Tekil Mesaj gösterimi
Alt 6. September 2010, 09:55 AM   #4
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

şte Kuranda bahsedilen mescidi-haram Kâbe Allahın tanımladığı şekilde özgür iradeyle hazreti İbrahim dinin yaşadığı inandığı bir hayat tarzının sembolize edilerek örneklendirilmesidir. İnsanları Allah böyle bir yaşam biçimine dönmeyi ve hayatlarına kılavuz olarak seçmelerini yönlerinizi mescidi haram yönüne çevirin diye ısrarla üzerinde durmaktadır.

2/148- Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.

2/149- Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Şüphesiz bu, Rabbinden olan bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

2/150- Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Siz de) Her nerede olursanız yüzünüzü onun yönüne çevirin. Öyle ki, onlardan zulmedenlerin dışında insanların, size karşı bir delilleri olmasın. Onlardan korkmayın, Benden korkun, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Umulur ki hidayete erersiniz.

2/151- Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size kitap ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir elçi gönderdik.

2/152- Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım. ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.

Ne acıdır ki, İslam toplumlarında bu tevhit inancı bozulmuş inananlar, ayrı ayrı ümmet ve şeraitler oluşturarak adeta birbirlerine düşman kesilmişlerdir. İşte kuran Hıristiyan ve Yahudilerin söylediklerini eleştirirken şöyle söylemektedir.

2/ 105- Kitap Ehlinden olan kâfirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir.

2/106- Biz, daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiçbir ayeti neshetmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız. Bilmez misin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir.

2/107- (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.

Bakara 106. cı ayette Allahın nesh ettiği Ve daha güzelini getirdiği ayet; Hazreti Musa ve Hazreti İsa peygambere gelen vahiy orijinli helal ve haramlar değil, Vahiy orijinli dinde olmayıp da kendi zanlarınca ortaya koydukları Allahın yasaklamadığını yasak Allahın serbest etmediği bazı şeyleri kendilerine serbest ettikleri şeylerdir. Bunun Adı da kuranda islamdır.

Bu Açıklamalardan sonra Her Peygamberin örnek olarak yaşadığı hayat ve getirdikleri vahiyler, İnsanlar için, yaşadıkları hayatın mizanıdır. Ölçüsüdür terazisidir. İnsanlar hangi milletten hangi dinden hangi meşrepten gelirlerse gelsinler, İllaki yaşadıkları hayatın kaynağı peygamberlerin getirdikleri olması gerekir.

Kıble kelimesinden söz edilince bir mescit ve bir Kabe de bizde çağrışım yapmaktadır. Mescit Secde edenlerin yaşadığı hayat tarzından bahsettiği gibi aynı zamanda secde edenlerin bir araya geldiklerinde dört duvar arasını da sembolize eden, camileri ve Kâbe’yi de içine almaktadır. Ebetteki günümüzde kılınan namaz yapılan haç ve Kâbe anlayışları kuranda anlatılan namaz haç Kâbe mescit kelimelerinin anlatışından uzaktır. Dipçikler altında yapılan ibadet dipçikler altında yapılan haç Allahın tanımladığı ibadet kurallarıyla bağdaşmamaktadır.

Halis din İbrahim dini fıtrat dini Allahın peygamberlerdeki örnekliğin sansür uygulanmadan yamulup yumulmadan satıp veya gizlemeden korkusuzca pervazıca elini taşın altına koyarak Allahın tanımladığı halis dininin hayata geçirilmesidir. Maalesef İslam ülkelerinde cami hac mescit kelimesi vahyin anlatmak istediği mecradan saparak sadece şekillenmiş bir anlayıştan öteye geçememiştir. İslam kelimesi içerisinde şekillenen her kelime ondaki ruhu anlatmak istediklerini içinde barındırarak orijin halindeki yansıtan kelimedir.

9/17- Şirk koşanların, kendi inkârlarına bizzat kendileri şahitler iken, Allah'ın mescitlerini onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur. İşte bunlar, yaptıkları boşa gitmiş olanlardır. Ve bunlar ateşte süresiz kalacak olanlardır.

Adam hem Allaha ortak koşuyor. Hem namaz kılıyor. Adam hem Allah şirk koşuyor. Hem de mescitlere imam müftü vaaz göndererek şenlendiriyor. Asla Bunlar doğru değildir. Namaz kılmayı engelleyen her davranışı yapılıyor. senin camilere gidişini engelledik mi diye bir de alay ediyorlar. Allahın mescitleri Ancak Allahın tanımladığı şekilde bir hayat tarzını kabul edenlerin ve sansür uygulanmadan Allahın emirlerinin konuşulup yaşandığı yerdir.

Allahın Mescitlerini bu söylediklerimiz anlamında yürekten inanan ve bir menfaat karşılığında Allah ile yapılan yaratılıştaki ahdini asla bozmayanlar koruyabilirler ve onun ikamesini sürdürebilirler.

9/18- Allah'ın mescitlerini, yalnızca Allah'a ve ahi ret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.

Evet, Allahın insanlara tanımladığı bir din ve bir yaşam biçimi vardır. Bu dine sahip olanlar ancak bu dini korurlar ve yeşermesine rıza gösterirler. Hem Allahın gönderdiği dini kabul etme hem Allahın gönderdiği yaşam biçimini kabul et.”Bu ne lahana turşusu ne perhiz” Bir vücutta iki din bulunmaz. Ya bir vücuda iman girer insan onunla hayatı şekillenir. Yada küfür şirk girer hayatı onunla şekillenir. Bir kişi hem küfürbaz hem de aynı zamanda Müslüman olamaz bu eşyanın yapısına aykırıdır. Kurana da aykırıdır.

33/4- Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunduğunuz) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip-iletir.

Evet, “Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı” Yol ikidir. İnsan ya iman eder muttaki yolda yürür neticesi cennet olur. Ya insan küfür yolunda yürür neticesi cehennemdir. Orta yolda her ikisini de götürme olayı yoktur.

9/ 107- Zarar vermek, inkarı (pekiştirmek), müminlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah'a ve elçisine karşı savaşanı gözlemek için mescit edinenler ve: "Biz iyilikten başka bir şey istemedik" diye yemin edenler (var ya,) Allah onların şüphesiz yalancı olduklarına şahitlik etmektedir.

9/108- Sen bunun (böyle bir mescidin) içinde hiçbir zaman durma. Daha ilk gününden takva temeli üzerine kurulan mescit, senin bunda (namaza ve diğer işlere) durmana daha uygundur. Onda, arınmayı içten-arzulayan adamlar vardır. Allah arınanları sever.

Hem Allaha karşı savaş açıyor Allahın emirlerinin yaygınlaşmasını istemiyor Hem de cami yaptırıyor. Hem de camilere imam gönderiyor. Bu zıtlık asla insanda ikisi bir arada bulunamaz. Allah ve resulünü desteklemediği halde ona aksilik savaş açtığı halde nasıl Allahın mescitlerini ayakta tutabilir.

Allahın mescidinde olanların bize fotoğrafını vermektedir. Kim iman ediyorum diyorsa bu fotoğrafın çerçevesi dışına çıkamaz. Onun aksi ne bir sözde ne de bir eylemde bulunma hakkını ona Allah vermez.

Öyleyse söylediklerimizi özetleyecek olursak, Kıble kelimesi Kuranda tanımlanan inanç ve yaşam biçiminin peygamberlerin örnekliğinde, zerreden küreye kadar, her şeyiyle kabul ederek, onu hayata geçirmek için hayata yönelmektir. Yenilmesi ve yapılması helal ve temiz olanlardan tutun da namazından orucundan haccından oturuşumuzdan kalkışımıza kadar bize şekil veren bir dine yönel erk yaşanan Allah adına dinin ta kendisidir.

Kuranianlamametodu.blogspot.com

[email protected]
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla