Kuranı sadece şeyhlerin dervişlerin anlayıp ondan fetvalar uydurageldikleri zamanlarda bir peygamber gelmiş olsaydı eğer; yapacağı ilk iş batıl hurafeleri ve kaynaklarını en şiddetli şekilde yok edip bu yüce kitap Kuranı Kerimi tekrar halkına okuması, düşünmesi ve anlaması için vicdani bir din olarak etkilerden uzak bir şekil ve yönetim altında sunmak olacaktı.
Atatürk pek çok hizmetinin üzerine bu memlekete (günümüzde bile devam eden pek çok yaygara ve itiraza rağmen) Anlaşılmak üzere yazılmış TÜrkçe Kuranı hediye etti. Daha doğrusu ilk kıvılcımı çaktı devamını teşvik etti. Bu kıvılcım bugün Hakkı Yılmaz'ın cesur eserindeki aleve kaday ulaştı, yarın batılın ne tür bir yangın içerisinde yanacağı bilinmez. Allah dilediğini yapar.
Ama birileri milli değerlerle dini değerleri çarpıştırmaya çalışıyor ya hani. Kim olduklarını ve kuyruk acılarının ne olduğunu çok iyi bildiğimiz bu dönek münafık kesim her an her türlü duyguyu kullanarak bu memleketin esas kutsal varlıklarını lekeleyebilir.
SUN-TZU'NUN ÖĞÜTLERİ SİZE NEYİ ÇAĞRIŞTIRIYOR?
Her türlü savaş tekniğinin temelinde hile ve aldatma vardır/olmalıdır.
Bütün çatışmaları savaşarak kazanmak mutlak üstünlük değildir. Mutlak üstünlük düşmanın direniş gücünü savaşmadan kırmaktır.
Düşman ülkede var olan her iyi şeyi gözden düşürün.
İyi olanların imajlarını sarsın ve günü geldiğinde onların hor görülmesini sağlayın.
Adi ve aşağılık olanlar ile işbirliği yapın.
SUN-TZU
Konu hiiic tarafından (30. August 2011 Saat 10:47 PM ) değiştirilmiştir.
|