Yani nasılsa tüm bunların suçlusu devlet belediye vs..Öyleyse ben onlara karşı güçsüzün, napayım mecburen araba alıcam ev alıcam tasarruf yapıcam..Yoksa kimse gelecekte bana el uzatmıycak ..Suçlular cehenneme gidince görecek..Napayım bende yaşayıp gideyim ..Demek doğrumu gerçekten..Çoğumuz gerek ailemiz gerekse maddi ve eğitim nedenlerinden büyük şehirlerdeyiz..Ailemizin saadeti için çocuklarımızın eğitimi içi ve geleceği garantilemek için..Ben daha önce ufak bir kasabada yaşadım ve çalışıyordum.Gayet iyi bir gelirim vardı ve fakat kiradaydık..Orada arabaya ihtiyaç yoktu çünkü evden çıkınca 10 dakika yürüyüşle işlerimizi halledebiliyorduk..Çarşı pazar okullar hep yakın bir aradaydı.Araba ancak ticaret yapanlar için şarttı yani..Kiralar düşük ev fiyatları hepten düşüktü..Evlendim İstanbula geldim eşim burada çalışmak zorunda mecbur..Şimdi araba da şart oldu.Ya da ev almak ya da diğer harcamalar..Maalesef..Şimdi burada kimi suçlamalıyım eşimi mi devleti mi kimi?Ya da arabalar çok pahalı ama devlet düşünsün napayım deyip şimdiden paramı kenara yığmaya başlamak ne kadar doğru?
Hiç kimse aile düzenini işini eğitimini yarıda bırakıp da çocukların Türkiye gibi bir ülkede kötü eğitim almasını göze alamaz veya zor koşullarda yaşamasını ya da kazançlarının azalmasını yaşadığı evlerinin daha bakımsız olmasını vs vs..Yani kimse şu anki yaşantısından fedakarlık edip de aracın gereksiz ya da ticaret için gerekeceği-eski bir araçtan bahsediyorum- evin zaten çok ucuz olduğu için kolayca alınabileceği, sağlık hizmetleri eğitim hizmetleri belki vasat belki orta olan ufak bir şehre gitmeyi göze alabilir mi..Her türlü gıda ürününün az nufus nedeniyle ucuz olduğu elektriğe az ihtiyaç olan ufak bir köy veya kasaba?Kazancın vasat olur ama harcaman hepten vasat olur..yetmez mi?Kalanlarla da çevrene faydalı olmaya çalışsan..Şikayet edip napayım devlet sorumlu cehennemde yanarken biz de onları izleyeceğiz demek sizce ne kadar doğru ?
|