Selamun Aleyküm! Değerli Merdem Kardeşim!
Allah razı olsun. Paylaşımınız için sağolun. Alıntı yaptığınız yazıdaki "Zekat ve iyta" ile ilgili yazılanlara katılmıyorum.
Arap dilinde sözcükler kök harflerden belli bir kurala göre türeyerek anlam kazanırlar. Türeyen sözcükler hangi kalıpda olurlarsa olsunlar asla kök anlamı yitirmezler.
Konuyu daha iyi anlamak için alıntı yaptığınız yazıdaki Meryem 13 ayetinin geçtiği ayet grubuna bakalım:
12- Ya Yahya huzil Kitabe bi kuvvetin, ve ateynahul hükme sabiyya;
13- Ve hananen min ledünNA ve zekaten, ve kâne tekıyya;
14- Ve berran bi valideyhi ve lem yekün cebbaren asıyya;
15- Ve Selâmun aleyhi yevme vulide ve yevme yemutu ve yevme yüb'asü hayya;
Ayetlere dikkat ederseniz iyta vermek mi göstermek mi belli olur.
12–15. Ayetler:
“Ey Yahya! Kitap’ı kuvvetle al!” O henüz sabi [çocuk] iken ona yasa, tarafımızdan sevecenlik ve temizlik verdik. Ve o çok takvalı davranan biriydi. Ve anne babasına çok iyi davranandı. Ve o bir zorba ve bir isyankâr olmadı. Ve doğurulduğu gün ve öleceği gün ve yeniden diri olarak kaldırılacağı gün ona selâm olsun!"
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
|