Biz 12. ayetteki maruf ifadesini örf olarak kabul edemiyoruz.
Çünkü Peygamber daha sağ iken ve getirdiği kuralları bizzat uygularken ve de bu kuralların uygulanabilmesi için emir ve talimatlar verirken, din tamamlanmamışken Peygamberin getirdiklerinden oluşa gelmiş bir örf, âdet veya gelenekten bahsetmek abes olur.
Olsa olsa devlet başkanı olarak emir ve talimatları olur.
Araf-199. ayet de bu yöndedir.
Eğer burada bir örf'ten bahsedilecekse bu örf ancak ve ancak o gün dahi müşrikler var olduğundan ve o kısım tarafından uygulandığından "müşrik örfü"nden bahsedilebilir.
"Eş"-"Zevc" ifadesi için de bir hususu belirtip konuyu kendi yönümden kapatacağım.
Eş-Zevc" karşılıklı olarak birbirlerinin tamamlayıcılarıdır.
Her biri müstakil parçalar/birimler olsalar bile birleştiklerinde belirli bir işi gören bileşimdir, ve yeni bir bütün oluştururlar.
Mesela dar manada aileyi oluşturan kadın ve erkeğin birleşmesi, eşleşmesi;
Madeni kesici ve yarıcı bölümü ile sapın eşleşmesi/birleşmesi ile oluşan balta, keser ve çekiç;
Kapıların açılıp kapanmasını sağlayan iki parçanın birleşmesinden oluşan menteşe;
........ vs. Buradaki birleşen parçaların her biri diğerinin "eşi/zevci"dir.
Bunları tetkik ettiğimizde biri diğerinin içine girmekte olup buna "erkek", diğerine de "dişi" denmektedir. Biri olmadan diğeri görevi yerine getiremez.
Kelimeye bir de bu yönden bakılmalı.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (24. March 2017 Saat 08:33 PM ) değiştirilmiştir.
|