Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14. September 2011, 12:26 AM   #21
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Seçmen ve Seçim

Müslümanların devletinde en alt birimden en üst birime tüm kurumlarının oluşturulması ve kurumların icraatları “şura; istişare” kuralına dayanır. İstişare edecek kimseler seçmenlerdir. Dolayısıyla İslâmî ilkeler doğrultusunda; Nisa; 59’a göre seçmenlerin de yine halk arasından ehil olanların seçmenliğe seçimi söz konusudur. Ama seçmenlik ve seçilmek doğal bir hak değil bir görevdir ve burada da ehliyet (âdil, âkil, âlim, hür, siyasi basiret sahibi) şartı aranacaktır. Seçmenlikte de “ehliyet” söz konusu edilince herkesin seçmen olamayacağı, oy kullanamayacağı da ortaya çıkmaktadır. Kısaca Müslümanların devletinde ehil (âdil, âkil, âlim, hür, siyasi basiret sahibi) olmayanlar seçmen olamazlar, oy kullanamazlar. Seçmenliği de ehil olmayan kimselere bırakan toplumların kıyameti kopar, yıkıma uğramaları kaçınılmazdır.

De ki: “Hiç bilen kimseler ve bilmeyen kimseler eşit olur mu?” Kesinlikle sadece temiz akıl sahibi olanlar öğüt alırlar/gereği gibi düşünürler. (Zümer/ 9)

Demek oluyor ki, İslâm dini, bugün ki demokrasi denilen sistemdeki gibi herkese oy kullanım hakkı vermiyor ve çoğulculuğu esas almıyor. Geçmişten bu güne toplumların çoğunluğunu hevâsına uyan, çıkarını gözeten cahil, nankör, sapkınlar, nefsine uyanlar oluşturduğuna bundan sonra da oluşturacağına göre cahil, nankör ve sapkınlara seçme hakkı tanınmaması gerekiyor.

İslâm dini, niceliğe değil niteliğe önem veriyor.

Allah, gökten bir su indirdi de vadiler, kendi ölçüsünde sel olup aktılar. Sonra da sel, suyun yüzüne çıkan bir köpük yüklendi. Bir zînet eşyası veya bir yarar sağlamak için, ateşte erittiklerinin üzerinde de benzeri bir köpük vardır. –Allah, hak ve bâtılı böyle örnekler.– Sonra köpük atılır gider, insanlara yararı olan ise yerde kalır. İşte Allah, örnekleri böyle verir. (Ra’d/ 17)

İnsanların çoğunluğunun İslâmî açıdan niteliksiz; şehvetperest, mal tutkunu, cahil, nankör, zalim, inançsız; dolayısıyla cehennemlik nitelikli olduğu, Hıcr/ 40, Sad/ 83, A’raf/ 17, 102, 187, Furkan/ 44, 50, Enfal/ 73, Yunus /55, 60, Yusuf/ 21, 38, 40, 68, 103, 106, Nahl/ 38, 75, 83, 101, Enbiya/ 24, Mü’minun 70, Şuara/ 8, 67, 103, 121,139, 158,174, 190, 223, Neml/ 61, 73, Kasas/ 13, 57, Ankebut/ 63, Rum/ 6, 30, 42, Lokman/ 25, Sebe/ 28, 36, 41, Ya Sin/ 7, Zümer/ 29, 49, Fussılet/ 4, Duhan/ 39, Hucurat/ 4, Tur/ 47, Bakara/ 100, 243, Hud/ 17, Ra’d/ 1, Saffat/ 71, Mü’min/ 57, 59, 61, Casiye/ 26, Maide/ 59, 103, Zuhruf/ 78, Al-i Imran/ 110, En’am/ 37, 111’de açık açık defalarca bildirilmiştir.

Eğer çoğunluğa uyulursa insanlık felaketten kurtulmaz.

Ve Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek biri yoktur. O, en iyi işitendir, en iyi bilendir.

Ve eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece “zann”a uyuyorlar ve sadece saçmalıyorlar. (En’am/ 115, 116)

Seçim ehliyeti, seçerken de seçilirken de aile içinden başlayıp, mahalleden, köyden, kentten, şehirden ana merkeze kadar her alanda dikkate alınır. Aile meclisleri< mahalle meclisi< kent meclisi< vilâyet meclisi< eyalet meclisi< ülke meclisi gibi oluşumlar sağlanır.

Bu meclislerin kaç üyeden oluşacağını da Müslüman halk istişare ile belirler.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
merdem (3. July 2013)