmü tek tek savunursunuz. Belirli idare şekillerini değil. Laik devletin Allah’ın emirlerine uyan uygulamaları varsa bu savunulur yoksa değiştirilmesi gerekir.

Peki Allah’ın hükümlerine göre yönetilmek istemeyenler ne olacak ? Neyle istiyorlarsa onla yönetilecekler. Ama biri çıkıp ben müminim diyecek ama aynı zamanda Kur’an hükümleri uygulanmayabilir diyecek. Allah dini yönetsin, biz de siyaseti yönetelim.

Kısas’ı kaldıran, zinaya ve iftiraya ceza öngörmeyen bir hukuku savunmak Allah’ın hükmünü reddetmek demektir. Veya Kur'an'da emredilen herhangi bir hükmü. Allah müşriğe adil olun derse mümin adil olur. Allah kısas uygulayın derse bunun uygulanmasını savunur.

Maddi adalet ve paylaşım Kur’an’da çok üstünde durulan bir konudur. Ancak kimse Allah’ın hükümleri arasında öncelik/önem sırası belirleyemez. Kimse bazı hükümler için o döneme/kültüre aittir bugün biz değiştiririz diyemez. Siz kitabın bir yerlerini delerseniz , başkaları da başka yerlerini deler. Sonunda dinci-siyasi bir sürü ilah türer. Müşrikler Allah’ın varlığını, yeri göğü kendilerini yarattığını değil, tek hüküm koyucu, kul olunacak varlık olmasını reddederler.

Andolsun, onlara: «Gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak olsan, tartışmasız: «Onları üstün ve güçlü (aziz) olan, bilen (Allah) yarattı» diyecekler. (ZUHRUF 9)

Andolsun, onlara: «Kendilerini kim yarattı?» diye soracak olsan, tartışmasız: «Allah» diyecekler. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorlar? (ZUHRUF 87)

Şirki sadece mekkeli ve daha önceki putperestlerin hurafeleri, uydurmaları olarak görenler Kur’an’ı o döneme hapsetmiş olmuyorlar mı ?

Adama yalnız Kur’an deyince reddediyor zaten. Kur’an yetersiz diyor. Ordan sonra adamla neyi tartışacaksın ? Sidik yarışından öteye nasıl geçeceksin ?

Ve onlar, Allah ile beraber başka bir ilâh'a tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa 'ağır bir ceza ile' karşılaşır. Kıyamet günü, azab ona kat kat arttırılır ve o içinde aşağılanmış olarak temelli kalır. (FURKAN 68,69)

Sırf kozmetik ürünü, giysi, moda aksesuarları satmak adına genç kızları cinsel meta olmaya, zinaya özendiren tezgahlara karşı ne kadar ses çıkarıyorsunuz ?

Sizce Allah’ın istediği sadece müreffeh bir dünya mı ?

Rabbinin Ad (kavmin)e ne yaptığını görmedin mi? Yüksek sütunlu İrem'e. Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı. (FECR 6,7,8)

Biz refah içinde şımarmış nice şehirleri helak ettik. İşte yerleri! Kendilerinden sonra pek az kimse oturabilmiştir. Onlara hep biz varis olmuşuzdur. (KASAS 58)

Derler ki: "Tespih ederiz seni; seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmazdı. Ama sen onları ve atalarını öylesine nimetlendirdin ki, zikri unuttular ve helâke giden bir topluluk oldular." (FURKAN 18)

Şimdi dünya üzerinde refah içinde Allah’ı unutanlar sadece Amerikancı ortadoğulu ve Arap yöneticiler mi ? Bunlar müşrikse, münafık kim ?

Din adına kimsenin hüküm koyma veya Allah’ın hükümlerini değiştirme yetkisi yok. Ama bunu siyaset adına yapınca sakınca yok. Bu nasıl hüküm vermek ?

Bana firavunun dini bir söylemini gösterebilir misiniz Kur’an’dan ? Haram helal uydurma vs.

Mustafa Kemal’e ulu, yüce gibi sıfatlar yakıştırmak ne ? Ben peygamberleri bile fazla övmemeye dikkat ediyorum ama kemalizm yüzünden Mustafa Kemal’den de soğudum. Uydurma dine hiç ısınmamıştım zaten. Ama çocuk ve genç delikanlıyken Atatürk’ü severdim. Her yere resmini, heykelini koyup ulu yüce demek putperestlik değil de nedir ? Şirk denince neden sadece Mekke müşriklerinin hurafelerini ve uydurmalarını anlıyorsunuz ? Kimse peygamberi bile sevmek zorunda değilken, Mustafa Kemal’i sevmeyeni eleştirmek nedir?

Allah; O'ndan başka ilah yoktur. En güzel isimler O'nundur. (TAHA 8)

Hamd (övgü) yalnızca alemlerin rabbine mahsustur. (FATİHA 2)

Bir de o olmasaydı bugün sen olmazdın, Kur’an’ı okuyamazdın, baban İngiliz Yunan olurdu gibi abuk argümanlar var.

Ben Kur’an’a yalnız ve yalnız Allah’ın rahmeti sayesinde ulaştım.

Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. Biz seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik; şahid olarak Allah yeter. (NİSA 79)

Peygambere gelen iyilik bile yalnız Allah’tan. Şimdi bana gelen rahmeti kuldan mı bileceğim?

Eğer teslimiyet iddianızda samimi iseniz bana bu durumu izah edin.

Göklerde ve yerde bulunan herkes, Rahman'a kul olarak gelecektir. (MERYEM 93)

Kur’an’ı açıp okuyun bakalım. Ordaki peygamberler tüm iyiliği rahmeti Allah’a isnat ederler. Ben Allah’ın izniyle ... yapıyorum, bana rabbimin sayesinde şu ilim verildi vs.

Türkiye’deki şekilci anlayıştan bıktım. Buraya da tüm ayetlere samimi teslim olmaya çalışanlar vardır ümidiyle geldim ama burda da Mustafa Kemal’e resul denen bir mesaj gördüm. Bunun bir delili var mı?

Türkiye’nin çoğunluğunun akletme ve Kur’an’ı okuyup anlamaktan uzak olmasının çözümü Mustafa Kemal’i yüceltmek, her yere resmini heykelini koymak mıdır ?

Ben şirk riski yüzünden bundan kaçıyorum. İnatla onu yüceltenler ile nasıl gönül ya da güç birliği edip hareket edeceğim ?

Arap’a kızıp batılıyı taklit etmek midir doğru yol ? Bu yaz Alanya Kalesine gittim. Oradaki notta yazdığına göre kalenin/beldenin orjinal ismi Alaiyye (Arapça galiba) iken Atatürk Alanya diye değiştirtmiş. İçimden gülümsedim Bu mu ilerleme ?

Savaş kazanmanın müminlik olduğuna dair bir Kur’an ayeti var mı ? Müminlik emperyalizm ile mücadele ise, en büyük müminler Che Guevara, Castro o zaman.

İbrahim peygamber hiç birşeyi değiştirememiş, sonunda kavminden uzaklaşmış. Milyonları kurtarıp ulus yaratan bir kahraman değil. Ama Allah için oğlunu kurban etmeye razı biri. Meselenin özünün anti-emperyalizm değil Allah’a teslimiyet olduğunu kabul etmek istemiyor musunuz ?

Kurtuluş savaşında mücadele edenlerin hepsinin göğüslerinde ne kadar iman olduğunu ölçmek için bir yönteminiz mi var ?

O savaşı kazananların fakir , yoksul kalmış ve batılı zalimlerin yurduna göz diktiği bir halk , Mustafa Kemal’in ise bu savaşın siyasi ve askeri lideri olduğunu kabul etmek size yetmiyor mu ? Zaten canlarından başka verecek bişeyleri kalmamış ki tarihi bilgiler doğruysa. Bundan 80-90 yıl önce yaşamış hiç içinde bulunmadığınız bir toplumla ilgili nasıl bu kadar kesin hüküm verebiliyorsunuz? Mustafa Kemal bu ülkenin tarihinin bir parçası olarak kalsa biz de bugüne gelsek nasıl olur ? Siz neye dayanarak onu Allah’ın gönderdiğini iddia ediyorsunuz ?

Emperyalistler Mustafa Kemal’i yıpratıp bizi sömürmek istiyor derseniz, emperyalistler putlara düşman olsa birlik için putlara mı sarılacağız ? Yalnızca Kur’an etrafında birleşmek istemiyor musunuz ? Neden ulus kavramını Allah’a iman ve teslimiyet ile bir tutuyorsunuz ?

Allah’ın rızası için olmadığı sürece bilimin ne anlamı var ? İslamda bilim sanat düşmanlığı yok elbette ama onu aşırı yüceltip hayatın amaçlarından biri yapmak var mı ? Hesap günü bilgisayarlar, mühendislik harikası binalar, araçlar toz olmayacak mı ? Allah neden son elçisini 7. yüzyılda bir Arap kavmine göndermiş ? Sanayi devriminden sonra gönderse karışıklık daha az olmaz mıydı ?

Ben bunu İngilizce eğitim veren, Türkiye’nin iyi üniversitelerinin birinden mezun olmuş biri olarak söylüyorum. Ben matematiğe aşık bir insanım. Ortalama üzeri de zekaya sahibim Allah’ın izniyle.

Entellektüel! bilgisi ile kibirlenen ile, malı yüzünden kibirlenenin bir farkı var mı Kur’an’a göre. İblis malı mülkü olduğu, Adem fakir olduğu için mi kibirleniyor kendini üstün görüyor? Şirki 7. yüzyılda Mekke’de donduranlar bunu anlayamıyor. Hala 7. yüzyılda yaşayanlar zaten hiçbir şeyi anlamıyor.

Hz. Muhammed okuma yazma bile bilmiyor, Musa peygamber konuşmasında problem olan koyun güden bir insan peygamber olmadan önce. Firavun ise ilah gibi görülüyor.

Laiklik kilise sömürüsüne karşı ortaya çıkmadı mı ? Kur’an kilise ile bir mi ?

Ben sağcı-solcu, laik-dinci, kemalist–yobaz bütün putları kırma samimiyetinde olan insanlar arıyorum.

Ehli sünnetin akletmeyeniyle zaten bişey tartışamıyosun. Karbon kopya gibi aynı şeyleri savunuyolar. Saçma sapan şeyler. Kur’an’da neyin haram olduğu yazıyoken hala hocadan fetva almadan içi rahatlamayanlar var. Kızayım mı, üzüleyim mi bilemiyorum. Bazı insanları anlayamıyorum.

Bir kısmınız diyecektir ki, iktidar partisi %50 üzeri oy almış, malı götürüyo. Sen eleştirecek bunu mu buldun ? Yalnız Kur’an diyenlerin şirk kalıntısı barındıran davranışlarını eleştirmeden içim rahat etmeyecek. Benim iktidar partisi yanlıları ile anlaşma olasılığım yok neredeyse. Ama yalnız Kur’an diyen ve Allah’a samimi teslim olmak isteyenlerle var.

Yalnız Kur’an diyenler neden güç birliği edemiyorlar da iktidar partisi 50% üzeri oy alıyor? Cevabı basit canım. Halk aptal, din de toplumun afyonu.

Bir de yanlış yanlıştır. Yüzdesi olmaz.

Birbirimize ayet copy/paste edip teorik tartışmaktan ileri gitmek istiyorum.

Yoksa benim bu siteye ya da bu sitenin bana verebileceği bişey olduğuna inanmıyorum. Sitedeki yazı deryası içinde ne kadarını okuyabilirim ki. Herkesin yorumu görüşü var elbette. Hepsini okumaya tartışmaya vakit yetmez. Kur’an zaten kocaman bir kitap. Belirli bir ortak paydada buluşamaz mıyız?

Hepimiz yalnız Allah’a teslim olsak. Nasıl infak edebiliriz, yardıma muhtaç, yetim kimler var onları araştırsak. Ehli sünnet içinde samimi olup da yanlış bilgilendirilenleri nasıl uyarırız onu düşünsek. Kur’an okuyup anlamayı herkesin kendi aklına bıraksak. Biz sadece yönlendirsek ve ilginç bulduğumuz noktaları tartışsak. Çok mu hayalci düşünüyorum ? Sanırım Allah’ın elçisi olmadığı sürece böyle bir birlik olamayacak.

Ve biz seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik. (ENBİYA 107)

Ben Allah dışında, ister peygamber olsun ister Mustafa Kemal olsun isterse din alimi olsun ister siyasi lider olsun kimsenin yüceltilmesini, övülmesini, ilahlaştırılmasını kabul etmiyorum. Ben şirki yalnızca hurafe dini değil, Allah’ın dini islam olmayan herşey algılıyorum. İsterse siyasi olsun, ister kişisel, ister başka bir şey. Ben hükmün (siyasi, dini yönetim), mülkün ve övgünün yalnızca Allah’a ait olduğuna iman ettim.

«Ey Âdem oğulları! Size şeytana tapmayın/kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır» demedim mi? «Bana tapın/kulluk edin, doğru olan yol budur.» Andolsun o, sizden birçok kuşağı saptırmıştı. Yine de aklınızı kullanmıyor muydunuz? (YASİN 60 , 61 , 62)

Bu ayet kıyamet gününden bahsediyor. Ayete göre insanlık şeytana tapıyor. Şimdi bana bu dinin ritüellerini açıklasın biri. Bütün insanlık ben görmediğim sırada gizli mi yapıyor ritüellerini ?

Bu forumda benim gibi düşünen var mı ?
nuhungemisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
nuhungemisi Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (2. September 2011), Hakan (12. June 2022), merdem (15. March 2013), Miralay (2. September 2011)