Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı
Kur'an'da Allah Resulu Muhammed'in geleceğinin Tevrat ve İncil'de yazılı olduğu ifade sözkonusu değildir. İncillerde "Adı Ahmet olan" şeklinde bir ifade vardır. Ancak Bu ifadedeki "ahmet" özel isim değil "övülmüş" anlamında sıfattır. Sitemizde bununla ilgili yazılar vardır. Allah Resulunun adı Ahmet değil Muhammed'dir. (selam olsun.)
Saff; 6 da "Ve Meryem oğlu Îsâ: "Ey İsrâîloğulları! Hiç şüphesiz ben, benden önce gelen Tevrât'ı doğrulayan ve benden sonra gelecek adı çok övülen bir Elçiyi müjdeleyen, Allah'ın bir Elçisiyim." demişti. Sonra o, onlara apaçık delillerle gelince "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler." (Adı "Ahmet olan" değil, "çok övülen")
|
Bu ayet ilgili Muhammed Esed'in bir açıklaması vardı. Onu paylaşmak istedim.
Alıntı:
Bu öngörü, Yuhanna İncili'nde Hz. İsa'dan sonra geleceği belirtilen Paráklêtos'a (ki genellikle "Tesellî Edici/Rûhu'l-Kuds" olarak çevrilir) yapılan muhtelif atıflar tarafından desteklenmektedir. Bu deyim, Ârâmî Mawhamana isminin veya teriminin tam Yunanca karşılığı olan Períklytos'un ("Çok Övülen") bozulmuş şeklidir. (Ârâmî dilinin, Hz. İsa zamanında ve ondan yüzyıllar sonra Filistin'de kullanılan ve İncil'in -şimdi ortada bulunmayan- orijinal metinlerinin dili olduğu hatırlanmalıdır.) Períklytos ile Paráklêtos'un fonetik olarak birbirlerine yakınlığı karşısında, çevirmenlerin -yahut, daha büyük bir ihtimalle sonraki tarihlerdeki yazıcıların- bu iki ifadeyi nasıl karıştırdıklarını anlamak kolaylaşır. Hem Ârâmî Mawhamana hem de Yunanca Períklytos'un ikisinin de hamide ("övdü/hamdetti") fiilinden ve hamd ("övgü") isminden türetilmiş olan Son Peygamber'in iki ismi Muhammed ve Ahmed ile aynı anlamı taşımış olmasının önemi büyüktür. Peygamber Muhammed (s)'in zuhuru ile ilgili daha açık bir öngörü (ki bizzat ismiyle ve Arapça aslındaki şekliyle zikredilmiştir), şimdi uydurulmuş olarak görülse de, doğruluğu o zaman kabul edilen ve Papa Gelasius tarafından "zındıkça" görülüp yasaklanan ve M.S. 496 yılına kadar kiliselerde okunan Barnabas İncili'nde yer almıştır. Ancak bu İncil'in orijinal metni şimdi ortada olmadığından (sadece 16. yüzyılın sonlarındaki bir İtalyanca tercümesi elimizde olduğundan) bu hususun doğruluğu konusunda emin olmak mümkün değildir.
|
Ayrıca aynı kişi Enam 20'de geçen:
Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, onu,
[peygamberi] kendi oğulları gibi, bilirler. Kendi nefislerini kayba uğratanlar; işte onlar iman etmezler.
kısmında O'nu kelimesini (yukarıda parantez içinde [peygamberi] şeklinde yorumlanmış) "
bu kitabı" şeklinde yorumlamış.
Ek bilgi, farklı görüş olarak vermek istedim.