Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28. September 2015, 11:15 AM   #2
ozkanates
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
56 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 20
ozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud of
Standart

Yukarıdaki yazımdan devam:


RESUL AŞAMASI, Kehf 60-82:

Katkı yaptığımı umduğum yorumun orjinali için: Burak Özdemir, Peygamber Çocuklar, sf. 966

Kehf 60-82, yakında resul olacak Musa üzerinden, tekamülün resul aşamasını iki bölümde anlatır.
İlk bölüm ilim edinmiş resul adayının ilmin amacına vakıf olması, ikinci bölüm bu amaca ulaşması:


Özgürleşme:


İki deniz1 birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır3; şu tuzludur, acıdır2. Ama hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir süs çıkarırsınız4. Allah'ın lütfundan nasip aramanız ve şükredebilmeniz5 için, gemilerin denizi yara yara gittiğini görürsün6.” Fatir 12, Rahman 17-24
1- Dualite =, 2- negativite +, 3- pozitivite.
4- Negativite de pozitivite de gerekli, 5- çünkü ilim…
6- Negativiteden pozitiviteye yolculuk = tekamül ile edinilir.

60. Bir zaman Mûsa, genç dostuna şöyle demişti: "İki denizin1 birleştiği yere3 kadar hiç durmadan yürüyeceğim2 yahut da seneler ve seneler harcayacağım."
1- İki deniz = negativite ve pozitivite. 2- Negativiteden pozitiviteye yolculuk = tekamül.
3- İki denizin birleştiği yere varmak = negativite ve pozitivitenin ikisini de bilir olmak = ilim edinmek.

61. İkisinin birleştiği yere vardıklarında,
Musa ve arkadaşı artık ilim sahibi.

61-63. balıklarını unuttular. O da denizde kendi yolunu edindi/tuttu. Orayı geçtiklerinde Mûsa, genç arkadaşına dedi ki: "Hadi, getir şu sabah yemeğimizi. Vallahi bu yolculuğumuz yüzünden epey çektik. Genç adam dedi: "Bak sen şu işe, kayaya sığındığımız sırada balığı unuttum.
Yürüyerek yaptıkları uzun ve zorlu yolculukta su kabında canlı balık taşımadılar. Taşısalardı da, balık unutulunca kaptan kurtulacak değil. Bu bir benzetme… ilim edinmek = esirken özgürlüğe kavuşmak = kendi yolunu bularak özgürleşmek.

63. Onu hatırlamamı bana unutturan şeytandan3 başkası değildi. O, acayip/şaşılacak şekilde2 denizde kendi yolunu edindi/tuttu1."
Kişi ilim sahibi değilken … 1- özgürleşmeyi, 2- acayip/şaşılacak bir hal, 3- şeytan oyunu olarak görür.

64. "Aradığımız şey bu" dedi.
İlim edindiğinde ise asıl amacın bu olduğunu anlar.

64. Bunun üzerine kendi izlerini sürerek geri döndüler.

Fakat Musa’nın yolculuğu henüz bitmedi, o resul olacağı için özgürleşmesi gerekiyor:

65. Orada, kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik.
Allah katından rahmet ve ilim verilen = Allah’ın otoritesini temsil eden kişi.

66. Mûsa ona, “sana öğretilen doğru yola ulaşmadan bana öğretmen1 üzere sana tâbi olayım2 mı?” dedi.
1- Musa, ilimde amacın kendi yolunu bularak özgürleşmek olduğunu anlasa da,
2- Kendisi henüz özgürleşmiş değil, otorite gördüğü kişiye tâbi olmak istedi.

67-68. Dedi: "Doğrusu sen benimle iken1 sabredemezsin. Kavrayamadığın2 bilgiye nasıl dayanacaksın3 ?"
Cevap: 1- Başkasına tâbi olarak, 2- edindiğin ilmin özünü kavrayamaz,
3- Kavrayamadığına dayanamaz, dayanamadığından uzaklaşırsın.

69. Mûsa dedi ki: "Allah dilerse beni sabırlı bulacaksın; hiçbir işte sana karşı gelmeyeceğim."
Tâbi olan Musa sözün özüne inemedi.

70. Dedi: "Bak, eğer bana uyarsan, ben sana kendisinden bahis açıncaya değin hiçbir şey hakkında bana soru sorma!"
İmtihanı bunun üzerine.

.

Konu ozkanates tarafından (12. October 2015 Saat 08:30 AM ) değiştirilmiştir.
ozkanates isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ozkanates Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (28. September 2015)