Tekil Mesaj gösterimi
Alt 8. February 2013, 07:51 AM   #2
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

ve peygamber de olsa her insanin hata yapabilecegi hususunun vurgulandigi bu kissa...

Kissada
peygamberlerin de hata yapabilecegi
vurgulaniyor filan degil.

Kissayi
önyargisiz* okuyalim.

Örnegin sunlara dikkat edelim:

görülen düsün ve alinan vahyin o on delikanlidan saklanmasi,
Yakub babanin ogullari arasinda ayrim yapmasi,
Yûsuf’un kuyuya atilmasi,
"Yûsuf’u kurt yedi!" diye yalan söylenmesi ve
o on delikanlinin Yûsuf'un Allah'in elcisi oldugunu ögrendiklerinde gösterdikleri tepki...

Yûsuf, Allah tarafindan seçilmisti; peygamberdi (Ayet 6). Bu, o on delikanlidan saklandi. Ailenin basina gelen felaketlerin bas nedeni iste bu ketumluk.

Yûsuf,
kuyuya atilisini kardesilerinin basina kakarken
buna deginiyor: iz entum cahilûn...

Hani siz bilmiyorken… (Ayet 89)

Neyin cahiliydiler de sonra ögrendiler? Düs yormayi?
Hayır! Onun hep cahiliydiler; yasamlarinin basinda ve sonunda.
Hiç ögrenmediler.

Yûsuf Allah’ın elcisiydi. Iste bunu bilmiyorlardı. Onlardan bu saklandi.

Bu yüzden hatalar islediler.
Örnegin Yûsuf’u kuyuya attilar.

Bilseler atarlar miydi?

Cevabin ipucu, gerçegi ögrenir ögrenmez hissettikleri amansiz pismanlikta görülüyor (Ayet 91). Müthis pisman idiler çünkü rakipleri meger yalnizca bir kardes degil Allah’in elçisi imis.

Elci Allah’i temsil ettigine göre onunla rekabet aslinda Allah ile rekabettir. Bunun haddi asmak oldugunu her içten inanir gibi onlar da biliyordu.

Itiraz:

Ayet 91... O on kardesin vezir Yûsuf karsisindaki utanç ve eziklik içindeki sözleri. En kötü insanlar dahi o pozisyonda bundan farkli davranmaz. En büyük kötülügü yaptiktan sonra yöneticinin karsisinda dilenci durumundalar.

Cevap:

O ON çocugun yaptigi en büyük kötülük
Yûsuf’u, birileri bulup götürsün diye, kuyuya atmak suretiyle
ana babasindan ayirmakti. Böylece baba Yakub’u üzdüler…

Iyi ama kötülük eger bu ise Yûsuf ta bir hileyle küçük kardesini ayirdi ana babasindan. Yakub baba asil buna üzüldü ve aglaya aglaya kör oldu. Buna göre, Yûsuf agabeylerinden daha kötü idi.

O on gencin eziklik içinde olmalarina gelince...

Hayir!
Vezir olan Yûsuf’un önünde degil Allah’ın önünde ezildiler.
"Seni bize Allah üstün kildi!" demeleri bunu gösterir
(ésareke’llahu aleyna).

Bakin, Allah’in önünde bütün inananlar ezik durumdadır; inananlar kötü müdür?

* * *

Gerçegi bilmenizin yasamsal önemi var. Özellikle ailenizin içinde. Bir bakima ayni gemidesiniz; içinizden biri geminin müstakbel kaptanidir ve tehlike aninda gemiyi o kurtaracak ama bunu sizden saklamislar; gercegi bilmiyorsunuz ve siradan bir itis kakis aninda müstakbel kaptani denize ativeriyorsunuz.

Soru:

O ON GENCIN gerçegi bilmesini Allah ve Yakup neden istememistir acaba? Hakli gerekçeleri vardir elbet. Yoksa Yakup, peygamber olduğu halde denetim disi mi hareket etti?

Cevap:

SIZ VE BEN ne kadar denetim disinda hareket ediyorsak Yakub da o kadar denetim disinda hareket etti. Çünkü Yakup burada babadir; vurgu bunun üzerinde.

Bu KISSANIN KONUSU insanlarin insanlarla iliskileridir, Allah’la iliskileri değil. Bu kissada Yakub o on çocuga Allah’in elçisi gibi davranmiyor; onlar için yalnizca bir BABA o. Ve Yûsuf yalnizca bi KARDES.

Kuran’da anlatilan öteki kissalarla karsilastirin; göreceksiniz.

Öteki kissalarda Allah’ın elçileri kafirlerle çatisir; bu kissada ise Yûsuf hepsi de Yakub Peygamber tarafindan büyütülüp egitilmis iyi birer Müslüman olan kendi kardesleriyle çekisiyor yani bu tipik bir kardes cekismesidir, din kavgasi degil.

Bakin, o on delikanlinin her biri Yûsuf’tan çok daha erdemli davraniyor. Örnegin Yûsuf, "Babama ne olur!" diye hic düsünmeden küçük kardesini tutuklarken onlarin her biri "Onu birak! Beni tutukla!" diye fedalarca kendisini ortaya atiyor.

Kaldı ki konu eger kardes çekismesi olmasaydi da cihad olsaydi Yakub ve Yûsuf peygamberler kendilerine indirileni saklamaz, onu o on insana teblig ederlerdi. Mâide 67: Ey elçi! Rabbinden sana indirileni teblig et! Teblig etmezsen elçilik görevini yapmamis olursun. Allah seni insanlardan korur.

Soru: Yakub peygamber çocuklarini yanlis mi yönlendirdi?

Cevap: Yakub Peygamber degil, Yakub baba. Ve yanlistan da öte, o on ogluna iki büyük haksizlik etti. Onlardan (1)gercegi sakladi, (2)baba sevgisini esirgedi.

Yûsuf'un nebi oldugunu Yakub babanin ogullarindan saklamasi ne büyük zulümdü, yukarda açiklamaya çalistik. Ikinci zulüm ise onlari sevgisiz birakmasiydi. Ayet 8 ve 9'da Yüce Allah bunu dile getiriyor:

Yakub'un on oğlu dediler ki

... Yûsuf ve kardesi babamiza bizden daha sevgilidir.
Yûsuf'u öldürün ya da uzak bir yere atin ki babanizin sevgisi size yönelsin.

Yakub babanin o on oglu
kötü insanlar oldukları için değil
bu zulümden kurtulmak için
Yûsuf'u uzaklastirmak ihtiyacini duydular.

Dislanmak ve sevgisiz birakilmak zulümlerin en amansizidir; zulüm, felaketlere yok açar. Kissadan alinmasi gereken hisse bu.

_______________________________________


*Önyargi kör eder insani. Örnegin onk Dr Haluk Nurbaki tamamen tasavvufî önyargilarinin tutsagi olmus; o yüzden yorumu yorum degil. Özet olarak:

Sûre-i Yûsuf’taki sahislarin her biri, tipki Ortaçagin kissali hisseli piyeslerindeki alegorik tipler gibi, bir hasleti temsil ediyor.

Hz Ya’kub: RUH
Hz Yûsuf: GÖNÜL
Züleyha: NEFS
Kocasi: DÜNYA
Misir hükümdari: AKIL
Bünyamin: IMAN
Sarapçi: ILIM
Hapishane arkadasi: MANTIK
Kervanci: MENFAAT

Ama Yûsuf’un on agabeyi önce yüzde yüz kötü.

Kardes 1: GURUR …………………. ihlas
Kardes 2: KİN ………………………. vefa
Kardes 3: HISSET ……………….. seha (cömertlik)
Kardes 4: MESKENET …………… gayret
Kardes 5: KUSKU …………………. sidk
Kardes 6: CEBANET………… cesaret
Kardes 7: IHTIRAS ………………. vera
Kardes 8: SEHVET ……………….. hayâ
Kardes 9: SEYYALIYET ………… teslimiyet
Kardes 10: ZULÜM ………………… merhamet

Sonra birden islah oluyorlar ve bu kötü özellikler haslete dönüsüveriyor. Onlari da yukarda nokta noktadan sonra gösterdim.

Bu acidan bakilinca insanlar ya kara ya ak; ara renklere hiç bürünmüyorlar; ya yüzde yüz kötüler ya yüzde yüz iyi.

Allah’in kullari böyle midir sahiden? Adem yaratlistan öyle miydi yani yüzde yüz seytan ya da yüzde yüz melek miydi? Islamî mi bu yorum; sizi ikna ediyor mu?

Yakub peygamber Hz Yûsuf’un düsünü öteki ogullarindan sakladi. Niye?

Nurbaki’ye göre
çünkü

Gönüle gelen mesajlarin saklanmasi gerekmektedir. Ve çünkü seytan bu duygularin düşmanidir, onlari insandaki on kötü huy araciligi ile gönlün imhasina sevkeder.

Ne kadar basit degil mi? O on kardesin gerçegi ögrenme hakki bu iddiayi öne sürenlerin umurunda degil.

Bakin o on gariban, kardesleri Yûsuf'un peygamberligi kendilerinden saklandigi için, peygambere ve dolayisiyla Allah’a isyan ettiklerinin ayirdinda degiller.

Büyük zulüm bu... da buna sebep olan kardes ile baba aklaniveriyor. Ne kadar basit degil mi? Ve kisiler böyle basite indirgenince olaylar arasinda bulunmasi gereken sebet-sonuc iliskisi de yok oluveriyor.

Bi baska önyargi da o on gerçek Müslümanin gûya yalan söyledigi hakkinda.

Kralin tasi küçük kardesin yükünde cikinca "Bu çaldiysa daha önce kardesi de çalmisti!" diyorlar ya, yalan söylüyor imisler; öyle bir sey asla olmamismis.

Oysa Yûsuf buna, hiç olmazsa içinden, "Yalan!" demiyor. Her halde çok küçükken bir kardesinin yemegini izinsiz aldi; kardesi bunu çalmak olarak niteledi.

Kardesler arasinda
olur böyle seyler.

Nurbaki bu konuda su bilgiyi veriyor:

O devrin Ishak peygamberden beri süregelen Yahudi kanununa göre HIRSIZLIGIN CEZASI çalanin köle olarak satilmasiydi. Nitekim Yûsuf küçükken halasi Yûsuf’u alikoymak için onun esyalari arasina bir sey koyarak bu gelenegi uygulamis, onu iki yil kadar yaninda tutmustu. Âyet 77′de geçen, kardeslerin Yûsuf’u kastederek: "Onun kardesi de çalmisti" sözü, bilmedikleri bu olaydan gelmektedir.

Nurbaki’nin en basta söyledigini alintilayip
bu degerlendirmeme son vereyim:

Sûre-i Yûsuf’un yorumunu arz ediyorum. Niyazimiz Fahr-i Kâinat Efendimizin rizasidir.

Konu Hasan Akçay tarafından (8. February 2013 Saat 08:48 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla