Alıntı:
derseniz ki (22/28) de hacc vaktiyle kurban vakti de belirlenmiş. O zaman zaten hacca gidenlere farz olan bir ibadet olur.
|
Bir önceki ayete baktığımız zaman orada
sana gelsinler deniyor.
Şimdi 22/27. ayette Peygamber'e hitaben sana gelsinler denmişken, bu gün hangi ayete dayanarak Peygamber bırakılarak Mekke'ye, Kabe'ye hac yapmaya gidilmektedir?
Muhammed Peygamber öldü.
O halde: O yoksa hac nasıl yapılacak?
Mekke'de Kabe mi turlanacak?
Kitapta böyle bir emir mi var?
Yok
O halde Peygamber Muhammed'e gidilmeye devam edilecek.
Ne ifade ediyor Peygamber Muhammed?
İşte oraya hac yapılacak.
Muhammad merhamet melekesi demektir, İslamdır. ve İslamı öğreten Muhammed peygamberdir. Onu (merhamet melekesini) de, İslamı da Kitaptan öğreniriz. O halde İslama, Kitaba gitmek gerekir. Dolayısı ile hac Kitaptan okunarak İslama yükselmektir; eğitimdir; ruhsal ve beyinsel bir değişimdir.
Haccı bu şekilde anladığınız takdirde de ne hayvan kaatili olur ne de zekata vermeniz gereken parayı vermeyip saklayarak hac yapacağım diye başkalarına ait olanı Kabe'ye gitme-gelme masrafı diye cebe atar günahkar olursunuz
İbrahim Peygamber'in anlatısından beri İslamda bir canlının-hayvanın canını almak yani kurban etmek olmamasına rağmen bu ayetlerde kurban ifadesini neye dayanarak hayvanın canını almak olarak niteliyorsunuz?
Bu durumda 22/28. ayette geçen rızk olarak verilen
-HAYVANLARI- ifadesinin teşbihan AYETLERİ;
-yeyin, yedirin- ifadelerinden YEYİNin=FAYDALANIN-ÖĞRENİN; YEDİRİNin=FAYDALANDIRIN-ÖĞRETİN;
-BELLİ GÜNLER-in; HAC ESNASINDA....
anlamlarına gelebileceğini düşünebilir misiniz?
Bakara 196. ayette geçen -HEDİYE- kelimesi de -hidayete ulaştıran yol- mânâsına gelen -AYETLERİ- anlatıyor olmasın. Bir de bu açıdan irdeleyin bakalım ne olacak?
Saygılarımla.
Galip Yetkin