Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı
(Buna benim acizane bir tenkidim olacak: Dinden,imandan haberi olmayan ümmi bir insan eline Kur'an geçip te okuduğunda bu kelimelerin halen uygulanan rüku,secde olarak anlamaz. Ki, bizim de bu şekilde anlamamamız gerekir. Böyle anlarsak, ataların dinine,geleneklere uymuş oluruz. Eğer Kur'an evrelsel ise, ki öyledir; her topluma,her coğrafyaya hitap eder. Buna savunma olarak, rivayetleri ve peygamberin sünnetlerini ortaya koyarsak hata ederiz.
Zira ne rivayetlerin,ne de sünnet olduğu iddia edilen şeylerin günümüze kadar sağlıklı bir şekilde geldiğini hiç kimse iddia edemez. İddia edilecek olsaydı, İslam aleminde dört mezhebin yerinin ne olduğunu izah edemezdik.)
|
Sevgili miralay,
Dİnden, imandan haberi olmayan birisi, eline kuranı alıp, samimi olarak onu anlamaya çalışmak koşuluyla, namaz yokturda bulabilir, oruç yokturda bulabilir, veya vardır ama şöyledir diye tamamen yanlış sonuçlarda bulabilir...
Buldukları, gerçekten aklının ürünü ise ve bunları öylece kabul ediyorsa, yani aklının bulduğu yerine, aksine başka şeyleri kabul etmiyorsa; o zaman başka söze gerek bırakmadan bu kimse yeterli olanı yapmış olur.
Çünkü, kuranda herkesten istenen akıl etme ile vardığı sonuç budur, ve rabbimiz kimseye gücünün yetmediğini yüklemeyeceğinden, bu kadarıyla kurtulaşa ermiştir.
Ancak, namaz, oruç, vb. başka şeylerle karşılaştığında ise, kurandan anlayışı bunları karşılaştığı biçimi kabul veya redde zorluyorsa, yine kurandan anladığı üzere devam ederse kurtuluştadır. Ama, kurandan aklının bulduklarına ters başka bir şeye kaydığı anda, tehlike başlar o kimse için.
Bundan sonra ise, akıl ve kuran işbirliğine aykırı davranışlar arttıkça, kötülükleri ağır basmaya başlar. Ama, kuran akıl dostluğu uygun şekilde yaşandıkça, o kimseye korku olmamaktadır.
selamlarımla,
aorskaya