Ey İman Edenler, İman Edin!
Yani, ey pazarlıklı iman edenler, yüzdelikli iman edenler, yarım yamalak iman edenler, pazarlıksız, yüzde yüz, adam gibi iman edin !
Ey, Allah’la biraz Müslüman biraz laik olmak için pazarlık edenler !
Ey, göklerin hakimiyetini Allah’a, yeryüzünün hakimiyetini tağutlara verenler !
Ey, Allah’ıma da inanırım, falcıma ve burcuma da diyenler !
Ey, Allah rızası için yaptığını söyleyip, karşılığının tümünü kullardan bekleyenler !
Ey, Allah yolunda çektiği eziyet ve belaların faturasını Allah’a çıkarıp, Rabbına “şantaj” yapanlar !
Ey, ölünceye kadar isyan içinde yaşayıp sonunda vereceği “sus payı” ile kurtulacağını sananlar !
Ey, Allah rızası için yaptığını söyleyip, afişe adı yazılmayınca yan çizenler !
Ey, cahilî hayatı terkedip İslamî hayatı benimseyince, kendisi gibi nefislerini değiştirememiş Müslümanlardan el bebek-gül bebek muamelesi görmek isteyip de göremeyince imanını donduranlar !
Ey, ihtida ettiğinin senesinde, sözde Müslümanların zılgıtını yeyince, Allah’a, “biz seninle böyle anlaşmamıştık” dercesine eski tanrılarına rücu edenler(dönenler) !
Ey, mücadelesinde başarıya ulaşamayınca işi tam Yahudiler gibi ticarete bozup Allah’a kahredemediği için davasına kahredenler !
Ey, ahmaklığı yüzünden İslamın terbiyesinden geçmemiş Müslümanlara kendisini teslim ettiği için kündeye gelip sırtı yere değince, Allah’tan tazminat isteyenler !
Ey, peygamber varisi alimleri, İslamî önderleri Yahudiler gibi soru yağmuruna tutup, sorgu hakimi kesilenler !
Ey, bir dakika Allah için itaat etmediğine bir ömür isyan edip önderlerinden mucizevî zaferler, deha ve mükemmellik bekleyenler !
Ey, kulluğunu ifa etmek için rüyasında bir ak sakallı nur yüzlü piri fânînin elinden bâde nûş etmeyi gözleyenler !
Bu tavırlarınız hep birer Yahudileşme alametidir.
Yahudileşmeyin! İmanda pazarlık olmaz.
İman etmek, gök oluğunun altına başı tutmaktır. O oluktan ne akarsa kabul etmektir.
İman etmek, kayıtsız şartsız Allah’a teslim olmaktır, tıpkı İbrahim(a.s) gibi:
“Rabbi kendisine teslim ol! dediğinde
Dedi: Teslim oldum alemlerin Rabbine! ” (Bakara, 131)
Mustafa İslamoğlu
|