Konu: Hac sûresi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25. May 2013, 12:07 AM   #5
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleyküm! Değerli Merdem Kardeşim!

Alıntı:
Degerli Dost1 Kardesim,


http://www.vekuran.blogspot.de/2013/...karmak_10.html

sitesinde bu aciklamaya rastladim, siz ne dersiniz?

Selam ve dua ile.


Yıllar önce bize bu soruyu yönelten kardeşimize verdiğimiz cevap aşağıda belirtilmiştir.

Alıntı:
bob Nickli Üyeden Alıntı
Değerli Halil Ağabeyim,
Hac 40'ın size göre çevirisini rica ediyorum. Orada havralardan, kiliselerden ve manastırlardan mı bahsediliyor?
İnsanların bir kısmını bir kısmı ile yenilgiye uğratması ya da defetmesi ne anlama gelmektedir?
Bu defetme hangi boyuttadır? Fikri mi? Fiziki mi?
Selamun Aleykum! Değerli bob Kardeşim!

Hacc 40 ı önce necmi içerisinde görelim.

Hacc;39-41: Kendilerine savaş açılan kimselere kendileri zulme uğramaları; onlar, başka değil, sırf “Rabbimiz Allah'tır” dedikleri için hakksız yere yurtlarından çıkarılmaları nedeniyle izin verildi. Ve şüphesiz ki Allah onları zafere ulaştırmaya en iyi gücü yetendir. Eğer Allah, bir kısım insanları diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak sûrette, içlerinde Allah'ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler yerle bir edilirdi. Allah, Kendisine yardım edenlere; eğer kendilerine yeryüzünde bir güç verilirse salâtı ikâme eden, zekâtı veren, ma‘rûfu emreden ve münkerden alıkoyan kimselere kesinlikle yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, kavî'dir [çok güçlüdür], azîz'dir [mutlak gâliptir]. İşlerin sonucu da sadece Allah'a âittir.

Hacc 40 da geçen "Savme, Biye ve Salavat" dünyayı bırakıp kendilerini ibadete adayan kimselerin ibadet yerlerinin isimleridir. Salavat, Aramicede salavta idi. Belki de İngilizce'deki salute ve salutation kelimelerinin kökenidir.

Değerli Kardeşim ayette sözkonusu edilen yerlerin binadan çok mensubu olduğu dinin ayakta tutulması için oluşturulan kurumlar olduğunu düşünüyorum.


İnsanların yenmesi ve yenilmesi taşıdıkları fikirlerle birlikte olur. Her fiziki eylem arkasındaki fikirlerin sonucundadır.

Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah genel adı "İSLAM" olan dinini oluşturan Resullerine vahyettiklerinde kullarına buyruklarının yerine getirilmesini istemiştir.
Kulların Allah'ın buyrukları doğrultusunda oluşturdukları yaşamlarının adı ibadettir/kulluktur.

Allah'ın buyruklarının öğrenildiği yerler bu öğrenme sürecinde "mescid/mesacid,savme,biye,salavat " vb olarak adlandırılırlar.

Allah'a kulluğu/ibadeti öğrenen insanlar yaşamlarını Allah'a kul olma/ibadet etme şeklinde geçirirler.

Allah'ın HAKK DİNİNİN yanında batıl dinler de olacaktır. O dinlerin de kullukları/ibadetleri ve bunları gerçekleştirecek kulları/ibadet edenleri olacaktır.

Rabbimiz Kur'an'da bize bazı kıssalarla ders verir.

Bakara;246: İsrâîloğulları'nın Mûsâ'dan sonra ileri gelenlerini görmedin mi? Hani onlar, kendi peygamberlerinden birine, “Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım” demişlerdi. O [peygamber], “Size savaş farz kılınırsa, acaba yapmamazlık eder misiniz?” dedi. Onlar [İsrâîloğulları'nın ileri gelenleri], “Bize ne oldu da yurtlarımızdan ve çocuklarımızdan çıkarılmışken Allah yolunda savaşmayalım?” dediler. Sonra da savaş kendilerine farz kılınınca da onlardan pek azı hariç, yüz çevirdiler. Ve Allah, o zâlimleri en iyi bilendir.

Bakara;247: Peygamberleri de onlara, “Şüphesiz Allah, size hükümdar olarak Tâlût'u gönderdi” demişti. Onlar [İsrâîloğulları], “O, bizim üzerimize nasıl hükümdar olur, oysa hükümdar olmaya biz ondan daha çok hakk sahibiyiz, ona maldan bir genişlik, bir bolluk da verilmemiştir” dediler. O [peygamberleri], “Onu sizin başınıza Allah seçmiş ve onu bilgi ve vücut bakımından ziyadeleştirmiştir” dedi. Allah da, mülkünü dilediği kimseye verir. Ve Allah, vâsi'dir, alîm'dir.

Bakara;248: Peygamberleri de, “Şüphesiz onun hükümdarlığının âyeti [kanıtı], size, güçlü varlıkların taşıdığı, içinde Rabbinizden bir sekine, Mûsâ ve Hârûn ailelerinin bıraktıklarından bir bakiyye [kalıntı] bulunan o tabutun gelmesi olacaktır. Eğer iman etmiş kimseler iseniz, şüphesiz bunda sizin için kesinlikle bir âyet vardır” dedi.

Bakara;249: Sonra Tâlût, ordu ile ayrılınca dedi ki: “Şüphesiz Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Artık kim ondan içerse, benden değildir. Kim de, –ancak eliyle bir avuç alan başka– onu tatmazsa, işte o bendendir.” Sonra da içlerinden pek azı hariç, ondan içtiler. Tâlût ve beraberindeki iman eden kimseler onu [nehri] geçtiklerinde onlar [İsrâîloğulları], “Bizim bugün, Câlût ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok” dediler. Allah'a kavuşacaklarına kesinlikle inananlar, “Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice çok topluluklara gâlip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir” dediler.

Bakara;250: Ve onlar, Câlût ve ordusu için ortaya çıktıkları zaman, “Rabbimiz! Üzerlerimize sabır dök, ayaklarımızı sâbit tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!” dediler.

Bakara;251: Sonra da, Allah'ın izniyle onları [Câlût ve ordusunu] bozguna uğrattılar. Dâvûd da Câlût'u öldürdü ve Allah, kendisine hükümdarlık ve hikmet [zulüm ve fesadı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeleri] verdi. Ona dilediği şeylerden de öğretti. Eğer Allah, insanların bir kısmını diğer bir kısmıyla savması olmasaydı, yeryüzü mutlaka fesada uğrardı [bozulur giderdi]. Fakat Allah, âlemler üzerinde büyük bir lütuf sahibidir.

Bakara;252: İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Biz, onları sana hakk ile okuyoruz. Şüphesiz sen de kesinlikle gönderilenlerdensin.

Farklı dinlerin kulluklarını/ibadetlerini yapanlar arasında sürekli bir mücadele olacaktır. Cenabı Allah her ne olursa olsun Yolunda olanları muzaffer edecektir. (Mücadele21)

NOT: Değerli Merdem Kardeşim! Yazınızdan alıntı yaparak cevaplamak isterken farkında olmadan düzenleyi tıklamışım. Böylece de yazdığınız yazının büyük bir bölümü silinmiş oldu. Bu durum nedeniyle özür diliyorum. Bana olan sorunuzun bulunduğu kısmın altına yeniden yazarsanız mutlu olurum.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla