Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. September 2017, 04:49 PM   #24
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Abdullah Tanrıkulu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuran'ın bütününden Rabbin kurduğu ilahi sistem anlaşıldığı zaman Kuran'daki "Allahın dilediğini eriştirmesi" ve "kalp mühürlenmesi" gibi ilk bakışta özgür iradeye çelişkiliymiş gibi gözüken ayetler de daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum.

Kendi anladığımı benzetmelerle anlatmaya çalışacağım:

Bir çok kişi Kuran'ı doğru ile yanlışı ayırt etmek için "temel ölçüt" olarak düşünüyor. Gerçekte bireysel manada temel ölçüt Kuran olamaz. Gerçek temel ölçüt insanın içinde yaratılışında konmuş "en temel ölçüt"tür (bkz:fıtrat ile ilgili ayetler, özellikle rum 30). Bu temek ölçüt herkeste AYNI ŞEKİLDE var olmasına rağmen insanlar içlerine baktıklarında aynı şeyi görEmezler. Çünkü içlerine baktıklarında görme yetenekleri farklıdır. Kimisinin gözü bozuktur, temel ölçütünü olduğundan farklı görür dolayısıyla dışarıdaki bir şeyi ASIL ÖLÇÜT ile eşleştirir ve doğru olduğunu düşünür aslında temel ölçütünü hatalı görmektedir. Aynı şekilde gözü daha iyi gören daha isabetli değerlendirmeler yapar.

Rabbin koyduğu sistem ise son derece basit:
Gözünün ne kadar iyi/doğru gördüğü önemli değil, gördüklerine karşı ne yaptığın önemli.
Mutlak doğrulardan bağımsız olarak; eğer TEMEL ÖLÇÜTÜNE baktığında gördüklerine GÖRE dıştan sana herhangi bir kaynak/araçla gelen VERİLERE dair değerlendirmelerini AYNEN uygularsan yani GÖREBİLDİĞİN KADARIYLA "doğru" olarak değerlendirdiklerini sana zor gelse de samimiyetle uygularsan "yanlış" olarak gördüklerinden sana zor gelse de kaçınırsan gözlerinin sağlığı iyiye gider, daha iyi/doğru görmeye başlarsın. Bunun yani gözünün/bakışının iyileşmesi sonucunda temel ölçüte baktığında gördüklerin de değişeceği için yeni gördüklerine göre hayatında yeni değişiklikler yapman gerekecektir. Yaparsan daha iyiye gider böyle devam eder.
Tabi aksini yaparsan gözlerinin sağlığı bozulur daha kötü/hatalı görmeye başlarsın. Sürekli aksini yapmaya devam edersen körlüğe kadar gider.

Allahın farklı araçları derken kastettiğim; evrendeki her şey. Bir doğa manzarası olabilir, bir doğa olayı olabilir, sinema filmi veya filmdeki bir sahne olabilir, bir ateistin veya peygamberin veya delinin veya annenin (kim olduğu farketmez) bir sözü de olabilir, bir şiir de olabilir, başına gelen bir olay da olabilir. Sonuçta hangi kaynak olursa olsun gelen tüm verilerin değerlendirmesini yapan biziz. Bu doğru bu yanlış bu hatalı bu saçma bu eksik vb. Evrende her yerden sürekli veri alırız. Zaten Tanrı'nın bizzat yazdığı tek kitap budur. Kuran okumanız / biliyor olmanız şart değil, bu TEK kitaba (EL KİTAP diye geçer Kuran'da) muhatap olan herkes yaptıklarından sorumludur zira veri/ZİKİR/ÖĞÜT her yerdedir, almaya hazır oldukça karşımıza illaki bir araçla çıkar, bazen de hep yanımızda olur ama okumaya hazır olunca (o içgörüye sahip olunca) okuyabiliriz/görebiliriz.


Çok şey bilmek değil bildiklerini hayatına uygulamak esastır.
İlkokul öğrencisi veya lise öğrencisi farketmez hepsi öğrencidir sonuçta. Bir ilkokul öğrencisi lise öğrencisinin bildiklerini asla bilmez fakat ödevlerini yaparak (BİLDİKLERİNİ UYGULAYARAK) İYİ ÖĞRENCİ tanımına daha iyi uyuyor olabilir.

Kendimle alakalı soruya istinaden,
Ben sınıfımı bilemem ama iyi öğrenci olmaya gayret ediyorum.

Selamlar.
Bakalım bu video sana ne anlatıyor???

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla