Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22. August 2012, 09:47 AM   #1
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart ÖNCÜ KİŞİLİKLER: "Mehmed Akif ERSOY ve diğer mücahitler"

SELAMUN ALEYKÜM.

Sevgili kardeşlerim,

Kendi akıllarını terk ederek, akıllarını kullandıkları bulacakları kuranıda terk ederek, alim, ulema, sahabi, imam dedikleri kimselerin görüşlerini değişmez, yanılmaz, hep doğru olarak kabul ederek bunlar üzerinden din yaşayan kimselerin olduğu hepimizce bilinmektedir.

Bu şaşkın kardeşlerimiz, başkalarına inanma tembelliğinden kendilerini kurtarıp, dini kurandan öğrenerek yaşamayı becermedikçe kurtuluşa ermeleri mümkün olmayıp, hesap gününde atalar dini yaşamaktan dolayı tenkitle karşılacaklar ve cehennemden başka yol görünmediğinde dönüşleri de olmayacaktır.

Bu kardeşlerimize, kuranı anlamaya, öğrenmeye, yaşamaya çalışmalarına ilişkin sözlerimiz ise şartlanmaları yüzünden ters gelmekte, yapıcı olmak yerine itici olmaktadır.

Ama, bu defa belki dikkate alırlar diye, kendilerinin alim rahatsızlıklarını görmeleri için, kimlere alim demeleri, kimleri alim kabul ederek onların kendisini değil, yöntemlerini benimsemeleri gerektiğini, örnek bir alim, edebiyat dehası olan Mehmet Akif Ersoy'un dizeleri ile göstermek istiyorum.

Kendini kanıtlamış bir şahsiyetin; dinle ilgili yanlış ve doğruları edebi bir şekilde anlatımını okuyunuz...

Okuduğunuzda, nereye gitmeniz gerektiğini görünüz... Alim, din adına bir şeyler söyleyip, benim dediklerimi yapınmı demeli, yoksa "din kurandır, onu terk etmeyin, ondan dini öğrenin, dini yaşayın" mı demelidir bunu görün...

Sonra da kendine alim diyen başta her türlü abuk soruyu cevaplayarak din öğrettiği masalına kendini inandıran medya şaklabanlarına, sonra da sizlerin kurtuluş reçeteniz olan kuranı anlayamazsınız, onu alimler açıklar diyen zalimlere bir bakın...


Sonra düşünün... Kuran nedir, kimin kelamıdır, denizler mürekkep olsa kelamlarını yazmaya yetmezken, neden bu kadar kelamla yetinilmiş onu görün... Bir daha da o kelam üzerine başka kelam aramadan ona yaklaşın, tanışın, dost olmaya, dostluğunu kazanmaya ve daha da önemlisi dost kalmaya çalışın...

Dost kalmayı becerinki, ondan sorulduğunuzda, onun en iyi tanıdığı olarak, ona uyduğunuzu anlatabilin...

MEHMET AKİF'İN DİNE BAKIŞI:


Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhamı,
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm'ı.

***

Ya açar bakarız Nazm-ı Celil'in yaprağına,
Yü üfler geçeriz bir ölünün toprağına

***

İnmemiştir hele Kuran, bunu hakkıyla bilin;
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için.

***

Ölüler dini değil, sen de bilirsin ki bu din
Diri doğmuş, duracak dipdiri, durdukça zemin!


Şimdi, buradakilerin ne kadarına katılıyoruz, buradakilerin ne kadarına dikkat ediyoruz, buradakilerin ne kadarını anlıyoruz?

İnsanlara ve sözlerine en güzel örnek olmak üzere; "işte söz, işte söz söylemek" böyle olur.

Buyurun, şimdi ikiliklere göre düşüncelerimizi kendimizi test edelim...

saygılarımla...
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (22. August 2012 Saat 09:50 AM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Barış (4. April 2013), Bilgi (25. August 2012), dost1 (23. August 2012), hiiic (24. August 2012)