Mümtehine 12'de özetle söylenen şudur:
Ey nebi, inanan kadinlar sana gelip
"Seni emîrimiz sayar ve temin ederiz ki..." dediklerinde
onlarla sözles.
Inanan kadinlar nebiyi nelere temin edecekler?
-hiç bir seyi Allah'a ortak kosmayacaklarina (lâ yuşrikne billâhi şey'en)
-hirsizlik etmeyeceklerine (lâ yesrikne)
-zina yapmayacaklarina (lâ yeznîne)
-dogurduklarini öldürmeyeceklerine (lâ yaktulne evlâdehunne)
-el ve ayaklari arasinda günah uydurmayacaklarina (lâ ye'tîne bi buhtânin yefterînehu beyne eydîhinne ve erculihinne)
-örfe uygun islerde sana isyan etmeyeceklerine (lâ ya'sîneke fî ma'rûfin)
Ben en sondaki ifadeyi açiklamaya çalistim.
Ey emîr! Inanan kadinlar gelip ÖRFî iSLERDE sana isyan etmeyeceklerini bildirdiklerinde onlarla sözles.
Yâ eyyuhân nebiyyu izâ câekel mu'minâtu yubâyi'neke alâ en lâ ya'sîneke Fî MA'RÛFiN fe bâyı'hunne
Benim açiklamaya çalistigim sey "örf"ün din olmadigidir yani "örf"ün iLAHî hükümler degil BESERî gelenekler oldugudur. Örnegin bizim örfümüzde hemserilik vardir. Türkiye bizim evimizdir ve Türkiye'li herkes ailemizden biridir. Yurt disinda örnegin Karadeniz'li bir Türk görsek ailemizden birini görmüs gibi seviniriz, onun boynuna sariliriz.
Vatanimizin eyaletlere bölünmesi vatanimizi evimiz sayan "örf"ümüze aykiridir, buna siddetle HAYIR deriz ve evimizde lazlara ait bir Lazistan kurulmasina, Suriye'lilere ait bir Arabistan kurulmasina, Kürtlere ait bir Kürdistan kurulmasina itiraz yetmez isyan etmemiz gerekir.
Allah'in ayetteki hükmü budur
yani örfe aykiri islerde
inananlara düsen
emîre isyan etmeleridir.
Bu açiklamaya elbet itiraz edilebilir,
itirazi saygiyla karsilarim.
Konu Hasan Akçay tarafından (24. March 2017 Saat 01:23 AM ) değiştirilmiştir.
|