Tekil Mesaj gösterimi
Alt 5. October 2011, 09:20 AM   #1
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart Allahtan direk bilgi alma[marifet ilmi]

Allahtan direk bilgi alma[marifet ilmi]

MARİFET VE KEŞF....

Marifet bilgisi tasavvufun beslendiği kaynağıdır ve bu öyle bilgidirki bu sadce mutasavvıf olanlar tarafından KEŞF ile elde edlir..Peki nedir bu marifet bilgisi,marifet bilgisi DİREK ARACISIZ ALLAHTAN ALINAN BİLGİDİR ve bu bilgiye peygamberler,meshep imamları olan müçtehid alimlerimiz dahi ulaşamamışlardır peki kimler bu bilgiye ulaşmış bi kaç isimle isimlendirip bazı yazılarındada örneklerle şimdilik vereyim daha sonrada konuya devam ederim inşaallah....

Bu bilgiye ulaştığını söyleyen YUNUS EMRE den bi mısra vereyim.....Birlikte bakalım ...

ilim ile,hikmet ile kimse ermez bu SIRRA,

Bu bir acayip SIRDIR,ilme ,kitaba sığmaz

Alem ilmin okuyan,dört mezhep sırrını duyan,

ACİZ KALDI BU YOLDA,BU AŞKA EL VURAMAZ...[YUNUS EMRE NİN],[720-1320-21]...AYRICA KAYNAK KİTAP..TEVHİD VE DEĞİŞİM,Celaleddin vatandaş

evet arkadaşlar şimdi yukarda yunus emrenin dörtlüğünde ne anlatmak istediğini mısra mısra okuyup üzerinde düşünelim....

ilim ile,hikmet ile kimse ermez bu SIRRA,

Anlatılmak istenen mana..yunus emre burda öyle bi sırdan bahsediyorki RABBİMİZİN PEYGAMBERLERE KURANI MÜBİNDE BİZ PEYGAMBERLERE İLİM VE HİKMETİ VERDİK,böylece insanlara doğruyu ve yanlışı öylede ayırt edebilirler demesine rağmen,yunus emrenin bahsettiği SIR HER NEYSE İLİM[VAHİY VE HİKMET] ile bile bu sırra ulaşılamamıştır dolayısıyla peygamberlerde bile bı SIRDAN MAHRUMDUR,ama YUNUS EMRE ulaşmış ulaştığına görede peygamberdende daha üstündür BU SIRRA ULAŞAN OLARAK....

Bu bir acayip SIRDIR,ilme ,kitaba sığmaz

Buradada anlatılmak istenen SIR HER NEYSE,[KİTABA] Tabiki bu kitapta KURAN OLUYOR ve bu SIR kurandanda üstün ki KİTABA [KURANADA] SIĞMAZ,Yalnız bu kurana sığmayan SIRRA YUNUS EMRE VAKIF OLMUŞ ....

Alem ilmin okuyan,dört mezhep sırrını duyan,

Burada yunus emrenin anlatmak istediği,Alemdeki bütün var olan ilmi okuyan ve dört meshep imamı olan müştehid alimlerimiz de bu SIRRA ULAŞAMAMIŞLARDIR,Her neyse bu sır...

ACİZ KALDI BU YOLDA,BU AŞKA EL VURAMAZ...

mısranın sonundada yunus emre,ilim ve hikmet verilen peygamberleri ve müçtehid meshep imamlarınıda elinin tersiyle itip BU SIRRA ulaşamayanlar arasına alıp KENDİNİ ULULAŞTIRDI....

Bu marifet bilgisinin elde edilmesi ise keşf olarak adlandırılır.Şüphesiz MARİFET-KEŞF, konusunu değerlendirmede açığa çıkan farklı sonuçlar,sufilerin sayısınca çok ve çeşitlidir,yalnız bir birine benzerliğide çoktur.Bu marifet-keşf konusundaki çeşitlilik sufiler arasındaki YORUMLARDAN kayanaklanır.Marifet bilgisi denilen bi bilgi olduğu,ancak bunun subjektif[kişisel] olup ,vahiy bilgisi dahilin ise anlam ifade ETTİĞİNİ SÖYLEYENLER OLDUĞU gibi ,bu bilginin dışında VAHİY BİLGİSİDE DAHİL HİÇ BİR BİLGİNİN HAKİKATİ İFADE EDEMEDİĞİNİ ,dolayısıyla diğer bilgilerin anlamsız olduğunu söyleyenlerde eksik olmamış,hatta bunlar birinci gurupta kilerine oranla çoğunluğu teşkil etmişlerdir..Yukardada yunus emrenin mısralarında bunu görmekte mümkündür..

İbni haldunun[809-1406] Mutasvvıfların ilhamla ilim elde edildiğini ve bu ilmin mevcudiyetinin sıhhatini ispat için RÜYADAN DAHA AÇIK DELİLLERİ YOKTUR.sözleriyle konuya ilişkin yaptığı eleştiri bir gerçeğin açıklamasıda olur.Buda ibni haldunun ilham olarak ifade ettği sufilerin marifet bilgisi olrak nitelendikleri şeyin subjektif olduğu gerçeğidir.Dolayısıyla marifet bilgisinin muhahabı olan şahsın kendi sözlerinden başka doğruluk DELİLİ BULUNMAMAKTADIR.fAKAT BU BİLGİ SUBJEKTİF OLMASINA KARŞILIK TASAVVUFUN NEVİ ŞAHSINA MÜNHASIR BİR İNANÇ VE YAŞANTI TARZI HALİNE GELMESİNDE ÖNEMLİ [HATTA EN ÖNEMLİ] fonksiyonlar üstlenmiştir.

Allahtan doğrudan[aracısız] bilgi alma[marifet bilgisi] iddası kısa zamanda ibni arabide olduğu gibi rasulullah sav getirdiği dinin avam zihnine uygun ve onları ilgilendirir nitelikte olduğıu inancına neden olmakta gecikmez,bu şahsiyetler kendilerini avamın dışında kabul etmelerine gerekçe olarakta Allahtan aldıkları BİLGİLERİ ÖNE SÜRERLER[BANA YAZDIRILDI DERLER]...Bunun sonucunda NIFFERİ [354-965]gibi pek tanınmayan bazı sufilerin Allah ile doğrudan konuştuğu iddaları zamanla istisna ve orjinal olmaktan çıkıp,çoğu sufinin sık sık dile getirdiği düşünce haline getirilir..

Bunlara göre o,önceleri GAYBTEN BAZI SESLER DUYMAYA BAŞLAR VE SADIK RÜYALAR GÖRÜR,İLHAM ALIR,rüyasında rasulullah ve hızır ile görüşür daha sonraları ise rüyasında ALLAHI GÖRÜR VE ONDAN BAZI TALİMATLAR YAZDIRILIR.[ÖRNEĞİN ABDUL KADİR GEYLANİNİN futhul gayb,gaybten fısıltılar adlı kitabı ve ya yazdırıldı diyen arabi,saide kurdi ve dahasıda bunlara örnektir]

Bu arada miraca çıkar ve bütün bunların sonunda ayetler almaya başlar.Söylediğim herşeyi bana Allah haber verdi diyen ibni arabi buna bağlı olarakta hiçbir kitabını KENDİ İRADESİYLE YAZMADIĞINI TAMAMEN ALLAHTAN YAZDIRILDIĞI NI ve bu nedenlede kitaplarının ilahi olduğunu açıklar.Belki ayrıntıda bu kadar büyük iddalar taşımasa dahi sonuç itibari ile benzer özellikleri kendinden sonra gelen celaleddini rumide de ve dahasındada görmek mümkündür...
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla